Başbakan Tayyip Erdoğan Sert Açıklamalarda bulundu
Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin açılış töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, birçok projeyi yargı engeli yüzünden hayata geçiremediklerini söyledi.
“Projeyse proje. Hizmetse hizmet. Niye olmasın?” diye soran Başbakan, gelişmekte olan diğer ülkelerde bariyerlerin Türkiye’deki kadar çok olmadığını hatırlattı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan önemli açıklamalar yaptı. Atatürk Kültür Merkezi’ni yeniden inşa etme çalışmasının da yargı engeline takıldığını söyleyen Başbakan, adeta feryat etti.
“Ciğerlerimize kadar bize kan ağlatıyorlar, kan…” diyen Başbakan Erdoğan,
Şimdi yargı bu ifadelerime kızacak !
Atatürk Kültür Merkezi’ni 2010’a yetiştiremediklerini, sadece restorasyon yapıldığını anlattı. Türkiye’de işlerin neden zor yürüdüğünü bu örnekle açıklayan Başbakan, şöyle konuştu: “Öyle bir şey ki siz adım atıyorsunuz, yargı karşınızda. Şimdi yargı bu ifadelerime kızacak, biliyorum. Niye olamaz? Bir söyleyin ‘niye’sini. Projeyse proje… Hizmetse hizmet… Niye olmasın?”
Başbakan Erdoğan, gelişmiş ve gelişmekte olan diğer ülkelerde bariyerlerin Türkiye’deki kadar çok olmadığını hatırlatırken, “Uzun ince bir yoldayız. Gidiyoruz gündüz gece. Gidebileceğimiz kadar gideceğiz.” ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından notlar;
HİÇ KİMSENİN YAŞAM TARZINA HERHANGİ KISITLAMAMIZ OLAMAZ:
Tabii ki Muhsin Ertuğrul, bu ülkenin bir değeri. Elbette bizim de saygı duyduğumuz, hürmet gösterdiğimiz, önemli bir şahsiyet. Nasıl ki Mevlânâ, nasıl ki Yunus Emre, nasıl ki Hacı Bektaş-ı Veli bu ülkenin ortak değeri ise nasıl ki Fuzuli, Baki, Nedim bu ülkenin değeri ise nasıl ki Mehmet Akif, Necip Fazıl bu ülkenin değeri ise aynı şekilde Muhsin Ertuğrul da bu ülkenin değeridir. Nazım Hikmet, bu ülkenin bir değeridir. Kemal Tahir, bu ülkenin bir değeridir. Oğuz Atay, bu ülkenin bir değeridir. Bu ülkeye ait, bu topraklara ait, bu toprakların bünyesinde, içinde ne varsa bu ülkenin bir ferdi olarak onların tamamı bizim değerimizdir. Tamamına saygı duymalıyız. Milletin sahiplendiği bir değer olarak, yaşam tarzı olarak benimsediği her şeyi her hükümet de sahiplenmek, ona saygı duymak durumundadır. Bunları burada ilk kez söylemiyorum. Siyaset sahnesinde yer aldığım andan itibaren bu yaklaşımı savundum. Hiç kimsenin yaşam tarzına herhangi bir kastımız olamaz, bir kısıtlamamız olamaz. Şüphesiz ki insanların düşüncelerini farklı görebilir, beğenmeyebilir, eleştirebiliriz ama bunların bir saygı içerisinde olmasının gereğine inanıyoruz. Bunu 72 milyon için böyle düşünüyorum ve bunu bir zenginlik kabul ediyorum, kabul ediyoruz. Bizim anlayışımız bu ve bunu da böyle sürdürmek gerekir.
Hani buraya cami yapacaktık !
Biz burada inşaata ilk kazmayı vurduğumuzda bana da, başkanıma da kazmayı vurdular. Çünkü ne söylüyorsak kabul edilmiyor, inanılmıyor. Sanki biz Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni yere çakıyoruz. Halbuki durum böyle değil. Neler söylenmedi ki… Buraya cami inşa edeceğimizi bile iddia edenler oldu. Bu iddiaya inanan insanlar oldu. Ciddi ciddi köşelerinde, sayfalarında, ekranlarında bunları yazdılar, ifade ettiler.
Bizim Sanata karşı bir düşmanlığımız olamaz;
Ben 1994’te İstanbul’a Büyükşehir Belediye başkanı oldum ve bizden önceki belediye başkanlarının yaptıkları tiyatrolara bakınız. Kaç tane tiyatro inşa etmişler acaba? Sanki biz görsel sanatlara, gösteri sanatlarına karşıyız. Orada bu fakir, arkadaşlarıyla beraber o tiyatro sahnesini inşa etti. Bizim sanata karşı bir düşmanlığımız olamaz. Türkiye genelinde bütün tiyatroları yıktığımızı söylediler. Hepsini kaldırdığımızı, kaldıracağımızı söylediler. Allah aşkına, böyle bir yaftayı yapıştırmaya, bizi böyle göstermeye, bizimle ilgili böyle bir imaj çizmeye kimin ne hakkı var?”
Millete hizmetkar olarak geldik;
Başbakan Recep Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’ne (AKM) ilişkin açıklamalarda da bulundu. Erdoğan, şunları söyledi: “İnanıyorum ki, halk arasında referandum yapsak, kimse mevcut AKM’den memnun değildir. Bu işi gerçekten objektif değerlendirenlere desek ki ‘AKM’den memnun musunuz?’ onların da memnun olmadığına inanıyorum. ‘AKM’nin yanında, arkasında alanlar var. Burayı yıkalım ve yerine buraları da ekleyerek Taksim Meydanı’na yakışan dev bir eser inşa edelim’ dedik. ‘Yok, yapmayacaksınız, öyle bırakacaksınız’ dediler. Arkadaşım, ben ülkeme, insanıma düşman mıyım? Biz bu millete, vatana efendi olarak değil, hizmetkar olarak geldik.”
