Yunanistan’da halk isyan bayrağını çekiyor, yaşanan ekonomik krizi ve ülkenin kaderini çizecek AB ve IMF destekli kurtarma paketinin yarattığı baskı ve işten çıkarmaları protesto eden Yunanlılar tekrar greve gitti.

Atina / NationalTurk – Yunanistan hükümetinin AB ve IMF’yle yeni kurtarma paketi için anlaşmaya varmak üzere 15 bin kamu emekçisini işten çıkaracağını ilan etmesi üzerine ülke yeniden ayakta. Bugün Yunanistan’da ülke çapında genel grev düzenleniyor.

Yunanistan’ın ‘teknokrat’ başbakanı Lukas Papademos bugün, Avrupa Birliği ile Yunanistan’a yönelik yeni kurtarma paketi için anlaşma yapmak amacıyla Yunan hükümetindee yer alan üç koalisyon partisinin liderleriyle buluşuyor. Dün yapılması tasarlanan ve yeni kurtarma paketi anlaşmanın koşullarının görüşüleceği toplantı, Papademos’un, başını Sarkozy’nin ve Merkel’in çektiği Avrupa Konseyi, Avrupa Merkez Bankası ve IMF yetkililerinden oluşan ‘Troyka’ ile görüşmesinden hemen sonra bugüne ertelenmişti. Koşulları görüşülecek olan yunanistanı kurtarma paketi Yunanistan’a 130 milyar avroluk kredi verilmesini öngörüyor.

Ya Troyka ya iflas / με βάση την γειτονική

Papademos’un, önceki akşam görüştüğü Troyka’yla 15 bin kamu emekçisinin 20 Mart’a kadar işten çıkarılması konusunda anlaşmaya vardığı duyuruldu. Yunanistan’ın borç sorununa çözüm arayışları içinden çıkılmaz bir hale geldi. Avrupa Merkez Bankası (ECB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Komisyonu’nun oluşturduğu troyka, Atina’yı kredi karşılığında reform talebiyle baskı altına almaya çalışıyor. Üstelik troykanın istekleri kamuyla sınırlı değil. Komşu’ya içirilecek acı ilaçta özel sektörde de yüzde 25’e varan maaş indirimleri söz konusu. Ancak bu baskıların Yunanistan üzerinde fazla etki yapmadığı görülüyor. Yunanistan’ın önde gelen üç partisi arasında dün “Tamam mı devam mı?” kararının verilmesi beklenen zirve bugüne kaldı. Sabaha karşı 3’te sona eren toplantıda Yunanistan’ın 3,1 milyar dolara ulaşan bütçe açığının azaltılmasının temel tartışma konusu olduğu ve bu kapsamda 15 bin kamu emekçisinin işten çıkarılmasının yanı sıra, emeklilere yapılan ek ödemelerin tamamen kesilmesi ve kamu çalışanlarının yararlandıkları sosyal ödeneklerin budanmasının da bulunduğu ifade ediliyor. Ayrıca henüz bu konuda resmi bir açıklama olmamakla birlikte, maaşlarda yüzde 20 oranında kesintiye gidilmesinin de gündemde olduğu belirtiliyor.

Yunanistan’da teknokratların başı dertte / Ülke bu sefer gerçekten batabilir

Papademos’un başbakanlığa getirilmesinin ardından oluşturulan teknokratlar hükümeti, 2015’e kadar kamuda çalışan 150 bin kişinin işine son verilmesi taahhüdünde bulunmuştu. Bu planın bir adımı olan 15 bin işçinin işten çıkarılması kararına karşı dün Yunanistan Komünist Partisi Atina’da büyük bir miting gerçekleştirdi.

Bugün ise ülke çapında 24 saatlik genel grev gerçekleştiriliyor. Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan grev nedeniyle toplu taşıma seferlerinin durduğu, okulların kapalı olduğu, hastanelerin acil servisleri dışında hizmet vermediği haberleri geliyor.

Yunanistan’ın borçlarının gayri safi milli hasılasına oranı, bugüne kadar uygulanan “kemer sıkma” politikalarına rağmen 2010 sonunda yüzde 138,8’ken 2011’in 3. çeyreğinde yüzde 159,1 düzeyine çıktı.

Yunanistan’da gençler arasındaki işsizlik oranı da 2011’in 3. çeyreğinde yüzde 45,8’e ulaşmışken bu oran 2008’de yüzde 22,1, 2010 sonunda ise 32,9’du.

IMF, ülkenin bu yıl yüzde 3 küçüleceği öngörüsü yapıyor. Başka bir ifadeyle, bu çapta yaşanacak ekonomik küçülme bir yandan işsizlik ve yoksullukta ülkenin kısa vadede başedemeyeceği bir artışı getirirken, diğer yandan AB’ye ve IMF’ye taahhütlerini yerine getirme sözü veren hükümet hem kamu harcamalarını azaltmayı hem de emekçilerin sırtındaki vergi yükünü artırmayı hedefliyor.

Yunan asıllı Alman miletvekilinden Yunanistan’a şok teklif

ALMAN Liberal Partisi’nin (FDP) Yunan asıllı Avrupa milletvekili Yorgo Macimarkakis de Alman ‘Bild’ gazetesindeki açıklamalarıyla, Atina’da tepki şimşeklerini üzerine çekti. Yunan medyasının “Bu da nereden çıktı?” dediği Hacimarkakis, Yunanistan’ın dünyaya değiştiğini ve yeni bir başlangıç yaptığını göstermek için adını değiştirmesini önerdi. Hacimarkakis, Yunanistan’ın uluslar arası alandaki resmi adı olan “Greece’i değiştirip ‘Hellas’ adını alması gerektiğini söyledi. Yunanistan’da fakirlik yüzünden savaş çıkması ve insanların yiyecek bulmak için birbirlerini öldürmeleri tehlikesi bulundugunu da ileri süren Hacimarkakis, Yunanlı politikacıların hala oy karşılığında seçmenlere devlet sektöründe iş vaaddetlerini ve ülkenin ancak bir teknokratlar hükümeti ile ekonomik krizin üstesinden gelebileceğini söyledi.

Geçtiğimiz yıldan bu yana sürekli kötüleşen Yunanistan Almanya ilişkileri ise her zamankinden daha kötü duruma geldi.  Greve giden Yunan halkı tepkisini Almanya’nın Atina başkonsolosluğu’na saldırmaya kadar vardırdı. Alman bayrağı yakan bine yakın kişiden oluşan kalabalıkla Atina polisi arasında arbede yaşandı.

Yunan Teknokratlar hükümetinin ikinci kurtarma paketi çerçevesinde yeni kemer sıkma tedbirleri açıklamaya yönelten sebeplerden bir tanesi de 20 Mart’a kadar 14,4 milyar avro tutarında borç geri ödemesi yapılacak olması. Troyka bu nedenle, yani bu ödemenin yapılmasını garanti altına almak üzere, ikinci kurtarma paketi ile ilgili görüşmelerin tamamlanması için bir son tarih belirleyerek paketin tamamının bu hafta başında bağlanmasına karar verdi. Başka bir ifadeyle Troyka, Yunanistan borçlarını geri ödeyebilsin diye Yunanistan’a yeniden borç vermek için bastırıyor; Yunan hükümeti ile birlikte bu saldırının faturasını da halka çıkartmak için plan yapıyor.

Almanya Başbakanı Merkel iflasın eşiğinde Yunanistan’a açıkça savaş ilan etti

Dün ve bugün ise bazı AB yetkilileri verdikleri demeçlerle Yunan halkına karşı ne denli amansız bir saldırının yürütüldüğünü bir kez daha ortaya koydu. Almanya Başbakanı Angela Merkel, ZDF televizyonuna verdiği mülakatta “Yunanistan’ın iflasını kabul etmeyi reddediyoruz. Bunu kabul edemeyiz” diyerek adeta Yunan halkına karşı savaş ilan etti. Zira Merkel’in sözleri Yunanistan borçlarını geri ödeyemese bile Almanya’nın dayatmalarından vazgeçmeyeceğini ortaya koyuyor.

Avro Bölgesi Maliye Bakanları Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker de Yunanistan’ın iflasının “kabul edilemez” olduğunu söyleyenlerden.  Juncker bugün bir Alman radyosuna verdiği demeçte, “Avro hepimizden daha uzun yaşamalı” dedikten sonra, Yunanistan’ın para birliği içinde kalacağına güvendiğini söyledi. Juncker, Yunanistan’ın avrodan çıkmasının Avrupa ‘ya mali külfetinin artacağını belirterek, ‘ AB Antlaşması’na göre Yunanistan’ı Avro ülkeleri birliğinden çıkartamayız. Eğer Yunanistan’ı birlikten çıkmaya zorlarsak onlara daha fazla destek olmak zorunda kalırız ki bu da bizi akla hayale sığmayacak meblağlarda harcama yapmak zorunda bırakır. Bu harcamalar en azından şu ana kadar verilen yardım kredilerinin fiili tutarı kadar olur” şeklinde konuştu.