Zanzibar Adası hem kültürü hem de mimarisiyle Afrika, Arap, Hint ve Avrupa medeniyetlerinin izlerini taşıyor.
İranlı göçmenler tarafından kurulan ve adını “zenciler sahili” anlamındaki Farsça “zengi bar”dan alan Zanzibar, Arap ve Fars toplumunun derin izler bıraktığı, Portekizlilerin, Ummanlıların ve İngilizlerin yıllarca hüküm sürdüğü büyük bir ada.
Bugün Tanzanya’nın bir parçası olan Zanzibar Adası’nın en eski yerleşim yeri ise 2000 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Stone Town. Zanzibar ‘ı dünyadaki diğer şehirlerden ayıran özellikleri arasında ilk sıralarda mimari yapısı ve kültürüyle Afrika, Arap, Hint ve Avrupa medeniyetlerinin izlerini bir arada taşıması geliyor.
Çok sayıda binanın restorasyonuna devam edilen şehirde ziyaretçiler adeta tarihte yolculuğa çıkıyor.
Otomobil girişinin imkansız olduğu daracık sokaklarda Zanzibar sıcağı altında yürüyen ziyaretçiler, taş yapılı evlerin gölgesinde başka bir ihsan aramıyor. 19’uncu yüzyıl ve öncesinde kölelerin dolaştırıldığı bu sokaklarda yerlilerin deyimiyle artık “Mzungu”lar yani beyaz adamlar, tarihten ders çıkarmak için dolaşıyor.
Zanzibar : Zanaatın sanata dönüştüğü yer
Şehirdeki hemen hemen tüm evlerin kapı önlerinde ve yanlarında basamaklar bulunuyor. Eve gelen misafirlerin karşılanması için yapılan bu basamaklar aynı zamanda gelenlere kahve ve tatlı gibi ikramların sunulduğu kısım.
Bugün geleneksel işlevini devam ettiren bu basamaklar ayrıca mahallelilerin “Bao” oyununu oynadıkları alanlar. Kadınlar komşularıyla bu basamaklarda oturup sohbet ediyor, yağmurlu havalarda bu basamakları kullanarak yandaki eve geçiyor.
Şehrin mimarisinde dikkati çeken detaylardan birisi de işlemelerle hayat bulan kapılar. Dünyada “Zanzibar kapısı” olarak ün salmış işlemeli kapıların birçoğu aslında Hint kültürünün parçası. Saplamalı yuvarlak çivilerin işlendiği bu kapılardan bazılarının üzerine Kur’an-ı Kerim’den ayetler işlenmiş. Taş binalarda ayrıca ince uzun ahşap balkonlar ve dışarıya doğru açılan pencereler de dikkati çekiyor.
Sahraaltı’nın en eski eserleri Zanzibar Adasında
Tarihi kaynaklara göre Abbasi Halifesi Harun Reşid döneminde Zanzibar ve Pembe dahil bölge adalarında çok sayıda şehir kuruldu. Zanzibar ‘da 8’inci ve 9’uncu yüzyıllara ait biri taş, diğeri ahşap iki cami kalıntısı üzerine 10’uncu yüzyılda inşa edilmiş ve 20’nci yüzyıldaki arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan 70 kişilik caminin, Sahraaltı Afrika’da inşa edilen en eski eser olduğu düşünülüyor.
Köleliğin izleri adanın her yerinde
Adanın hemen hemen her sokağı ise kölelik döneminden izler taşıyor. Sokaklarda görülen bazı ihtişamlı evlerin ya da bir türbenin eski bir köle tüccarına ait olduğuna şahitlik edilebiliyor. Bugün üzerinde büyük bir kilisenin olduğu eski “Köle Pazarı” ve “Köle Hapishanesi” ise ziyaretçilerin, tarihte yaşanan acıları az da olsa anlamasına yardımcı oluyor.