Yılmaz Özdil Uludere olayı hakkında yazdı: Sayın kaçakçı! Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil Uludere olayıyla gündeme gelen kaçakçılığı yazdı.
Yılmaz Özdil ‘in bugünkü yazısı;
Sayın kaçakçı
Babası eşek.
Anası attır.
Eşek, atı becerir.
Katır doğar.
*
At’tan küçük, eşek’ten cüsselidir.
Her ikisinin toplamından kuvvetlidir.
Kromozom sorunu nedeniyle kısırdır.
Ancak, katır ırkı yok edilse bile…
Eşek’lik varoldukça nesli tükenmez.
*
Kaçakçılık katır’dır.
*
Yasak aşkın meyvesi.
*
Kimin kimi, hangisinin hangisini becerdiğinin bi önemi yoktur… Neticede, devlet’le kaçakçı’nın çiftleşmesidir.
*
Mazot zamlandıkça, sigara zamlandıkça, yani vergiye binildikçe, katır da kıymete biner, fiyatı yükselir. Şu anda ikinci el’i tiko para beş bin lira… Her defasında 140 litre mazot veya 400 paket sigara taşıyabilir. TÜİK’e göre, memlekette 50 bin katır var, 30 bini orda, hesap et.
*
Entel barların romantik tayfası “50 liracık için canını tehlikeye atmak zorunda kalan masum köylü” filan diyor ama… Haftada iki sefer yaptığında, ayda 15 bin lira kazanıyor o masum!
*
Aslına bakarsanız, bizim entel’lerle katır’ların ortak özelliği var. İkisi de viski içiyor. Evet, viski içiriyorlar katır’lara…
Sebebini herhalde veteriner hekimler daha iyi açıklar ama, enerji patlaması yapıyor. Yük kapasitesi, sürati artıyor.
Nasıl olsa, viski de kaçak, sudan ucuz.
*
(Devlet’in de katır’ı var. İsmi Reşo… Üstelik madalyalı… Henüz mayın dedektörleri bu kadar yaygın değilken, Hakkari Tugayı’nda görev yapıyordu. Devletimiz kendi elleriyle döşediği mayınları nereye döşediğini hatırlamadığı için, önden Reşo’yu gönderiyordu. Enteresan şekilde mayına basmıyordu. Önde katır, peşinde ip gibi tek sıra dizilmiş komandolar iyi mi… 1994 senesinde emekliye sevk edildi, sembolik madalyayla onurlandırıldı, orduevine yerleştirilemeyeceği için, Kara Harp Okulu Atlı Spor Eğitim Merkezi’ne konuldu.)
*
(Kaderin cilvesi olsa gerek…
Katır’a madalya veren, dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, emekli olunca siyasete atıldı, kaçakçılığın efsane başkenti Kilis’ten mebus oldu!)
*
Hadiseye dönersek…
Kaçakçıyı kim yakalar?
Devlet.
Kaçakçı kime haber vermiş…
Kaçakçılığa gidiyorum diye?
Devlet’e.
E tazminat ister tabii kaçakçı.
*
Sayın terörist’le sayın kaçakçı arasında katır tepmişe dönmek istemiyorsa, bi karar vermesi lazım artık devletin…
Kişneyecek misin?
Anıracak mısın?
bir insan bukadarmı merhametsiz olur size 15 bin versinler canınızı verin bombalar altında bakalım yapabiliyor musunuz. ulu dere ismini duyunca isminden korkan birileri nasılda olur böyle rahatlıkla bu lafları söyler. doğru devlet sigaraya yüklenmesin yakıta yüklenmesin insanların kanını emmesin insanlarda kaçaklılığa gitmesin tek diyeçeğim ölüye saygınız olsun..
ne kadar saçma oldugunu bi anlayabilsen neyle cebeleşıyon amacınn ne senin…
yorumunuza aynen katılıyorum,bu memlekette kaçakçılık serbestmiş ama batıdanbiri kaçak birşey yapsaydı vay haline bitmişti.