YGS ‘deki Pozitif Ayrımcılık ! Nasıl Bir Ayrımcılık?
Emre Göllü son zamanlarda gerçekleştirilen sınavlarda yaşanan sıkıntıları ve sınavların güvenirliğini sorgularken, ülkemizdeki sınav sisteminde gerçekleştirilen yanlışların da altını çiziyor…
Nasıl Bir Ayrımcılık?
Geçtiğimiz yıl KPSS’de yaşanan kopya skandalından sonra merkezî sistemle uygulanan sınavların güvenilirliğine dair kamuoyunda büyük şüphe oluşmuştu. Bunun ortadan kaldırılması amacıyla bu yıl uygulanacak sınavlarda adaylara yönelik tedbirler alınacağı söylendi. Nitekim, 27 Mart Pazar günü YGS’ye katılan adayların sınavların yapılacağı merkezlere girerken ayrıntılı aramalara tâbi tutulduklarını gördük. Bir aday, sınav giriş kartındaki resmi kendisine benzemediği gerekçesiyle sınavdan çıkartıldı.
Bütün adaylar kızlardan oluşuyordu
Bununla birlikte ilginç bir manzara da İstanbul’un Eyüp ilçesindeki Silahtarağa İlköğretim Okulu’na giren adaylarda ortaya çıktı. Buradaki bütün adayların kızlardan oluştuğu görüldü. Haremlik-selamlık ayrımını çağrıştıran bu uygulamayı ÖSYM, pozitif ayrımcılık olarak açıkladı. Aynı uygulamanın altı okulda daha yapıldığını tespit ettiklerini Eğitim-Sen İstanbul Dört No.’lu Şube yöneticileri belirttiler. ÖSYM pozitif dese de bu nasıl bir ayrımcılık diye sormak lazım öncelikle kanımca.
Ne kadar güvenilir ?
Bugüne kadar bu şekilde uygulanan sınavlarda farklı cinsiyetlere farklı yaklaşımlar mı gösterilmiş? Nedir bu ayrımcılığın somut gerekçesi? Bugüne kadar, sınav merkezlerinin bilgisayardan gelişigüzel dağılım yöntemiyle belirlendiği bilgisine sahip olan kamuoyu, bu somut örnekten sonra bilgisayar sisteminin güvenliğine ve güvenilirliğine nasıl itimat etsin?
Demek ki istenilen aday istenilen yerde istenilen başka kişilerle aynı salonda sınava sokulabiliyor bilgisayar sistemine müdahalelerle, yaşanan bu somut örnekten varılan sonuca göre.
Ayrıca, bilgisayar sistemine dışarıdan müdahale edilebiliyorsa, sınavların değerlendirilmesine ve sonuçlarına müdahale edilemeyeceği nasıl garanti edilebilir bu durumda? Bu okulda sınava giren adayların puanları ne olursa olsun şüphe uyandırmayacak ve kendileri töhmet altında kalmayacaklar mı?
Yanıt verilmesi gereken birçok soru var. Geçen yılki skandaldan sonra çok tartışılan sınav sistemi bu şekilde sürdürebilir mi? Aday sayısı ve koşullar göz önüne alındığında merkezî sistemle sınav uygulamasından bir anda vazgeçmek riskli görünüyor ama sistemin bu güvenlik açıklarıyla sağlıklı şekilde yürümeyeceği de ortada.
Sınav merkezlerinde güvenlik önlemlerinin uygulanmasına, adayları rencide etmeyecek hassasiyet düzeyinde devam edilmesi ve bununla birlikte, merkezde güvenlik açıklarını ortadan kaldıracak ve dışarıdan müdahaleye olanak tanımayacak yeni bir bilgisayar sistemine geçilmesi şart oldu kanımca. Adayların sınav merkezi atamalarına ek bir denetim mekanizması getirilmesi de ilk etapta fayda sağlayabilir. Bu ayıpların tekrarlanmaması dileğiyle.
Eskiden tüfek icad oldu mertlik bozuldu denilirdi.Şimdi ise “Bilgisayar” icat oldu herşey bozuldu galiba.Hukuk aleminde bilişim suçlarını yargılayabilecek yeni bir sistem oluşturulmalıdır.Emre beyin kalemine sağlık.
Çok iyi bir konu yakalanmış iyi bir yazı. Buna,sınav cevaplarında çıkan formüllü şifre skandalı da ilave edilirse durumun vehameti anlaşılır. Bu konuyu daha da irdelemekte yarar var.Yoksa daha önce yapılan birçok haksızlık gibi unutulur gider. Sevgiler.