Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı olan Ersin Afacan ‘ın bu haftaki “Voleybolda Yabancı Sorunu” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.
Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu, yabancı oyuncu sayısının 2011-2012 sezonundan itibaren 2+1 olarak uygulanması yönünde karar aldı. Bu kararın ardından Akif Üstündağ ile Mehmet Çakmak Asbaşkanlık görevlerinden ayrıldı.
Karara en çok karşı çıkan F.B.’nin Voleybol Şube Sorumlusu Hakan Dinçay, bu kararın ne Türk oyunculara, ne kulüplere, ne de milli takımlara bir şey kazandırmayacağını belirterek, “Kulüpler yatırımı kesecek ve Avrupa’da hedefi olmayan kulüpler Türkiye Ligi için ufalmaya gidecek. Peki bu kime fayda sağlayacak? Sponsorların da bu durumda geri adım atacağını düşünüyorum” dedi. Federasyon Başkanı Erol Ünal Karabıyık ise ”13 Haziran’da bir toplantı yaptık.
Eczacıbaşı, Vakıfbank Güneş Sigorta, MEF Okulları, Yeşilyurt, Halkbankası gibi pek çok kulüp, kesinlikle 2009 yılında ilan edilen kararın federasyon tarafından uygulanmasını talep ettiklerini söyledi. Hepsi bu pozisyona göre yapılandıklarını ve sezonun başlamasına 4-5 ay kala kararın değişmesi halinde mağdur olacaklarını belirtti. Siz federasyon olarak bir karar veriyorsanız ve kulüpler de bu karara göre hareket ediyorsa, bundan sonra da bir kulüp bile mağdur olursa bu uygulama gerçekleşmez.” dedi. Mehmet Ali Aydınlar’ın yabancı oyuncu sayısının 2+1’den 3’e çıkması için imza toplamasına değinen ve Futbol federasyonu tarafından yabancı oyuncu sayısının serbest bırakılacağı konusunu hatırlatan Karabıyık, ”Sahada 6 yabancı futbolcu yer alacakmış. Bir sınırlama var sonuçta. Biz de zaten serbest. Avrupa kupalarına katılacak kulüpler istedikleri kadar ve sayıda yabancı oyuncuyu transfer eder, biz de tescil ederiz. Futbol yeni geçecekmiş buna, bizde zaten serbest. Onlar 6 yapacaklarmış sayıyı, bizde de bu sayı 2.” ifadelerini kullandı.
Öncelikle; bu işe ön ayak olanların Türk Milleti’ne, Türk Kültürü’ne, Türk Gençliği’ne ve Türk Sporcusu’na zarar verdiğini düşünüyorum. Şöyle ki futbol, basketbol ve voleybolu ele aldığımızda İtalya, İngiltere, Almanya ve İspanya gibi ülkeler Avrupa içinden sınırsız oyuncu alırken aynı şekilde sınırsız ihraç ediyorlar yani bir denge var. Biz de ise Avrupa’da oynayan oyuncumuz yani ihraç listemiz 3 – 4 oyuncuyu geçmiyor ki Neriman ve Duygu Bal örneğinde olduğu gibi gidenleri de geri getiriyoruz. Sınırlandırma kalkarsa veya yabancı oyuncu sayısı artarsa Türk sporcusu aleyhine bir dengesizlik olacak.
Avrupa’da veya ligde başarılı olmak yani derece yapıp kupa getirmek yabancı oyuncuyla orantılı değil. Mesela geçen sezon FB’de Naz ve Seda başta olmak üzere Türk sporcular yabancıları kenarda bekletti. Ayrıca Galatasaray Taffarel, Hagi, Popescu (bunlar 30 yaşın üzerindeydi) ve Capone ile UEFA Kupasını Daha sonra Jardel takviyesi ile Süper Kupayı alamazdı. Hele başlarında bir Türk teknik adam varken!..
Ayrıca yabancı hayranlığını andıran ifadelerle yabancı sınırlandırmasını kaldırmak veya yabancı sayısının artmasını isteyenler, Türk sporcuları rencide etmektedir. Pek çok Türk sporcu yabancı sınırlandırılması kaldırılsa kadroya giremeyecek. İşte böyle demeçler verilerek sporcuların bilinçaltına mecburiyetten kadroda oldukları mesajı veriliyor ki bu durum onların performansına uzun vadede olumsuz etki yaratabilir ve takım içi disiplinsizliklere yol açar. Çünkü bu açıklamaları yaparken dikkat edilmesi ve göz önüne alınması gereken en önemli şey bir spor takımının iç dinamikleridir.
Son olarak benim teklifim şu: Federasyonlar bir mecburiyet getirsin ve 1.Lig’deki kulüplerin (futbol, basketbol ve voleybol) yönetim kurulunun yarısının yabancı ve profesyonel yöneticilerden oluşturulmasını istesin. Belki de asıl o zaman Türk Sporu istikrarı ve kalıcı başarıları yakalar. Ne dersiniz?
Ersin AFACAN
