Ve Selahattin Demirtaş açıkladı, BDP meclise gidiyor
Barış ve Demokrasi Partisi(BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halka verdikleri sözleri yerine getirmek için Meclis’e gideceklerini söyledi.
Diyarbakır’da yapılan grup toplantısında BDP’nin kararını açıklayan Demirtaş, “Doğruluğuna inandığımız siyasi bir direniş hamlesi olarak 1 Ekim’den itibaren Meclis çalışmalarına katılma kararı almış bulunmaktayız.” dedi.
Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Cîgerxwîn Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya BDP Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi ile Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve tutuklu milletvekillerinin dışında bütün milletvekilleri katıldı. Toplantıda konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son dönemlerde yaşanan olaylarda sivillerin yaşamını yitirmesine değindi. Demirtaş, üzüntülerini dile getirirken olayları gerçekleştiren terör örgütü PKK’yı eleştirmekten kaçındı. Demirtaş, “Savaşın bu kanlı faturası içerisinde sivil ölümlerine, bebek ölümlerine dair sözümüz olmalıdır. Bizlerin toplumun bütün sorunlarını çözmekle, çözüm önerilerini üretmekle, sorumluluk mevkiinde bulunan siyasetçiler bütün bu ölümleri durdurmakla sorumludur.” diye konuştu. Türkiye’nin duygu düzeyinde bölünmüş durumda olduğunu ifade eden Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü insanlar ölenin kimliğine bakarak ya üzülüyorlar ya seviniyorlar ya da öldürenin kimliğine bakarak üzülüp seviniyorlar. Türkiye’yi bölmek ise budur işte. Sınır olsa ne olur olmasa ne olur. Bu yüzden bu ölümleri yeniden yeniden savaş kışkırtıcılığına dönüştürmek yerine Başbakan başta olmak üzere bütün siyasi partiler ve liderler, o ölümlerde ‘bizim sorumluluğumuz ne kadardır’, onu tartışmalıdır.”
BDP olarak CHP’nin gündeme getirdiği akil adamlar komisyonu önerisini desteklediklerini belirten Demirtaş, “AK Parti de böylesi bir komisyonu desteklerse yapılacak ilk çalışmalar bu akil adamlar komisyonu ile başlayabilir. Onların siyasete sunacağı yol haritası hepimizin işini de kolaylaştırabilir. Aydınların, yazarların, emekli yargıçların, işçilerin, kadınların, barış annelerinin, cumartesi annelerinin, herkesin vicdanını temsil edecek bir akil adamlar komisyonu ön açıcı rol oynayabilir. Biz buna da ciddi yaklaşıyoruz. Eğer AK Parti böyle bir komisyonu desteklemeyecekse dahi CHP ile buna ön ayak olabiliriz. Sivil, bağımsız bir inisiyatif kurulsun, bizler şimdiden o komisyonun çalışmalarına değer vereceğimizi ifade edelim. Biz bunu açıkça söylüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN ÇEVRELER BU KARARIMIZI FIRSATA ÇEVİRMELİ”
Meclis’e gidip gitmeme konusunda AK Parti ile bir protokol geliştirme çabası içinde olduklarını, ancak gelinen noktada bunun halkla yapılmasına karar verdiklerini belirten Demirtaş, halka karşı hazırladıkları bir deklarasyon metniyle kararlarını açıklamak istediklerini kaydetti.
Demirtaş’ın okuduğu metinde seçim sürecinden YSK’nın milletvekili kararına kadar bütün süreç özetlendi. Metinin sonuç bölümünde ise BDP’nin Meclis’e gitme kararı şu ifadelerle açıklandı: “Bu aşamadan sonra savaşa karşı barışı daha güçlü savunabilmek için, saldırılara karşı direnişte olan halkımıza Meclis’ten de destek olabilmek için, bize güvenen Kürtlere, Türklere, Süryanilere, Araplara, Çerkezlere, Ermenilere, kadınlara, Alevilere, Sünnilere, başörtüsü mağdurlarına, sosyalistlere, demokratlara, engellilere, öğrencilere, emekçilere, farklı cinsel eğilimi olanlara, işsizlere yani ezilen bütün toplumsal kesimlere verdiğimiz sözün gereğini daha iyi bir şekilde yerine getirebilmek için, siyasi operasyonlara karşı direniş cephesini güçlendirmek için, Hatip Dicle ve tutuklu bütün siyasetçilerin özgürlüğünü sağlama mücadelesine katkı sunmak için, halkın iradesiyle alay edenlerin ikiyüzlü yaklaşımlarını teşhir etmek için, AKP’ye rağmen ve AKP’yi geriletmek için; doğruluğuna inandığımız siyasi bir direniş hamlesi olarak 1 Ekim’den itibaren Meclis çalışmalarına katılma kararı almış bulunmaktayız.
Bu kararımızın ilgili bütün çevrelerce iyi bir fırsata dönüştürülmesini arzuluyoruz. Demokratik siyasetin önünü açarak, müzakereleri bütün muhataplarıyla yeniden ve daha sağlıklı bir çerçevede başlatarak barışı sağlamak için herkesi daha akılcı davranmaya, boykot kararımıza rağmen kaçırılan barış fırsatının, dönüş kararımızla birlikte telafi edilmesini diliyoruz. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku olarak önümüzdeki dönemin zorlu bütün süreçlerini karşılamaya hazır olduğumuzu, geçmiş dönemin yetmezlikleri nedeniyle halkımıza karşı özeleştirimizi pratiğimizle vereceğimizi belirtiyor, bu kararın hayırlı olmasını diliyoruz.”