Başkan Saraç, küresel ölçekte yaşanan ve Dünya Sağlık Örgütünce pandemi olarak ilan edilen olağanüstü durum karşısında, YÖK’ün hızla harekete geçtiğini ve kurulların bu sürecin eğitim ve öğretime muhtemel etkileri üzerine belli senaryolar üzerinde çalışma başlattığını belirtti.
Bundan dolayı yükseköğretimde eğitime ara verilmesi kararından önce birtakım tedbirlerin üniversitelere gönderildiğini dile getiren Saraç, bu bir haftalık süre içerisinde de eğitim ve öğretim faaliyetlerinin mümkün olduğunca kesintisiz yürütülebilmesi için model planlaması yapıldığını söyledi.
Bu süreçte dünya örneklerinin de incelendiğini aktaran Saraç, Amerika ve Avrupa başta olmak üzere salgının bulunduğu ülkelerin yükseköğretim otoriteleri ve üniversitelerin aldıkları kararların da değerlendirildiğini belirtti.
13 Mart’ta eğitime ara verilmesinin akabinde de uzaktan öğretim altyapıları ve insan kaynaklarının durumu konusunda üniversitelerden acil bilgi istendiğini, üniversitelerde Salgın Danışma Komisyonları oluşturulduğunu söyleyen Saraç, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın eğitim öğretim süreçlerinin kesintiye uğramaması ve bu sürecin en az hasarla aşılması yönündeki yönlendirmeleri ile bu süreç hızlı bir şekilde planlandı. Bugün itibarıyla YÖK bünyesinde farklı üniversitelerimizden alanında uzman hocalarımız tarafından oluşturduğumuz ‘Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Komisyonumuz’ tarafından hazırlanan Pandemi Dönemi Uzaktan Öğretim Uygulamaları Yol Haritası’na Yürütme Kurulumuz tarafından son hali verilmiştir.
Koronavirus tedbirleri nedeniyle verilen ara dönemde, öğrencilerimizin öğrenme süreçlerinin kesintiye uğramasının önüne geçmek üzere gerçekleştirilecek uzaktan öğretim faaliyetleri için bir çerçeve sunan bu yol haritasında şu 5 temel alanda çalışma yapıldı, mevzuat, altyapı, insan kaynakları, içerik, uygulama. Mevzuat düzenlemesiyle, Uzaktan Öğretim Usul ve Esasları’nda önemli değişiklikler yapılarak uzaktan öğretim altyapıları hazır olan üniversitelere, bu dönemle sınırlı olmak kaydıyla, tüm alanlarda uzaktan öğretim yapma imkanı sağlıyoruz. Bu maksatla uzaktan öğretim yapma konusunda mevzuat değişikliğine gidilmiştir. Altyapı konusunda üniversitelerimizden gelen geri bildirimler değerlendirilmiştir. Üniversitelerimizin önemli oranda uzaktan öğretim altyapısına sahip olması memnuniyet vericidir. ”
123 üniversitede Uzaktan Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi olduğuna işaret eden Saraç, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Altyapı konusunda eksiği olan üniversitelerimizin ihtiyaçları da YÖK koordinasyonunda diğer üniversitelerle iş birliği içerisinde giderilecektir. Bu istikamette de planlamalarımız vakit geçirilmeksizin hayata geçirilecektir. İnsan kaynakları alanında birçok üniversitemizde önemli bir birikim bulunmaktadır. Yeni YÖK olarak 2 yıl önce başlattığımız Dijital Dönüşüm Projesi kapsamında, bilindiği üzere, yeni kurulmuş üniversitelerimizde bulunan 6 binin üzerinde öğretim elemanına ve 50 binin üzerinde öğrencimize eğitim verildi. Şimdi ise önümüzdeki haftadan itibaren de talep etmeleri halinde sistemdeki bütün öğretim elemanlarına, bu süreçleri yürütebilmeleri için gerekli yetkinliği sağlayacak olan eğiticilerin eğitimi olarak da adlandırabileceğimiz ‘Dijital Çağda Yükseköğretimde Öğrenme ve Öğretme’ dersi ve yetkinliğinin dijital imkanlarla verilmesi konusunda tüm hazırlıklarımız tamamlanmıştır. Bunun yanında bazı üniversitelerimiz kendi öğretim elemanlarına bünyelerindeki merkezler aracılığıyla eğitim vermeye de başlamıştır. İçerik oluşturma uzaktan öğretimin en önemli unsurudur.”
Birçok üniversitede öğretim elemanlarını içerik oluşturmada önemli deneyime sahip olduğunu vurgulayan Saraç, bununla birlikte bu konuda destek ihtiyacı duyan hocalarla da içerik geliştirme konusunda araç ve rehberlerin paylaşılacağını bildirdi.
Bunun yanında üniversiteler tarafından hazırlanan tüm öğrenme kaynaklarının yapılacak uzaktan öğretim uygulamalarında kullanılmak üzere erişime açılmasının sağlanacağına işaret eden Saraç, şunları kaydetti:
“Ayrıca üniversitelerimizin içerik ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla başta Anadolu Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesinin ders havuzlarında yer alan dijital ortamdaki bütün dersler önümüzdeki haftadan itibaren YÖK bünyesinde oluşturulan YÖK-Dersleri (Yükseköğretim Kurumları Dersleri) adını verdiğimiz ara yüzle açık erişime açılacak, bilahare diğer üniversitelerin dijital ders malzemeleri de bu havuza ilave edilecek. Bilindiği üzere bu konu yani, YÖK-Dersleri Projesi YÖK’ün 2020 hedefleri arasında geçtiğimiz aylarda kamuoyuna açıklanmıştı. Dolayısıyla bu konuda da hazırlıklar tamamlanmıştır. İçeriğe destek olmak ve bu alanda çeşitliliği artırmak amacıyla TRT tarafından YÖK’e tahsis edilecek kanal üzerinden daha geniş öğrenci kitlesinin aldığı ortak dersler yayınlanacaktır. Bu konuda destekleri dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi ve TRT’ye teşekkür ediyoruz.”
Üniversitelerin eş zamanlı ya da eş zamanlı olmadan uzaktan öğretim yöntemlerini kullanabileceğini belirten Saraç, eş zamanlı uygulamaların güçlüğü göz önüne alındığında üniversitelerin özellikle önlisans ve lisans programlarında eş zaman olmadan uygulamalara yöneleceği tahmin ettiklerini söyledi.
Saraç, eşzamanlı uygulamaların YÖK tarafından teşvik edileceğini dile getirerek, uygulamalı dersler için ise teorik kısımlarının uzaktan öğretimle yürütülmesi, uygulama çalışmaları için ise doğru zamanda sıkıştırılmış takvim programı uygulanmasının planlandığını ifade etti.
“Uzaktan verilecek olan derslerin ölçme ve değerlendirmesi yani sınavların da makro düzeyde belirlenmiş takvime riayet etmek şartıyla yine üniversitelerin kendilerine uygun bir dönemde gerçekleştirilecektir” diyen Saraç, şu açıklamalarda bulundu:
“Lisansüstü programlardaki yeterlik sınavları, tez izleme komiteleri ve tez savunmalarının, üniversitelerimizin gerekli altyapıyı oluşturmaları ve ‘kayıt altına alınarak denetlenebilir olma şartıyla’ dijital ortamda yapılabilmesi sağlanacaktır. Diğer bir ifadeyle Kurulumuz tarafından üniversitelerimizde uzaktan öğretimin uygulanması sürecinde gerekli yol haritası belirlenmiş ve çerçeve çizilerek yetki devri kapsamında ve üniversitelerimize yetkinlikleri doğrultusunda uygulama imkanı sağlanmıştır.”
Kurulunun bu süreçte etkin koordinasyon ve denetleme görevini yapmaya devam edeceğini, ihtiyaç oldukça da yeni düzenlemeler yapacağını dile getiren Saraç, “YÖK’ün son yıllarda çok hızlı karar alabilme ve çevik yönetim sergileyebilme kapasitesi yüksek bir kurum halini almış olması, bu süreci kolaylaştırıcı bir unsurdur. Elbette yükseköğretimi verimli, etkin ve kıymetli kılan tüm yapının dijital ortamda kurulması mümkün değildir. Ayrıca üniversitelerimizin akademik programlarının kazanımlar noktasında belirli bir ortaklığı olsa da üniversite eğitiminde tek bir müfredat uygulaması da yoktur.” ifadelerini kullandı.
Sadece Türkiye’nin ülke değil dünyanın fevkalade günler geçirdiğine işaret eden Saraç, bu sürecin gerçeklikten kopmadan, alışılan metotların dışında yeni yollar kullanılmasını da zorunlu kıldığını söyledi. Saraç, şunları kaydetti:
“Sonuç olarak bir müddet önce başlattığımız malum salgın karşısında salgının bulunduğu ülkelerin yükseköğretim kurumlarında alınan tedbirler de incelenerek mevcut kapasitemiz değerlendirilmiş ve planlamamız tamamlanmıştır. 23 Mart Pazartesi uzaktan eğitim kapasitesine sahip olan bütün üniversitelerimizde dijital imkanlar ile uzaktan öğretim süreci başlayacaktır. Bu kapasiteye henüz sahip olmayan üniversitelerimiz için de yine aynı gün, 23 Mart’ta kısa süre içinde oluşturduğumuz açık ders malzemeleri havuzu bütün üniversitelerimize açılacaktır. Uygulamaya dayalı programlarda bulunan teorik derslerde dijital imkanlar ve uzaktan öğretim yöntemleri kullanılacak, uygulama dersleri ise yine üniversitelerimizce belirlenen takvimin uzatılması da dahil en uygun zamanda verilecektir.
Ön lisans ve lisans düzeyindeki bu uygulama ve yaklaşıma, lisansüstü düzeyde de imkan tanınacak; denetlenebilir olma kaydıyla uzaktan öğretim ve dijital imkanlar kullanılarak bu süreçlerde de bir kesinti olmaması sağlanacaktır. Türk yükseköğretim sistemi sağlam bir zemine oturmaktadır. 15 Temmuz darbe teşebbüsü akabinde de gösterdiği gibi olağanüstü durumları aşabilecek güçtedir. Bunda YÖK’ün her düzeydeki eğitimde belli bir standart ve kaliteyi aramasının büyük payı vardır. Üniversitelerimizin yetkinliklerine ve yeteneklerine güveniyoruz. YÖK olarak bu sürecin gerçekleri dikkate alan, sükuneti ve temkini elden bırakmayan, üniversitelerimizin ehliyetlerine karar mekanizmalarında önem veren bir yaklaşım ile yönetilmesine büyük önem veriyoruz. İnşallah bu zorlu süreci de aşacağımıza inanıyoruz. Öğrenciler ve ailelerinin telaşa kapılmamalarını istiyoruz. Müsterih olsunlar. Güvenli ortamlarda, ailelerinin yanında eğitim ve öğretimlerini sürdürmelerini ve derslerine çalışmalarını istiyoruz. Onların bedenen ve ruhen sağlıklı olması bizler için çok önemlidir.”
“Fevkalede günler ancak sıra dışı kararlarla yönetilebilinir”
Başkan Saraç, vizelerin online yapılmasının gündemde olup olmadığı yönündeki soru üzerine, “Bu fevkalade günler ancak sıra dışı kararlarla yönetilebilinir. Burada bizim önemli olan husus, bunların ölçülebilir denetlenebilir olması. Denetlenebilir olması kaydıyla üniversitelerimizin bu hususları sıhhatli bir şekilde yürütebileceklerine itimat ediyoruz. Ama bu hususu kendi karar süreçlerinde, her bir üniversitenin kendi şartları içerisinde sürdürmelerinin doğru olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Öte yandan koronavirüs önlemleri kapsamında yoğun, kalabalık bir ortam olmaması için toplantıya az sayıda katılım olması sağlandı. Toplantıda basın mensupları ve katılımcılar birer metre aralık oluşacak şekilde oturtuldu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular