NationalTürk yorumcusu Müslüm  Gülhan’ın Galatasaray Schalke maçının ardından kaleme aldığı ‘Aysal ile Terim’in Avrupa çelişkileri’ başlıklı yazısı;

Galatasaray başkanı Ünal Aysal’ın Sayın Terim ile anlaşmadan önce söylemiş olduğu “Hoca hey canını kaybetmiş” açıklaması bende bir takım anlamsızlıklara neden olmuştu.

Fakat şimdi anlaşılıyor ki Sayın Aysal, Terim’in nasıl kontrol edilmesi gerektiği bakımından önlemlerini alma stratejisini belirlemişti.

Sezon başındaki Sayın Terim’in transfer hamlelerinin sıkıntısıyla ve Avrupa’dan yapacağı transfer isimleri; Aysal tarafından bekletilmiş, son 16’ya kalmakla beraber Sayın Aysal, Drogba ve Sneijder transferlerini Terimden habersiz gerçekleştirmişti.

“Eleman” sözcüğünün gerekçesi; aslında başkan ile hocanın beklenti farklılıklarının ‘dizayn’ edilmesinden başka bir şey değildi.

Schalke maçına bu süreç ile çıkıldı, tabi burada artık top Sayın Terimdeydi.

Oyun kurgusu ve Drogba ile Seijderden yararlanma şekli, takım kurgusu, her şey Sayın Terim’in inisiyatifinde hareket edecekti…

İki tane ‘Şampiyonlar Ligi’ finali oynamış ve finali kazanmış ekstra oyuncunun gelmesi; Galatasaray’ın artık ‘Şampiyonlar Ligi’ final beklentilerine sahip olduğunun kanıtıydı.

Ne yazık ki Sayın Terim’in oyun anlayışı bu beklentileri karşılayamayacağını ortaya koydu.

Sneijder’in sol kenarda oynatılması, Drogba’dan, Burak’dan ve kaleden uzak kalması ile koşu mesafesinin artması onun oyunun dışında etkisiz kalmasına neden olmuştu, hele hele ikinci yarı oyundan çıkartılması tüm takımın ve seyredenlerin gardının düşmesini sağladı. Mourinho’nun, İnter’de takımın 9 kişi kalmasına rağmen çıkarmadığı bir oyuncudan bahsediyoruz…

Oyun kurgusunda; Sneijder’in Drogba ve Burak’ın arkasında oynaması gerekirken, arkasında 3 orta alan oyuncusu ile taktiksel güç sağlanması gerekirken, orta alanı sıkıştırıp denge kurması gerekirken, bunların dışında geniş alan kurgusu ile savunma bloğunun zaaflarının da ortaya çıkmasını sağladı. O yüzdendir ki Schalke’nin tüm pozisyonları isabet kaydetti.
Drogba’nın Ulusal Takım arkadaşı ve ciddi bir Avrupa kupaları tecrübesi olan Eboue’nin yedek kalması ve Akhisar maçının yıldızı (!) Sabri’nin oynatılması ‘Şampiyonlar Ligi’ maçı için ciddi bir hamle hatasıydı.

Eboue oyuna girdikten sonra, önde değil de bek oynatılması; maçın skoruna yönelik bir hamle olarak algılandı.
Yenilen goldeki takımın aldığı pozisyon; 42. dakika için çok acemice duran kurguydu… Hamit’in zaten oradan topu çıkarması mümkün değildi, ona rağmen tüm takımın oyuna girerek kademe anlayışını kaybetmesi, savunmanın tamamının Schalke’nin sahasında gardı düşük vaziyette kalması inanılır gibi değildi.

Sayın Terim savunma oyuncusu olarak futbol oynamıştı; burada, kendi refleksleri ile önünde duran bu savunmanın pozisyonunu atlatmasına engel olması gerekirdi.

Galatasaray’ın orta alana ve stopere takviye yapması gerekiyor ki, Drogba ve Sneijder’in oyun anlayışı ortaya çıksın.
Şimdiki kurgu; sadece tesadüflerin ve bireysel anlamda (Selçuk gibi) özel oyunların kaderine bağlı olarak sonuç oluşturur.

Süreç Sayın Terim için Sayın Aysal tarafından dengelerin korunması anlamında karar vermeyi çabuklaştıracak güce sahiptir.

Müslüm Gülhan / NationalTurk