GündemLatin AmerikaManşetMedyaPolitikaTürkiye

“Türkiye’deki İslamcılık Che Guevara taklidi!”

Bali

Ali Ünal

Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal, kendi gazetesine verdiği söyleşide Türkiye’de İslamcılığın kötü bir Che Guevara taklidi olduğunu ileri sürdü.

Ali Ünal’ın söyleşisinden ilgili bölüm şöyle;

İktidar partisinin de kökeni olan İslâmcılık da din bir muhalefet ideolojisi midir?

İslâmcılık, İslâm devleti kurma tezini işlemiştir. AKP de köken olarak aynı anlayışın zemininde yetişti. Bu tavır, dini değil, siyaseti ve devleti ele geçirmeyi esas alır; devlet ele geçirilince mesele âdeta hallolmuştur. Oysa Kur’an, meseleyi öncelikle bir iç değişim meselesi olarak takdim buyurur. “Bir millet kendi içini değiştirmedikçe Allah da durumlarını değiştirmez.” Hadis-i şerif de açıktır: “Nasılsanız öyle idare edilirsiniz.” Mesele siyaset temelinde ele alınınca elbette din siyasete alet ve bir muhalefet ideolojisi haline getirilmiş olur. İslâmcılığın bir diğer argümanı da Türkiye’nin darü’l-harp veya darü’d-ridde olduğudur. O halde İslâmcı harp edecektir Türkiye’yi yeniden darü’l-İslâm yapmak için. Türkiye’de İslamcılık yazılarından kıyafetlerine kadar Che Guevara’nın kötü bir taklidi. Özellikle 1980 öncesi çoğu İslâmcı gençte şahsen bir Che Guevara özentisi görüyordum. Solcu devrimcilerin karşısında İslâmcı devrimciler ve bunların en çok tenkit ettikleri de “Amerikancı İslâm, düzen Müslümanlığı” diye suçladıkları cemaatlerdi. Bugün de aynısını yapmıyorlar mı? İslâm adına hiçbir sağlam, belli ve aktif çizgileri olmadığı için yargılamaları hep muhalefet üzerinden. “ABD’ye, İsrail’e, Rusya’ya düşman mısın, değil misin?” İslâm, kendine has müspet değerler üzerine oturur. Müslüman, davranışlarını İslâm’a göre ayarlar ve değerlendirir; yoksa karşısına düşmanlar alarak, bu düşmanlar üzerinden kendini tarif etmez. Bu menfî tavırdır, tahripçiliktir, süflî bir düşüncedir. İslâm adına yapılması gerekeni yapamama, müspet ve inşaî davranamama acziyetinin yansımasıdır.

İslâmcı ideolojideki sertlik de buradan mı kaynaklanıyor?

İdeolojiler genellikle serttir. Din, ideoloji, özellikle siyaset ideolojisi, bilhassa da muhalif siyasî ideoloji haline getirilince din adına sertlik, hattâ anarşi ve terör kendiliğinden gelir. Tarihte bunu en fazla Şiîlik ve Haricîlik temsil eder. Birbirine teoride zıt gibi olsa da, davranışta aynıdırlar. İkisi de Sünnî çoğunluğa karşı ve muhalif oldukları için bütün mücadelelerini Sünnî çoğunluğa karşı vermiş, meselâ İslâm’ın yayılmasına hiç hizmet etmemişlerdir. Şiîlik, varlığını fiziken de sürdürüyor. Haricîlik, tarihte kalmış gibi ise de, fikriyat ve tavır olarak denebilir ki, İslâmcılıkla dirilmiştir. İslâmcılık, pek çok açıdan neo-Haricîlik’tir.

NationalTurk World Son Dakika
yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Maçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu