Türkiye’de yılda 200 bin kişi aynı hastalıktan ölüyor!
Memorial Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Azmi Özler, dünyada her yıl 17,5 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 200 bin kişinin, kalp damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Özler, Kalp Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kalp hastalıklarının, halen dünyada ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer aldığını belirtti.
Modern yaşamın getirdiği sorunlar ve ekonomik durumun iyi olmasıyla kalp damar hastalıklarının arttığının düşünülebileceğini kaydeden Özler, mantıksal bir yaklaşım olmasına karşın yapılan istatistiklerin bunu doğrulamadığını aktardı.
Kalp damar hastalıklarının üçte ikisinin düşük ve orta gelirli ailelerde görüldüğüne dikkati çeken Özler, şu bilgileri verdi:
”Sağlıksız beslenme, motorlu taşıtların yaygınlığı, hava kirliliği, stres, düzensiz şehirleşmenin getirdiği olumsuzluklar ve kaliteli sağlık hizmetine ulaşabilmede güçlükler, kalp damar hastalığına yakalanmada en önemli faktörler olarak ortaya çıkıyor. Çarpık kentleşmenin getirdiği sıkıntılar, yeşil alanların azalması, parkların yerini plaza ve alışveriş merkezlerinin alması, trafik sorunu, fast food nedeniyle geleneksel mutfaktan ve Akdeniz diyetinden uzaklaşılması, iş stresi, sigara kullanım oranının çok yüksek olması ve çağın hastalığı obezite sonucunda Türkiye’de kalp damar hastalıklarından ölüm oranının gittikçe artacağı öngörülüyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; dünyada her yıl 17,5 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 200 bin kişi kalp damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor.”
Kalp hastalarına 10 öneri
Kalp damar hastalıklarında, doğumsal kalp damar hastalıkları bir tarafa bırakılırsa korunmanın çocukluk yaşlarından itibaren başlaması gerektiğini belirten Özler, sağlıklı, mutlu, huzurlu ve kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmek için dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
”- Sigara içiyorsanız en kısa zamanda bunu terk etmeli hatta sigara içilen ortamlardan kaçınmalısınız. Bugün kalp merkezlerinin koroner yoğun bakım servislerinde yatan hastaların yüzde 90’ından fazlası sigara içen kişilerdir.
– Bulunduğunuz şartlar ne olursa olsun iyimser olmaya çalışın. Karamsarlık, kin ve nefret duygularının yaşamı kısalttığı çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bütün bu duygu değişimlerinin kalbinizi yoracağını damarlarınızı bozacağını unutmayın.
– Beslenmenize dikkat edin. Akdeniz tipi diyet, kalbinizin dostudur. Özellikle fast food gıdalardan uzak durun. Kendinize katı kurallar koymayın. Tabii ki zaman zaman kebap ya da şarküteri ürünlerinden yiyeceksiniz; ama önemli olan bunların sıklığı, miktarı ve daha sonra uygulayacağınız detoks programı olmalıdır.
– Hareketsiz yaşamdan uzak durun. Kendiniz ve kalp damar sağlığınız için her gün yarım saat yürüyüşe vakit ayırın. Yakın mesafeleri araç yerine yürüyerek gidin, asansör yerine merdivenleri kullanın. Yürüyüşlerinizi sahilde ya da ormanlık arazilerde yapın. Yoğun trafiğin olduğu yollar yürüyüş için uygun yerler değildir.
– Tansiyon sorununuz varsa mutlaka bunu çözümleyin. Tuzdan ve tuzlu mamullerden uzak durun. İlaç kullanıyorsanız ilaçlarınızı ve kontrollerinizi ihmal etmeyin. Tansiyon sinsi bir hastalıktır ve çoğu zaman hiçbir yakınmanız olmadan da kalp damar ve beyin damarlarınızda hasarlar oluşabileceğini unutmayın.
– İdeal kilonuzda olmaya çalışın. En basit önlem, yiyeceklerinizi yarıya indirmek hareketinizi ikiye çıkartmak olabilir. Dengeli beslenme ve egzersizle sorunu çözemiyorsanız, diğer nedenleri araştırmak amacıyla doktorunuza başvurun.
– Şeker hastalığınız varsa, mutlaka doktor kontrolünde dengede tutmalısınız. Şekerin damarlarınızı bozmasına izin vermeyin.
– Düzenli yaşam, uyku düzeninizin iyi olması kalp sağlığınızı önemli olarak etkilemektedir. Uykuda solunum durması sorununuz varsa mutlaka çözümlenmesi gerekir.
– Grip gibi hastalıklardan korunmak için aşılanabilirsiniz. Daha önceden kalp hastalığınız varsa uygun aşılanma takviminizi doktorunuza danışın. Soğuk havalarda zorunlu olmadıkça eforlu işlerden kaçının, soğuk havaların kalp krizini tetiklediğini unutmayın.
– Arkadaş çevrenizi tekrar düzenleyin. Size, stres ve negatif enerji veren kişilerin yerine pozitif katkısı olan, neşeli, bol sohbetli kişiler ile görüşün. İyi dostlukların ömrü uzatıcı etkisi vardır.”