Türkiye’de Futbolculuk

Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın “Türkiye’de Futbolculuk” başlıklı yazısı;

“Türkiye’de futbol dünyası içinde her zaman tartışma konusu olan ve sürekli “ne kadar zor olabilir ki?…” bakış açısıyla lanse edilen futbolcu olmaya dair güzel bir yazı paylaşmak istedik.” girişi ile Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği, 18-10-2017 tarihinde aşağıdaki yazıyı yayımladı. (1)

7 eski futbolcunun kurduğu bu derneğin şimdiki başkanı Hakan Ünsal ve 2.başkanı Tanju Çolak. 1992 yılında kurulmuş olan bu derneğin amacı “Ülkemiz futboluna ve dernek üyelerine hizmet etmek, karşılıklı yardım ve dayanışma içinde üyelerin teknik, sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarını ortaya çıkarmak, bu yönde araştırmalar ve çalışmalar yapmak, çözüme ulaştırmak için görevler yüklenmek, üyeler arasında birliği sağlamaktır.”

Böyle ulvi bir amaca sahip olan derneğin “Türkiye’de Futbolculuk Ne Biliyor musunuz?” başlığında sporun özünden, profesyonelliğin gereklerinden ve Türkiye gerçeklerinden uzak bir yazıyı yayımlamasını yadırgadım. Çünkü

1. Aylarca sabahın 7’sinde kalkıp antrenman yapan takım var mı?
2. Bir tesis odasında günlerini ve aylarını geçiren futbolcu üst liglerde yok. Alt liglerde az da olsa var ama onların da ev kiralaması gerekiyor. Çünkü tesis odasında bir futbolcunun aylarını geçirmesi normal değil.
3. Hangi futbolcu aynı odada senelerce bir arkadaşı ile kalıyor. Transfer o kadar hızlı bir döngü oldu ki aynı takımda 3 sene oynayan futbolcu bulmak zor.
4. Her mesleğin mesai saatleri farklıdır. Bu nedenle halkın çoğu “Pazartesi sendromu” yaşarken futbolcu ailesi, arkadaşı veya sevdikleri ile kahvaltı yapıyor. Yani pazar günü millet kahvaltı yaparken futbolcunun maç stresi yaşaması garip mi? Ayrıca bir miktar stres, futbolcunun maça olan zihinsel hazırlığına katkı sağlar.
5. Hayatının en güzel yıllarını futbola seve seve feda etmek ne demek? Futbolcu, hayatının en güzel yıllarını, sevdiği mesleği yaparak ve başka bir meslek yapsa alamayacağı parayı alarak geçiren şanslı bir insandır.

Makalemi çok fazla uzatmamak için diğer maddelere cevap vermeyeceğim. Dolayısıyla TPFD gibi futbolcunun bilgi ve bilinç anlamda gelişmesine yardımcı olması gereken bir derneğin yaptığı paylaşımların bilimsel ve felsefi argümanlara dayanması gerekiyor. Bunun için yapılan paylaşımların popüler kültürün bir sonucu değil, bilimsel ve felsefi temele dayalı bir spor kültürünün sonucu olması gerekir.

KAYNAK

(1) http://www.pfd.org.tr/news/view/kolaydir-turkiyede-futbol/551 (18-Ekim-2017 tarihinde erişilmiştir)