2010 FIBA Dünya Şampiyonası ikinci tur mücadelesinde 12 Dev Adam, Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanan mücadelede Fransa’yı 95-77’lik skorla mağlup ederek adını çeyrek finale yazdırdı.
Salon: Sinan Erdem Spor Salonu
Hakemler: Pablo Alberto Estevez – Jorge Vazquez – Luigi Lamonica
Türkiye (95): Cenk Akyol 5 (1 asist), Sinan Güler 17 (3 asist), Barış Ermiş 2, Ömer Onan 7 (1 ribaund- 2 asist), Ersan İlyasova 9 (5 ribaund), Kerem Tunçeri (1 ribaund- 3 asist), Semih Erden 5 (2 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 9 (2 ribaund- 1 asist), Kerem Gönlüm 2, Ender Arslan 9, Ömer Aşık 10 (5 ribaund- 1 asist), Hidayet Türkoğlu 20 (4 ribaund- 3 asist)
Fransa (77): Andrew Albicy 3 (2 ribaund- 1 asist), Nicolas Batum 11, Fabien Causeur 3 (1 ribaund- 1 asist), Alain Koffi 5 (3 ribaund- 1 asist), Ian Mahinmi 2, Edwin Jackson (1 ribaund), Yannick Bokolo 4 (3 asist), Florent Pietrus 6 (1 ribaund- 4 asist), Nando de Colo 15 (3 ribaund- 1 asist), Boris Diaw 21 (5 ribaund- 4 asist), Mickael Gelabale 3 (3 asist), Ali Traore 4 (4 ribaund)
1. Periyot: 19-14
2. Periyot: 24-14
3. Periyot: 28-17
4. Periyot: 24-32
Karşılaşmayı Gençlik Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, TBF Yönetim Kurulu Üyeleri, A Milli Futbol Takımı teknik heyet ve oyuncular ile yaklaşık 17.000 kişi izledi.
Kerem Tunçeri, Ömer Onan, Hidayet Türkoğlu, Ersan İlyasova ve Ömer Aşık beşiyle karşılaşmaya başlayan A Milli Takım, ilk dakikalarda topu pota altına indirerek hücum etti. Ömer Aşık ve Hidayet Türkoğlu ikilisinin sayılarıyla ilk iki dakikayı 5-0 önde geçen Milliler, savunmada da rakibine sayı şansı tanımadı. Boris Diaw’ın üç sayılık basketiyle maçtaki ilk sayılarını kaydeden Fransa, hücumda ise organize olmakta büyük sıkıntı yaşadı. İki takımında hücumda skor üretemediği bu bölümde Nando de Colo’nun üç sayılık basketiyle Fransa 7-8 öne geçti. Alan savunmasına karşı ilk hücumda topu kaybeden Fransa, Ömer Onan’ın da turnikesine engel olamayınca, A Milli Takım 10-8’lik üstünlüğü eline aldı. Boyalı alanda Semih Erden’in tiplediği topla hücumda skor bulan Millilerimiz, ilk 8 dakika geride kalırken de 4 sayılık üstünlüğü yakaladı (16-12). Son dakika içerisinde Ender Arslan’ın skora katkı yapmasıyla hücumdaki etkinliğini sürdüren Ay Yıldızlılarımız, periyodu da 19-14 önde tamamladı.
Boris Diaw ve Kerem Gönlüm’ün karşılıklı basketleriyle başlayan mücadelede ilk dakika geride kalırken Millilerimiz, Sinan Güler’in turnikesiyle farkı 6 sayıya çıkarttı (23-16). Savunmada çok iyi bir performans sergileyen A Milli Takım, Ender Arslan’ın üç sayılık basketiyle durumu 26-16’ya getirdi. Nando de Colo’nun turnikesi ile hücumdaki suskunluğuna son veren Fransa, savunmada ise Sinan Güler’in penetrelerine ise engel olamadı. Boyalı alanda Oğuz Savaş’ı verimli kullanan Milliler, 18.dakikaya girilirken farkı 11 sayıya çıkarttı (35-24). Mola alan Fransa, Boris Diaw’ın el üstünden kaydettiği iki sayılık basketle skor buldu. Son dakikaya Ersan İlyasova’nın üç sayılık basketiyle giren A Milli Takım, Oğuz Savaş’ın da turnikesiyle durumu 42-28’e getirdi. Ay Yıldızlılar, devre sonunda soyunma odasına 15 sayı farkla 43-28 üstün giren taraf oldu.
Hidayet Türkoğlu’nun üçer sayılık basketiyle üçüncü periyota başlayan A Milli Takım, 22.dakikada farkı 21 sayıya çıkarttı (49-28). Üçüncü periyotun başında 10-0’lık bir seri yakalayan Ay Yıldızlılarımız, skoru da 53-28’e getirdi. İkinci yarıdaki ilk sayılarını Nicolas Batum’un üç sayı isabetiyle bulan Fransa, buna karşın savunmada Millilerimizi durdurmakta büyük sıkıntı yaşadı. Kerem Tunçeri’nin kenara geldiği bu bölümde pota altında Ömer Aşık’ı kullanan Ay Yıldızlılarımız, skor üretmekte zorlanmadı. Ali Traore ve Boris Diaw’ın sayılarıyla bu bölümde basketler bulan Fransa, periyotun son dakikasına da 67-43 geride girdi. Millilerimiz, üç sayı çizgisinin gerisinden etkili olduğu bu periyotu Ömer Aşık’ın basketiyle 71-45 önde tamamladı.
Mücadelenin final periyotuna hızlı başlayan Fransa, özellikle Nicholas Batum ile sayılar buldu. Sinan Güler’in turnikesiyle bu periyottaki ilk sayılarını kaydeden Millilerimiz, topu pota altına indirerek aradaki farkı korudu. Rakibinin top kayıplarını Cenk Akyol ile değerlendiren Ay Yıldızlılarımız, 34. dakikada farkı 28 sayıya çıkarttı (80-52). Mola alan Fransa, Nando de Colo’nun üç sayılık basketiyle skor üretirken, Millilerimiz de Oğuz Savaş ile rakibine karşılık verdi. Hücumda çok iyi organize olan A Milli Takım, 38.dakikada Sinan Güler’in çabasıyla 90-68’lik üstünlüğünü korudu.
Son dakikaya 92-74 üstün giden Ay Yıldızlılar, karşılaşmadan da 95-77 galibiyetle ayrılmayı başardı.
Zorlu maçta Sinan Erdem Spor Salonu’nu dolduran taraftarlar taraftarlar büyük destek verdi.
Karşılaşmanın oynandığı Sinan Erdem Spor Salonu’nu erken saatlerde dolduran taraftarlar, karşılaşma boyunca tezahüratlarla 12 Dev Adam’ı ateşlediler. Yaklaşık 16.000 kişinin doldurduğu salonda seyirciler oldukça renkli görüntüler de verdi.
A Milli Takımımız da maç sonunda tribünleri alkışlayarak karşılaşma boyunca susmayarak destek veren taraftalrara teşekkür etti.
A Milli Takım Kaptanı Hidayet Türkoğlu, Fransa karşısında ortaya koyduğu etkili performansın da fazla abartılmaması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: ”Önemli bir maçtı. Benim de tecrübeli bir oyuncu olarak diğer arkadaşlara göre kendimi daha hazır tutmam gerekiyor. İyi bir galibiyet kazandık. İstanbul seyircisine teşekkür ediyorum. Çarşamba günü güzel bir maç olacak. Kazanan son 4’e kalacak. Tarihimizde son 4’e hiç kalmadık. Fransa maçını fazla abartmamız lazım. Onun sevincini bu akşam yaşayıp, Slovenya maçını düşünmemiz lazım. Slovenya iyi bir ekol, iyi oyunculardan kurulu bir takım. Bu maç gibi bir maç olmayacaktır. İnşallah onları yenip, beklediğimiz başarıyı elde etmiş oluruz.”
A Milli Takım Kaptanı Hidayet Türkoğlu, Fransa karşısında aldıkları galibiyetin sevincini fazla abartmadan, 8 Eylül Çarşamba günü Slovenya ile yapacakları çeyrek final karşılaşmasına yoğunlaşmaları gerektiğini söyledi.
Karşılaşmanın etkili oyuncularından Sinan Güler de istedikleri sonucu aldıklarını vurgulayarak, ”İstediğimiz gibi bir maç oldu. Savunmada ve hücumda istediğimiz pozisyonları bulduk. Bu şekilde oynarsak, devamı gelir” dedi.
Mücadele sonrasında Ay Yıldızlı taraftarlarla büyük sevinç yaşayan Milli oyunculardan Ömer Aşık, Fransa maçının beklediklerinden kolay geçtiğini ifade ederek, ”Maçın bu kadar kolay olacağını beklemiyorduk. Sonuçta rakip Fransa. Ancak taraftarlarımızın desteğiyle çok rahat bir maç kazandık. Ama Slovenya maçının bu kadar rahat geçeceğini düşünmüyorum” diye konuştu.
Kerem Gönlüm de Fransa maçının kolay geçtiğini anlatarak, ”Biraz daha zorlarlar diye düşündük. Çok iyi oynadık, iyi savunma yaptık ve kazandık. Slovenya’yı da yeneceğimize inanıyorum” dedi.
Ömer Onan ise her maça kazanmak için çıktıklarını belirterek, ”Rakip Fransa olunca herkes korktu ama biz çok iyi oynuyoruz. Hesap yapanlar tek tek gidiyor. Biz hesap yapmıyoruz her maça kazanmak için çıkıyoruz. Karşımızda şimdi iyi bir takım olan Slovenya var ama biz çok daha iyi durumdayız. İnanıyorum ki, son 4’e kalacağız” ifadelerini kullandı.
A Milli Takım Antrenörü Bogdan Tanjevic, Ay-Yıldızlıların Fransa’yı 95-77 mağlup ederek 2010 FIBA Dünya Şampiyonası Çeyrek Finali’ne yükseldiği maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, karşılaşmayı kazanmak için çok çalıştıklarını vurguladı.
Fransa’nın iyi bir takım olduğuna dikkat çeken Tanjevic, kendisi için de zor bir mücadeleyi geride bıraktıklarını ifade ederek, “Bu karşılaşmayı kazanmak için çok çalıştık. İkinci yarının başı önemliydi ve daha sonra iyi başlayıp arayı açtık. Uzunlarımızda değişiklik yaptık ve bunda da başarılı olduk. Sinan’ın oyunu da etkileyiciydi. Alan savunmasını fazla oynamayı sevmem fakat yine de oynadık. Boş atışlar bulduk ve bunları da isabetli kullandık. Başarılı bir sonuç aldık” dedi.
Bogdan Tanjevic, iyi bir ilişkileri olduğunu söylediğini Fransa Antrenörü Vincent Collet’i tebrik ettikten sonra, 3. periyotta sakatlık geçiren Kerem Tunçeri ile ilgili olarak, “Kerem umarım Slovenya maçında oynayacaktır. İyi haberleri bekliyoruz” derken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maçlar sadece taraftar ve gazeteciler için bir şov değildir. Biz her gün onlarla çalışıyoruz ve beraberiz. Elbette Slovenya karşısında da alan savunması silahımızı kullanacağız. Yarı sahada 2-1-2 oynamak çok zor. Hoşlanmasam da agresif alan savunmasını tercih edebilirim.”
Ay-Yıldızlı oyuncularımızdan Ender Arslan da gruplarda gösterdikleri iyi performansın ardından çok önemli bir maça çıktıklarını belirterek, “Şampiyonanın başından bu yana ilk 4’ü istedik. Fransa da engellerden biriydi. Maçta bütün kontrol bizdeydi. Hücumlarını da engelledik. Muhteşem taraftarımızın desteğiyle maçın sonuna çok rahat girdik. Sırada Slovenya var. O maça odaklanacağız. Onlar daha da sağlam ve tecrübeli bir takım. Kaliteli ve zor durumlarda ne yapmaları gerektiğini bilen oyuncuları var. Biz hep ilk 4’ü hedefledik ve bu yolda ilerleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Ev sahibi A Milli Takımımız karşısında aldığı yenilgiyle şampiyonaya veda eden Fransa cephesinde ise antrenör Vincent Collet, “Bu maça başlarken amacımız Türk takımıyla aynıydı. İlk 15 dakikaya kadar skor iyi gidiyordu ancak daha sonra olaylar değişti. Hücumda ve savunmada hatalar yaptık bu da farkın açılmasına sebep oldu. Türk Milli Takımı’nı tebrik etmekten başka yapacak bir şey yok. Risk alarak farkı azaltmaya çalışsak da yüksek bir şut yüzdesi yakalayarak buna izin vermediler. Türkiye’yi tebrik ediyorum. Fizik olarak çok iyi hazırlandıkları ortada. Bizim için özellikle ilk yarı çok zordu ve Türkiye’ye karşı oynamak kolay değil. Boyalı alanı kapatmaya çalışsak da istediğimiz anlamda başarılı olamadık” açıklamasını yaptı.
Yeni Zelanda maçını kaybederek A Millilerin rakibi olmayı istemediklerini söyleyen Collet, çeyrek finaldeki Türkiye-Slovenya eşleşmesi hakkında şu yorumda bulundu: “Bana göre Slovenya’nın bize oranla daha fazla silahı olsa da savaşmaları gerekiyor. Ayrıca alan savunmasına karşı hücum için hazırlanmaları lazım. Her pozisyonda farklı ve yetenekli oyunculara sahipler. Yüksek post üzerinden oynarlarsa sanırım Türkiye’ye karşı başarılı olabilirler.”
Fransa Milli Takımı’nın yıldız ismi Boris Diaw da, ev sahibine karşı oynamanın zorluğunu hatırlatırken, “Zor bir maçtı. İlk yarıyı Türkiye önde tamamlayınca moralimiz bozuldu. Yorgunluğumuz da kendini gösterdi ve istediğimizi elde edemedik. Ev sahibine karşı oynamak zordur. Taraftarlar da çok iyiydi. Zaten herkes Türk taraftarların takımlarını nasıl desteklediğini çok iyi biliyor. Taraftar ve takım birlikte zafere ulaştılar. Eksik oyuncularımız var ancak biz yine de maça kazanmak için çıktık. Gerçekler de var tabii. İspanya maçındaki gibi oynamak istedik ancak olmadı. Türkiye çok iyi bir takım” diye konuştu.