Manşet

Transfer Kaygısı

Bali

ersin afacan

Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı olan Ersin Afacan ‘ın bu haftaki “Transfer Kaygısı” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.

Sporcunun derdi bitmez. Hele Türkiye gibi kuralsızlığın kural, düzensizliğin düzen olduğu bir spor kültürüne sahip ülkede sporcunun her daim ciddi sorunları vardır. Bu sorunlardan şu an en ön planda olanı benim “Transfer Kaygısı” dediğim sorundur.

Sporcu, “Ne zaman transferim olacak?” diye beklediğinden dolayı sıkıntı duymaya başlar ki buna “Beklenti Kaygısı” denir. Bu kaygı, sporcuda takım bulamama korkusuna yani boşta kalma endişesine sebep olabilir. Transfer kaygısının temel sebeplerinden biri, geçmişte transferde yaşanan sıkıntılar ve geçmiş sezonda hem performans hem de başka faktörlerden dolayı yaşanan zorluklardır.

Eğer geçmiş hala sporcunun canını sıkıyorsa bir psikolog veya psikiyatrist sporcuya “TSSB – Travma Sonrası Stres Bozukluğu Teşhisi” koyabilir. Yani sporcunun yaşadıkları, bunlarla ilgili hisleri, soruları ve bunlara anlam vermeye çalışan öz korumacı tutkusu yüzünden sıkıntılı olduğu anlamına geliyor. Aslında TSSB gerçekten bir hastalık değil sadece bir kaygıdır. Dolayısıyla geçmişinden sıkıntı duyan bir sporcunun biraz kaygılı olması normaldir. Zaten transfer olgusu, sporda bir kariyer değişikliğidir. Bu durumla ilgili olarak sporcunun kaygı duyması da iyi bir işarettir. Çünkü kendisini mesleğine adadığını ve mesleğini gerçekten önemsediğini gösterir.

Peki bir sporcunun transfer kaygısıyla baş edebilmesi için neler yapması gerekiyor?

1. Öncelikle yapılacak temel hareket, koşulları değerlendirmektir. Sporcunun koşulları değerlendirmesi, sportif yaşamının anlamlarını, amaçlarını ve değerlerini anlayabilmesi için de birisiyle konuşmaya ihtiyacı vardır. O kişi de “Zihinsel Performans Antrenörü”dür. Sporcuların, zihinsel performans antrenörünün vereceği tavsiyelere ve sunabilecekleri çeşitli bakış açılarına ihtiyacı vardır. Yani transfer döneminde, tıbben sağlıklı ve duygusal olarak kontrollü olduğu halde aklına takılan bir soruyla ilgili kaygılarını sporcu öncelikle zihinsel antrenörü, sonra da menajeri ile tartışmalıdır. Çünkü bakış açısını geliştirmek kaygıları kontrol altına almaya yarar ve kaygı hafifletilmezse bir hastalığa dönüşebilir. Yani sürekli bir kaygı durumu kişinin düşüncelerini, sözlerini ve davranışlarını bozabilir. Mesela sporcu “Transferim belli olsa da kafam rahatlasın. İyi bir tatil yapayım. Sürekli telefona bakmaktan kurtulayım.” diyebilir. Bu durum, duygusal ve fiziksel sağlığını olumsuz etkileyebilir.

2. Sporcudaki transfer kaygısının hangi inançlardan kaynakladığını bulmak da önemlidir. Ben bir zihinsel antrenör olarak sporcularımın inançlarıyla da ilgileniyorum. Çünkü sporcunun inançları kaygı yaratıyorsa ve kaygılarla yapıcı olarak başa çıkacak felsefi rehberlikten mahrumsa boş yere kendine acı çektirmeye ve belki de kaygılarını zihinsel bir bulaşıcı hastalık gibi başkalarına yayarak zarar vermeye meyillidir. Dolayısıyla transfer kaygısının hangi inançlardan kaynaklandığını bulmak önemlidir.

3. Sporcunun transfer kaygısından kurtulup rahatlaması için önyargılarından kurtulması şarttır. Sporcularıma hep şunu söylüyorum; “Kaygılarınız yüzünden başkalarını suçlayabilirsiniz ama çektiğiniz sıkıntı sadece sizinle ilgilidir. Mental taktikleri söylemek ve konuşmak yapmaktan kolay olabilir ama yapmak kesinlikle hiç yapmamaktan daha iyidir.”

NationalTurk World Son Dakika

Transfer kaygısı yaşayan bütün sporcuların gönüllerine uygun transfer gerçekleştirmeleri dileğiyle…

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Ersin AFACAN

Maçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu