Tepki farklılığımız
NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan‘ın bu haftaki “Tepki farklılığımız” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.
Profesyonellik:
Fransızca “profession” (iş) kelimesinden türemiş “çalışan” anlamına gelen kelime. Terim olarak anlamı; yaptığı işi hakkını vererek ama kendi çıkarlarını da güncel tutarak özel hayatı ile iş hayatı arasında dengeyi kurabilen insan modelidir.
Etik:
Antik Çağ’ın ahlâk felsefesi (iyinin temellendirilmesi)
Antik Çağ’ın sanat felsefesi (güzelin temellendirilmesi)
Antik Çağ’da güzel, iyi arasındaki ilişki.
İki kelimenin anlamının önemi; bugün içinde bulunduğumuz futbol koşulları için öncelik tanımamız gerektiğini sanıyorum.
Birincisi; herkes futbol alanı içinde her konu hakkında yorum yapabilme cesaretini kendinde çok rahat görebilmektedir.
İkincisi; herkes futbol alanı içinde donanımlarına bakmadan çok rahat görev alabilmektedir.
Sanırım bu iş bu kadar kolay değildir…
İçinde bulunduğumuz durum bunu en iyi açıklayan veridir.
Futbol kalitesi,
Yönetim kalitesi,
Teknik adam kalitesi,
Futbolcu kalitesi,
Seyirci kalitesi,
Medya kalitesi.
Hepsine baktığımızda sadece bizim sınırlarımız içinde bizim koşullarımız kadar olabiliyorlar. Fakat bu koşullar hiçbir zaman futbolun kendine has koşullar değil, hele hele futbolun evrensel koşulları hiç değil.
Bizim koşullarımızda şike örtbas edilir.
Bizim koşullarımızda sürekli hoca değişir.
Bizim koşullarımızda yönetim hep haklıdır.
Bizim koşullarımızda kulüp borç batağına sokulur
Bizim koşullarımızda herkes başkan olabilir.
Bizim koşullarımızda alt yapı ayak bağıdır.
Bizim koşullarımızda hocalar aynı zamanda idareci gibidir.
Bizim koşullarımızda Aykut hoca takımla deplasmana giderken federasyon başkanı aradı diye uçaktan iner takımı yalnız yollar.
Bizim koşullarımızda kulüp idarecileri veya başkanları federasyon başkanı olur.
Bizim koşullarımızda medya koşullandırılır.
Bizim koşullarımızda futbol siyasi bir araçtır.
Fatih Terim Milan’ı çalıştırırken son maçında Torino da Torino’ya 1-0 mağlup olduğunda; maç sonrası Fatih Terim, Mehmet Ağar ve Cavit Çağlar, Çağların uçağı ile İstanbul’a dönmüştü.
Bu maçtan sonra Fatih Terim‘in görevine son verilmişti.
Başkan Galliani ise bu konu hakkında yaptığı yorum da ”Milan tarihinde hiçbir zaman deplasman da mağlup olmuşken takım hocasız olarak Milano’ya dönmemiştir” şeklindeydi.
Sayın Terim ise bu sırada İstanbul da kişi başı 1000 Dolara liderlik ile ilgili seminer vermekteydi!
En azından dışarı ile içeri arasındaki fark Sayın Terim ile Aykut hocanın davranışının analizi ve bizim kulüplerin tepkisi ile Milan’ın ortaya koyduğu tepki farkı kadardır.
Müslüm GÜLHAN