2008’de görülmeye başlanan Fulya Davasında eski başkan Yıldırım Demirören, 10 yıl sonra davaya müdahil olma talebinde bulundu.
Beşiktaş Postası’nın özel haberi;
Kamuoyunda ‘Fulya Davası’ adı ile bilinen, 2007 ve 2008 yılındaki Beşiktaş Genel Kurul toplantılarında yönetim ve denetleme kurulunun ibrasına yönelik kararların iptaline ilişkin mahkeme kararını onayan Yargıtay’ın kararına Fikret Orman yönetimi tarafından bir kez daha itiraz edilmişti.
Orman ve Demirören birlikteliği
Şimdi de TFF Başkanı Yıldırım Demirören, savunma hakkının elinden alındığını hatırlayarak! davaya müdahil olma talebinde bulundu. Böylece “Demirören’den hesap soracağım” diyerek başkan olan Fikret Orman ile Demirören, tarihi Fulya Davasında aynı safta yer almış oldu.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ne başvuran Demirören, avukatı Bülent Kar aracılığıyla yaptığı başvuruda “Sayın başkanlığınızın, Yerel Mahkeme kararının Onanmasına dair verdiği kararı usul ve esasa, hukuka aykırı olup aşağıda arz edilen gerekçelerle kararın düzeltilmesi talep olunmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Yoğun iş hayatına rağmen..!”
Bülent Kar tarafından kaleme alınan müdahillik ve karar düzeltme talebinde şu ifadeler dikkat çekti:
“Müvekkilim Yıldırım Demirören, Yerel Mahkemede yargılamaya konu davanın davalıları olan Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği’nin ve Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş. J nin 2004-2012 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanlığını/Kulüp Başkanlığını icra etmiştir. Aynı zamanda iş adamı olan müvekkilim, futbol tutkusu ve Beşiktaş sevgisi ile yıllarca Beşiktaş Kulübüne Kulüp Başkanı olarak hiçbir karşılık beklemeksizin hizmet vermiş, yoğun iş hayatına rağmen çok sevdiği Beşiktaş kulübüne yoğun emek ve mesai sarfetmiş ve ayrıca büyük meblağlarda maddi katkılarda bulunmuştur. Başkanlığınızın Onama kararına konu edilen, Yerel Mahkemede açılan dava müvekkilin Kulüp Başkanlığı icra ettiği 2007 yılı faaliyetleri ile ilgili davalı dernek ve şirketin genel kurullarında yönetim ve denetim kurulların ibra edilmelerine ilişkin kararların iptali talepli davadır.
Davaya müdahil olamamış!
Yargılama sonucunda verilen karar, davalı dernek ve şirketin anılan dönemde Yönetim Kurulu Başkanı olan müvekkili doğrudan ilgilendirdiğinden davanın müvekkile ihbar edilmesi gerekmekte iken yargılama safahatinde dava müvekkile ihbar edilmemiştir. Davanın ihbar edilmemesi nedeni ile müvekkil davaya müdahil olamamış Yönetim Kurulu Başkanlığı sıfatı ile doğrudan kendisini ve diğer Yönetim Kurulu Üyelerini ilgilendiren davada savunma ve beyanlarını sunmaktan mahrum bırakılmıştır.
HMK’nın 61. v.d. maddelerine göre davanın müvekkile ihbar edilmesi ile müvekkilin davaya müdahil olma, savunma ve beyan haklarını kullanma hakkı verilmesi gerekirdi.”
Yıldırım Demirören Fulya davasını 10 yıl sonra “haricen” öğrenmiş!
Başvuru yazısında Yıldırım Demirören’in, İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve kamuoyunda “Fulya Davası” olarak büyük ses getiren davadan “haricen” haberdar olduğu ileri sürülerek “Sayın Başkanlığınız tarafından onanmış olan Yerel Mahkeme kararına konu yargılama safahatinde, müvekkilim davadan haberdar edilmemiş, bilgi sahibi olmamış, tüm yargı süreci müvekkil gıyabında yürütülüp sonuçlandırılmıştır. Yerel Mahkeme kararını ve Başkanlığınız onama kararını haricen öğrenen müvekkilim, kararların kendisini doğrudan ilgilendirmesi, hukuka aykırı verilen kararın kesinleşmesi halinde, kamuoyu ve dava tarafları ile diğer ilgililerce kendisine yöneltilecek beyan ve taleplerin muhatabı olması, kişilik hakları ve itibarını yakından ilgilendirmesi nedenleri ile, dava safahatinde kullanamamış olduğu ı savunma, hak arama, hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde işbu karar düzeltme talebinde bulunma zorunda kalmıştır” denildi.
Örnek “Minibüsçüler Odası”ndan!
Yıldırım Demirören’in avukatı Bülent Kar’ın, “Adil Yargılanma ve Hukuki Dinlenilme Hakkının ihlal edildiği” iddiasına örnek olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Menemen Minibüsçüler Odası” davası hakkında verdiği kararı göstermesi de dikkat çekti.
İşte Yıldırım Demirören’in müdahillik başvurusunun tam metni;
