Soyunma Odasından Bilgi Sızdırmak

Ersin Afacan

Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın ‘Soyunma Odasından Bilgi Sızdırmak’ başlıklı yazısı;

Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra soyunma odasındaki küfürlü konuşmaları basına yansıyan Ersun Yanal, şimdi de Erkan Zengin ve Kevin Constant’la yaşadığı tartışmaların bordo-mavili futbolcular tarafından hem yöneticilere hem de medyaya ispiyonlandığını düşünüyor. Son olarak kendisine yakınlığıyla bilinen menajer Okan Kartal’ın, çıkan söylentiler sonrası görevinden el çektirilmesi üzerine futbolcularını soyunma odasında toplayan Yanal’ın, şu sözlerle ağzını bozduğu yazılı ve görsel basında geçen hafta haber oldu: “Burada olan biteni dışarıya kim sızdırıyorsa onun anasını s… Şunu unutmayın ki o köstebeği bulup gerekeni yapacağım.”

ersunnnnnn

Ülkemizdeki egemen spor kültürüne göre “bir takımın soyunma odası, evli çiftin yatak odası gibidir. Dışarı sızma hoş karşılanamaz.” Spor kültürümüzdeki pek çok anlayış gibi bu anlayış da yanlış. Fakat bir insanın küfür etmesi yanlışların başında geliyor. Küfür etmekle bir sonuç alınmaz. Soyunma odasındaki konuşmaların dışarı sızmamasını beklemek de başka bir yanlış. Ersun Yanal, dünyada böyle bir soyunma odası ve böyle bir takım gösterebilir mi? Sadece futbolda değil basketbolda, voleybolda ve diğer takım sporlarında böyle bir takım var mı?

Çünkü 2 kişinin bildiğinin sır olmadığından yola çıkarsak 20’den fazla insanın olduğu yerde ketumluk beklemek çok tuhaf değil mi? Aslında teknik direktör, şeffaf olup kendisine güvendiğini belli etsin ki her zaman ve her yerde söylenmesi gerekenleri söylesin. Çünkü Marcel Desailly’in de ifade ettiği gibi “Profesyonel futbol, herkesin kendi işine baktığı bir kurtlar sofrasıdır. Herhangi birisinin bir diğeriyle ayaküstü sohbet etmesi hemen şüpheleri uyandırır.”1Yoksa bir teknik adam gizliliğe neden ihtiyaç duyar? Her davranışın arkasında en az bir korku olduğunu bildiğimize göre Ersun Yanal’ın korkuları ve çekinceleri nedir? Ayrıca Ersun Yanal, futbolcu toplantılarında konuşulanları odanın dışında hiç kimse ile paylaşmıyor mu?

Soyunma odasının bir toplantı yeri olmadığını, özellikle önemli konular hakkında açıklamaların ve maç sonunda yorumların soyunma odasında değil de tesisteki toplantı odasında ve uygun bir zamanda yapılmasını antrenörlerin bilmesi ve uygulaması şart. Almanların ünlü kalecisi Toni Schumacher diyor ki “Oyundan hemen sonra bir açıklama yapmıyorum. Hiçbir röportajı kabul etmiyorum. Sinirlerimi kontrol altına almadan kritik bir maç sonrasında mikrofona konuşmuyorum. Aklı başında bir açıklama yapmadan önce en azından soyunma odasına gidip duş alana kadar bekliyorum.”2

Profesyonel kişi, kriz çıkaran değil çıkan krizi en hızlı ve en faydalı şekilde çözen kişidir. Dolayısıyla bir antrenör, profesyonelce davranmalıdır. Bunun için de ne soyunma odasında toplantı yapmalıdır ne de toplantıda konuşulanların gizli kalmasını beklemelidir. Sonuçta takım, bir istihbarat birimi değildir ve sporcu konuşulan konular ile ilgili yakınlarından ve hatta çalışıyorsa mental antrenörlerinden yorum alabilmelidir ki bu şekilde informel beyin fırtınası gerçekleşsin ve ortaya çıkan düşünce çeşitliliğinden takımın yararına olacak en uygun düşünceler uygulamaya geçsin.