Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen üç kişi arasında Türk bilim adamı Aziz Sancar da yer aldı. / Son Dakika…
2015 Nobel Kimya Ödülü’nü alanlar arasında bir Türk bilim insanı da bulunuyor. 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü ABD’de yaşayan Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Tomas Lindahl ve Paul Modrich aldı.
DNA tamiratının ve orta beyindeki biyolojik saatin işleyişini “moleküler düzey”de çözen Prof. Dr. Sancar, çalışmalarının önemini Radikal’e anlatmıştı.
Moleküler biyoloji alanında yaptığı çalışmalarıyla 2007 yılında Vehbi Koç Ödülleri’nin altıncısını kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar, bütün dünyada ilgiyle izlenen çalışmalarını anlattı.
Radikal’de 2007 yılında yer alan haber şöyle:
Prof. Dr. Aziz Sancar’ın ödüllendirilen iki projesi vardı. İlki DNA onarımı, diğeri insanın biyolojik saatiyle ilgili. 34 yıldır hücrelerin DNA tahribatına nasıl tepki verdiğini aydınlatmaya çalışan araştırmacı, sonunda DNA onarımını yapan enzimleri ayrıştırmayı başardı.
Prof. Dr. Sancar, “DNA onarımı hem kanserin önlenmesi için hem kanser tedavisi için önemli. DNA onarımı yapan enzimleri ayrıştırıp onların mekanizmasını aydınlattık” dedi. Bilim çevreleri DNA’nın kendisini nasıl onardığının anlaşılmasının, hem vücutta hiç kanser oluşmaması hem de oluşmuş olan kanserlerin tedavisi konusunda yeni yöntemler geliştirilmesinde son derece önemli olduğunu vurguluyor.
Prof. Dr. Sancar’ın biyolojik saatle ilgili çalışmaları da birçok hastalığın tedavisinde yol gösterici olacak. Sancar 11 yıldır ilgilendiği biyolojik saatin, orta beyinde bir merkez olduğunu anlattı:
Nobel Kimya Ödülü’nün Sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar!
Sancar şöyle konuştu:
“Orta beyinde bütün vücut fonksiyonlarını, vücut ısısını, tansiyonu, ne zaman uyuyup ne zaman uyandığımızı ve bunun gibi her şeyi ayarlayan orta beyinde bir merkez vardır. Son on yılda bunları kontrol dört gen bulundu. İlk geni biz izole ettik. Buna ‘kriptokrom’ adını verdik. Bizim çalışmamız, o alanda çalışan diğer araştırmacıların katkısıyla o biyolojik saatin molekül seviyede nasıl çalıştığını aydınlattı. Biyolojik saat birçok sağlık konularında örneğin ruh sağlığı, depresyon, uyku bozuklukları, ayrıca kanser tedavisinde önemlidir. İlacın ne zaman verilmesi, biyolojik saat sayesinde belirlenebilir. Bu araştırmalarımın inşallah ileride tıpta uygulaması olacak. Şu anda uygulaması yok ama yakında olacak.”