New York Savcısı Preet Bharara, Reza Zarrab’ın kefalet başvurusunun reddedildiğini açıkladı.

Savcı Preet Bharara söz konusu gelişmeyi de twitter hesabından paylaştı.

ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın kefaletle tutuksuz yargılanma talebi reddedildi.
Davanın hakimi Richard Berman, Zarrab’ın avukatının önerdiği 10 milyon doları nakit, 50 milyon dolar bono güvencesi ile, elektronik kelepçe ile kendi tutacağı bir dairede ev hapsiyle salıverilme önerisine “Mantıksız” dedi. Hakim, Zarrab’ın kefaletle salıverilmesi talebine verdiği ‘ders gibi”, red kararında aynen şöyle dedi;

“Zengin zanlıların, kendi paralarıyla oluşturacakları özel nezarethaneler, toplumdaki farklı muameleyi ve eşitsizliği güçlendirir. Zarrab’ın avukatının önerdiği kefalet şartları, zengin zanlıların tutukluluk hallerini daha az sıkıcı yapmaya yönelik bir öneri. Zarrab gibi maddi durumları iyi olan zanlılar, kendi özel hapishanelerini kurarak, serbest kalmamalı.”
Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman, müvekkili için yaptığı kefalet başvurusu kapsamında, Manhattan’da lüks bir daire kiraladıklarnıı, kiralanan bu dairenin önünde 24 saat silahlı özel güvenlik elemanlarının nöbet tutması için, bir güvenlik firmasıyla anlaştıklarını da mahkemeye bildirmişti.
Ancak hakim Berman’ın kararıyla Reza’nın dava sürerken kalmayı planladığı lüks daire hayal oldu. Zarrab, New York’ta, Federal mahkeme binası ile Yüksek Mahkeme binası arasında, Hakim ve Savcıların çalışma ofislerinin bitişiğinde bulunan, adı New York metropolitan Detention Center olan federal hapishanede kalmaya devam edecek.
New York’ta davayı yakından izleyen çevreler, Hakim Berman’ın kefalete red talebinde, Orlanda’da geçen hafta yaşanan gece kulübü katliamının da etkili olabileceğini ifade ediyorlar.
ABD’de zanlıların tutuklu ya da tutuksuz yargılanmasındaki kararlarda, zanlının ABD ile olan bağı (vatandaş olup olmaması, ABD ile bir mülk ya da aile ilişkisinin bulunup bulunmaması) ve buna bağlı olarak kaçma şüphesi ile, halkın güvenliğine tehlike oluşturup oluşturmamasına bakılıyor.
Zarrab’ın avukatı, kefalet için yaptığı başvurusunda müvekkili için ABD’yle bağlı, Mahkemeye yatıracakları 10 milyonu nakit, 50 milyon dolarlık bono ile sağlamayı önermişti. Kaçma şüphesini ortadan kaldırmak için Zarrab’ın kefalet süresince kendi tutacağı bir apartman katında elektronik kelepçe ile yaşamasını, kalacağı yerin kapısında da, parasının Zarrab tarafından ödeneceği özel güvenlik şirketinin silahlı elemanlarının bulunmasını teklif etmişti.
Mahkemede kefalet konusu tartışılırken, Savcılık makamı ise, Zarrab’ın kapısında bekleyecek olan özel güvenlik şirketinin, ABD güvenlik görevlileriyle “aynı olmayacağını”, ABD’deki resmi güvenlik personelinin bağlı olduğu “etik kurallara (code of conduct)” göre çalışmayacaklarını savunmuştu.
Zarrab’ın davasına bakan Hakim’in kefalet konusunda karar verme sürecinde ise, Orlando’da Ömer Mateen’in gerçekleştiği ve 50 kişinin hayatını kaybettiği Orlando’daki gece kulübü baskını yaşandı.
Onlarca kişiyi öldüren saldırgan Mateen’in ise, 2007’den bu yana G4S adlı güvenlik şirketinde çalıştığı ortaya çıktı.
Saldırgan Mateen’in istihdam edildiği özel güvenlik şirketi, Zarrab’ın avukatının kefaletle serbest kalması halinde, New York’ta kalacağı yerin kapısının önünde bekleyecek olan özel güvenlik şirketinin bir benzeri.
Zarrab davasını yakından takip eden çevreler, Orlando’da yaşanan saldırının, Zarrab’ın durumunu ve mahkeme Hakimi Berman’ın kararını etkilemiş olabileceğini ifade ediyorlar.