CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, “Buradan Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Silivri’yi, Pınarhisar’la karıştırmayın. Bu cezaevinde 4 gün yatabilir misiniz? 4 gün güneşsiz kalabilir misiniz burada?” dedi.

Balbay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bugünün 10 Aralık İnsan Hakları Günü olduğunu anımsatarak, “Ama şu anda Türkiye’de insan hakları resmen insan haklamalarına dönüşmüş durumda. Hayatın her alanında insan haklarıyla ilgili kabul edilemez olağanüstü olumsuzluklar yaşıyoruz” ifadesini kullandı.

İnsan hakları ihlalinin, çağın vebası durumuna geldiğini belirten Balbay, sokağa çıkma yasakları, sivillerin terörle mücadelede zarar görmesi, mültecilerin yaşadıkları, iş kazaları gibi insan hakları ihlallerinin yaşandığını anlattı.

Bugün, Türkiye’de 31 gazetecinin cezaevinde bulunduğunu anımsatan Balbay, “Sadece gazetecilerin değil, Türkiye’de sendikacıların, üniversite öğrencilerinin, gençlerin, pek çok kişinin özgürlüklerinden edildiği bir Türkiye ortamındayız” diye konuştu.

Cezaevlerindeki doluluk oranının, resmi rakamlara göre yüzde 110 olduğunu, ancak bu doluluk oranının bugün yüzde 200’ü geçtiğini kaydeden Balbay, 7 kişilik olması gereken cezaevi koğuşlarının, 28 kişilik hale getirildiğini aktardı.

Mustafa Balbay, “Ne yazık ki Türkiye’de bugün AKP iktidarı döneminde, cezaevleri bir komplekse, hatta kampüse dönüşmüş durumda. Bu nedenle de Avrupa’da zaman zaman gündeme gelen Türkiye’deki insan hakları ihlalleri sıralamasında eskiden işkenceler birinci sıradaydı. Ama şu anda haksız tutuklamalar, ifade özgürlüğü sorunları birinci sırada” dedi.

Balbay, şimdi ise iddianamelerin işkenceye dönüştüğünü iddia etti.

Basın toplantısında, geçmişte kendisinin de tutuklu olarak bulunduğu Silivri Cezaevi’ndeki koğuş ve hücre maketini göstererek, buradaki fiziki şartları ve olanakları anlatan Balbay, “Tek kişilik koğuşa geldiğinizde sizi beton, demir ve cam karşılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Mustafa Balbay, “Buradan Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Silivri’yi, Pınarhisar’la karıştırmayın. Bu cezaevinde 4 gün yatabilir misiniz? 4 gün güneşsiz kalabilir misiniz burada?” diye konuştu.

Sergilediği maketi eski milletvekili Mehmet Haberal’ın yaptırdığını ifade eden Balbay, şunları söyledi:

“Burası bilim adamlarının, gazetecilerin, polislerin, savcıların, askerlerin kaldığı yer arkadaşlar. Her tarafı beton ve demir olan bu koşulların ne kadarı düzelebilir? Bütün Türkiye kamuoyundan dileğim odur ki buna alışılmasın. Siz bu insanları, gazetecileri, gençleri, sendikacıları bu koşullarda hapse atarsanız, bunun adı idamdan daha öte ‘yavaşlatılmış öldürme cezası’dır. Bu, ‘yavaşlatılmış ölüm cezası’dır.”

Mustafa Balbay’ın, basın toplantısı sırasında duygulandığı gözlendi.