Muğla’da üniversite öğrencileri arasında çıkan kavgada, silahla vurularak yaşamını yitiren Şerzan Kurt’un davası, avukatları ve ailesi haberdar edilmeden Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Bunun üzerine Kurt’un avukatları, bugün 09.30’da görüşülmesi gereken duruşmaya ilişkin yazılı itirazda bulunarak, davanın yapılmasını istedi. Mahkeme heyeti yaptığı görüşmede, avukatların itirazını reddederek, davanın Eskişehir’de yapılmasına karar verdi.
Davayı izlemek için sabahın erken saatlerinde adliyenin önünde ellerindeki pankartlarla gruplar toplandı. Daha sonra BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, adliyeye gelerek Kurt’un avukatlarıyla görüştü. Davanın reddinin ardından Kurt’un avukatları, adliyeden çıkarak grubun yanına giderek, polisin yoğun güvenlik önlemleri altında Kurt’un vurulduğu yere kadar yürüyerek, sloganlar attı.
Şerzan Kurt Adalet ve Kardeşlik İnsiyatifi Grubu adına basın açıklamasını okuyan Coşkun Üsterci, Şerzan’ın Kurt’un üç ay önce vuruldukları yerde olduklarını belirterek, Şerzan’ın polis şiddetine kurban verdikleri ilk çocuk olmadığını ileri sürdü. Üsterci, “Polis, vazife ve salahiyet kanunda değişiklik yapılmasından bu yana geçen 37 ay içinde 88 çocuğumuz tıpkı Şerzan gibi polis şiddetine maruz kaldı.” dedi.
Şerzan Kurt’un avukatı Arif Ali Cangı ise Muğla’ya Şerzan Kurt’un duruşması için geldiklerini belirterek, “Bugün saat 09.30’da davanın çağrısı yapıldı. Duruşmaya geldiğimiz zaman mahkemece dün saat 17.00 civarında Yargıtay’dan gelen nakil kararı gerekçe göstererek, evrak üzerinden davadan el çekme kararı alındığını öğrendik. Bundan ne yazık ki hiç birimizin haberi yok. Bizlerin, mağdurların ve avukatların haberi olmadan mahkemenin yapmış olduğu bu işlem, ceza yargılama ilkelerine, adil yargılama ilkesine tamamen aykırı olduğu için mahkeme başkanı ve üyelerinden yeniden duruşma açılması gerektiği konusunda ısrarcı talepte bulunmamız karşın mahkemece bu istemimiz geri çevrildi.” dedi.
Duruşmanın açılması durumunda nakil kararının Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri süreceklerini anlatan Cangı, “Zira, bu madde bir valinin istemi üzerine, bakanın başvurusuyla hiç taraflara sorulmadan, hatta mahkemeye bile sorulmadan dosyanın başka bir yere alınmasını doğal yargıçlık ilkesinin yok sayılmasını, dolayısıyla dosyalarda cezasızlıkla sonuçlanacak bir uygulama olması itibariyle hiçbir itiraz yolu olmaması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6 maddesindeki adil yargılanma hakkı ihlali gerekçe gösterilerek, Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi talebinde bulunacaktık. Bu talebimizi yazılı olarak bildirdik, duruşma açılmadığı için mahkeme bu gerekçemizin Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirmesine karar verdi.” ifadelerini kullandı.
“İçim yanıyor, ciğerim parçalanıyor. Canımın bir parçası alınmış benden” diye konuşmasına başlayan Şerzan Kurt’un annesi Necla Kurt da “Canım böyle alınmışken, buralarda sürünürken, adalet ararken, adaletsizliği görüyorum maalesef. 2 bin km’lik yoldan buraya gelmişken, bir yargı sürecinin bile başlamadığını görüyorum. Hiçe sayıldığımızı görüyorum. Bunun sizlerin başınıza gelmemesi için bu davanın bizimle birlikte takipçisi olmanızı istiyorum. Ben Şerzan’ın Muğlalıları affetmesini istiyorum ama katil polis gerekli cezaya çarptırılsın, ömür boyu hapiste kalsın, vicdan azabıyla yansın, tutuşsun.” diye konuştu.
Şerzan Kurt’un babası Ömer Kurt ise Muğla’ya mezuniyeti geldiğinde onun cansız bedenini götürdüğünü dile getirerek, “Onun kanı ve ruhu bu şehirde kaldı. Bütün evlere girdi. Bütün Muğlalılar, Şerzan’ı kucaklayın o artık sizin çocuğunuzdur. Şerzan’ı yaşatmak istiyorsanız, vurulduğu caddeye onun ismini verin.” dedi.
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da bu ülkede hukukun ve huzuru yaratmaya çalıştıklarını kaydederek, “Biz bu ülkede adalet ve hukuk için buradayız. Ama ne yazık ki adalet yok, hukuk yok. Eğer adalet ve hukuk yoksa iç barışımız da olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir adalet yok. Adaletin siyasallaştığı bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Bugünkü bu dava da Eskişehir’e gidecek. Katilleri koruma ve kollama adına böyle bir kararın alındığını biliyoruz ve tahmin ediyoruz. Şunu herkes çok iyi bilmelidir. Dava nereye giderse gitsin, bedeli ne olursa olsun, biz halkımıza söz verdik. Zalimlerin yanında yer almayacağız, mazlumlarla birlikte özgürlük mücadelesini sürdüreceğiz. Türk halkının mazlumlarıyla, Kürt halkının mazlumlarıyla birlikte özgürlük mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardında Şerzan Kurt’un annesi ve babası silahla vurulduğu yere karanfil bırakarak ağladı. Grup, daha sonra sessiz bir şekilde dağıldı. (Cihan)
Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 51) Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 53)