Selahattin Demirtaş: Uludere’de kaçakçılık yok, kaçak olan sınırın kendisi

ULUDERE'DEKI OLAY

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Uludere’deki olayla ilgili, ‘Köylüler kendi arasında ticaret yapıyor. Burada kaçakçılık yok, kaçak olan sınırın kendisidir’ dedi.

Demirtaş, geçen yıl Uludere ilçesinde meydana gelen olayda ölen 34 kişi için Gülyazı köyünde düzenlenen anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, olayla ilgili konuşulması ve yazılması gereken her şeyin yapıldığını söyledi.

Olayın bir kaç saatte netleşebileceğini savunan Demirtaş, ”Roboski katliamı ile ilgili konuşulması ve yazılması gereken her şey yapıldı. Tek şey kaldı, Tayyip Erdoğan’ın özrü ve bu katliamın sorumluluğunu kabul etmesi. Erdoğan’ın bundan bir yıl önce, ‘telefon ile vur emrini ben verdim, bundan dolayı özür diliyorum, sorumluluğunu kabul ediyorum’ itirafı eksik kaldı. Tek eksik budur. Uludere kaymakamı olanları iyi biliyor. Bugün burada değil, zannetmeyin ödüllendirildi, sürgün edildi. Kaymakam o gün bize, ‘deliller elimizde, her şey apaçık ortada, savcıları bekliyoruz’ demişti” dedi.

”Burada yasa dışı bir şey yok” diyen Demirtaş, şunları kaydetti:

”Bu katliamın emrini Erdoğan verdiği için üstüne gitmiyorlar. Erdoğan, sorumluluğu olmasaydı şimdiye kadar birçok kişiyi harcamıştı. Erdoğan değil miydi generali, paşayı, albayı içeri koyan. 3 generali daha içeri attırırdı. 34 defa müebbet ağırlaştırılmış hapis cezalık suç işlemiştir. O gece Genelkurmay Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanı ve Başbakan 3’ü sınır ötesi operasyonun emrini birlikte vermişlerdir. Grubun arasında üst düzey bir PKK’lının olduğunu düşünüyorlar ve bir PKK’lıyı vurmak için bu emri vermiştir. Olaydan sonra aralarında silahlı ve silahsız PKK’lı olmadığı ortaya çıkmıştır. Bir yıldır saklamaya, unutturmaya çalışıyorlar. Gültan Kışanak bir PKK’lıya sarıldı diye, ‘dokunulmazlığını kaldırıp içeri attıracağım’ diyen Erdoğan, 34 kişinin katliam emrini verdi. Türk hakimi ve savcısı Türk başbakanına hesap sormayacak, bundan eminiz. Bu tepenin arkası ve önü Kürdistan’dır, ölen çocuklar Kürt çocuklarıdır. Savaş uçakları Türk savaş uçaklarıdır. Hepsi birbirini koruyacak. Bu topraklar Kürdistan toprakları olduğu için bu halk, ‘biz Kürdüz’ dediği için bu katliamı örtebiliyorlar. Kaş’ın, Fethiye’nin, Marmaris’in, Bodrum’un bir köyünde bunu yapamazsınız. Kürdistan yok diye mi bu zulmü yapıyorsunuz- Eksiklik bu mu- Kürt halkı bunu tamamlamalı o halde. Kürt halkının da bir Kürdistan’ı olmalıdır, ama özerk ama federal ama bağımsız… Bu halkın devleti yok diye zulüm politikaları dayatacaksanız, eksiklik bu ise artık Kürt halkı bu eksikliği gidermelidir. Kürdün Kürdistan’ı olmalı ki Roboski’nin hesabı sorulabilsin, bundan başka yolu yok. Hiçbir savcıdan, hiçbir mahkemeden adalet dilenmiyoruz. Olay çok açık. Bir yıldan beri neyi araştırıyorsunuz- Kürdistan köylüleri kendi arasında ticaret yapıyor. Burada kaçakçılık yok, kaçak olan sınırın kendisidir. Burada yasa dışı bir şey yok.”

Exit mobile version