Ipsos’un oy verme işlemi bittikten hemen sonra yaptığı araştırmaya göre, AKP’yi tercih edenlerin önceliği ‘lider’ ve icraat’ oldu. AKP seçmenlerini sosyal medyadaki yasaklar ve yolsuzluk tapeleri hiç etkilemedi.
Türkiye’nin ‘olağanüstü koşullarda’ girdiği yerel seçimden büyük sürprizler çıkmadı. Peki son derece ciddi iddialar ve siyasi gerilime rağmen seçmenin tercihi neden değişmedi?
Seçimlerde sandıkların açılmasından hemen sonra yaptığı anket ve araştırmalarla tanınan İpsos-Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin yaptığı son anket, bu soruya yanıt verecek nitelikte veriler içeriyor.
İpsos’un CNN Türk için hazırladığı ‘Sandık Sonrası Araştırması’, AK Parti’ye oy verenlerin ‘lider ve icraat’ tercihi yaptığını gösteriyor.
Buna karşın muhalefet partilerinde partinin kimliği ön plana çıktı. Bir başka dikkat çekici sonuç ise kasetlerin, ‘paralel yapı’ iddialarının sosyal medyaya yönelik kısıtlamaların AK Parti seçmenini hemen hemen hiç bir şekilde olumsuz yönde etkilemediği.
İpsos’un yerel seçim akşamı, 81 ilde 1383 kişi ile görüşerek yaptığı araştırmanın çarpıcı sonuçları şöyle:
Oy tercihinde en çok neyin etkili olduğu sorusuna AK Parti seçmenlerinin yüzde 84’ü ‘parti lideri’ ve ‘mevcut icraatlar’ yanıtını verdi. Buna karşın aday olan başkan adayları sadece yüzde 49 oranında seçmen tercihini belirledi.
Yani Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin olması, belediye başkanlarından ve vaatlerden ziyade oy verenleri etkiledi.CHP’ye oy verenlerin yüzde 78’i partinin önemli olduğunu ifade ederken, lider etkisi diyenlerin oranı yüzde 67, icraatlar ise yüzde 59 oldu.
Oy verenlere belediye başkan adaylarını seçerken neye göre karar verdikleri de soruldu. Bu soruya yanıt veren her 100 AK Partiliden 86’sı tercihini liderin, 88’i icraatın ve yapılan hizmetlerin, 67’si ise adayı belirlediğini söyledi.
Ipsos’un anketinde 17 Aralık sürecinin tercihleri nasıl etkilediği de araştırıldı.
Burada da AK Parti seçmeni için ilginç bir durum ortaya çıkıyor.
Rüşvet ve yolsuzluk iddialarının oylarını etkilemediğini söyleyen AK Partililer’in oranı yüzde 75. Ama yüzde 20,1’lik bir kesim ise bu iddiaların kendini partiye daha da bağladığını ve oy tercihini pekiştirdiğini belirtti. Rüşvet ve yolsuzluk iddialarının AK Parti’den kopardığı kesim ise sadece yüzde 4,6.
Devlet içinde cemaat yapılanması olduğu iddialarının kendi oylarını etkilemediğini söyleyen AK Partililerin oranı yüzde 71,3. Bu iddiaların kendini partiye daha da yaklaştırdığını beyan edenler de yüzde 22,1.
Twitter ve YouTube yasakları da İpsos’un seçmene sorduğu sorular arasında. Sosyal medyaya yönelik bu kısıtlayıcı tutum AK Partililer’i daha da yaklaştırmış. Yüzde 82,3 gibi oldukça yüksek bir oranda seçmen bu yasakların tercihini hiç etkilemediğini belirtti.
Barış sürecine dair soruya verilen yanıtlar da yine araştırmanın en dikkat çeken sonuçlarından. AK Partililerin yüzde 54,2’si sürecin tercihini etkilemediğini belirtirken yüzde 33,4 gibi yüksek bir oranda seçmen ise süreç politikasının oy tercihini daha da pekiştirdiğini beyan etti. Yani AK Parti’de sürece dair destek hâlâ güçlü düzeyde. CHP’ye oy verenler ise bunun tam tersini düşünüyor. Süreç kaygısıyla CHP’ye oy verdiğini ifade edenlerin oranı yüzde 39,2 gibi yüksek bir düzeyde.
Ekonomi ise AK Partiye yönelik tercihleri belirleyen hâlâ en güçlü etken. AK Partililerin yüzde 91,1’i ekonominin iyi yönetildiğini düşünüyor. CHP’lilerin yüzde 91,7’si ise iyi yönetilmediği görüşünde. MHP’de ekonominin iyi yönetildiğini düşünenlerin oranı yüzde 35,6. Bununla bağlantılı olarak “Kendi kişisel geçiminizin nasıl etkileneceğini düşünüyorsunuz?” sorusuna AK Partililerin yüzde 91,3’ü “daha iyi olacak” yanıtını verdi. Asıl dikkat çekici sonuç ise CHP’de. CHP’ye oy verenlerin yüzde 29’u daha iyi olacağını düşünüyor.