Spor

Şampiyonluk Ayı Mayıs

Bali

Ersin Afacan

Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın ‘Şampiyonluk Ayı Mayıs’ başlıklı yazısı;

Basketbol, futbol, voleybol, hentbol başta olmak üzere bayan ve erkek liglerinde şampiyon olan takımların çoğu, içinde bulunduğumuz mayıs ayında belli olmaya başladı.

Bir zihinsel performans antrenörü olarak benim inancım, yüksek takım çalışması yapan takımların takım ahengi eksik ama yetenekli sporculardan kurulu takımları her zaman yeneceği doğrultusundadır. Bu duruma ülkemizden son örnek Fenerbahçe’nin şampiyonluğudur. Çünkü şampiyon takımları, ikinci olan takımlardan ayıran özellik, büyük maçlarda birlik olabilme ve beraber oynayabilme yeteneğidir. Şampiyon takımlar, bireysel egolarını bir kenara koyabilir, takım felsefesini paylaşabilir ve aksilikler karşısında takım performansını yükseltmek için birleşir. Şampiyon FB’de de Aykut Kocaman’dan kalan takım birlikteliği ve Aziz Yıldırım’ın kritik zamanlarda takıma yaptığı müdahalelerden sonra takım olma adına futbolcular daha fazla fedakarlık yapmaya başladı.

Açıkçası, takım çalışması her takım için önemlidir ve bu çalışmalar bir zihinsel performans antrenörü eşliğinde yapılmalıdır. Bugüne kadar çalıştığım takımlarda öncelikle, takım ahengini yakalamak için takımın her üyesinin rollerini anlamasını ve bunun takıma olan katkısını kavramasını sağlamaya çalıştım. Çünkü takımın uyumu açısından herkesin rolünü anlaması önemlidir. Hiçbir takım bir yıldız sistemi değildir. Dolayısıyla takımın her üyesinin, takımın üst amacını başarmada rolünü ve önemini anlaması tek başına veya teknik direktörle yapılacak bir çalışma değildir. Bunun için mental antrenmanlarla takımda açık ve etkili iletişim sağlanmalı ve “ben yerine biz” terminolojisiyle amaç ifadeleri kullanılmalıdır. Her takım, sporcularının aidiyet duygusunu kuvvetlendirmelidir.

ersin afacan sampiyon

Bu konu ile ilgili en iyi örneklerden birini bayanlar voleybol 1.Ligi’nde şampiyon olan Vakıfbank sergiledi ki bu takımda arkadaşlık ortamı gayet iyiydi. Bu durumun tam tersini futbolda gördük. Mesela GS ve BJK’de bu sezon bu duygu, geçmiş yıllara göre çok yetersizdi. Takım içi huzursuzluklar bunun göstergesi oldu. Ayrıca disipline sıkı sıkıya bağlı olmak şartıyla gelişmiş bir mizah anlayışı, takım performansını yükseltir. Bunu da sosyal psikolojinin temel prensiplerine bağlı kalınarak hazırlanacak bir “Ödül ve Disiplin Yönetmeliği” ile sağlamak mümkündür.
Ayrıca bütün sıkıntılara rağmen başarıyı getiren sahadaki sporculardır, sonra sırasıyla teknik kadro ve yönetimdir. Başarısız olan veya küme düşen takımlarda da hatalar önce yönetim, sonra teknik heyet, en son sporcularda aranmalıdır. Mesela Türk futbolundaki profesyonellik Avrupa’dan çok ama çok geride olduğu için futbolcularımız, teknik adamlarımız, yöneticilerimiz ve kulüplerimiz yeterince modern bir profesyonellik anlayışına sahip değil. Futbolcularımız altyapıdan itibaren teknik, taktik, kondisyon eğitimini alırken mental (zihinsel) eğitimden geçmiyor. Teknik adamlarımızın büyük çoğunluğunda liderlik, empati, stres yönetimi gibi yetenekler yeterince geliştirilmemiş ve bu konuya eğilen yok denecek kadar az. İstisnalar dışında yöneticilerimiz, kulüpleri “dededen kalma, babadan görme” zihniyet ve sezgilerle yönetiyor. Bu istisnalardan biri de Balıkesirspor ve başkanı Tuna Aktürk ve yönetici arkadaşlarıydı.

Dolayısıyla her alanda komplekslerimizden sıyrılıp modern dünyanın şu an sahip olduğu paradigmaları kendi kültürel özelliklerimize monte etmeli, sosyal psikolojiyi ve sporda psiko-sosyal alanları sporda ve özellikle futbolda daha çok kullanmalı, adama iş değil de işe adam bulma çabasında olmalı, kahraman sporcu ve teknik direktör yaratma sevdasından vazgeçmeliyiz.

NationalTurk World Son Dakika

Ersin Afacan / NationalTurk

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

twitter.com/mentaldestek

Maçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu