Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve Avrupa’dan Amerika kıtasına kadar bazı ülkelerde görülmeye başlanan koronavirüs salgını, hastalığa rastlanmasa da Türkiye’deki bazı vatandaşları önlem almaya yöneltti. İstanbul Havalimanı’nda, başta ülkelerine dönen Çinliler olmak üzere birçok yolcu, eczanelerden maske talebini artırırken, toplu taşıma araçlarını kullananlar arasında maske takanların sayısında da artış gözlendi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüsten korunmada maskenin tek başına yeterli olmadığına dikkati çekti.
Prof. Dr. Azap, koronavirüsün solunum parçacıklarıyla bulaşan bir hastalık türü olduğunu, salgının virüsü taşıyan kişilere bir metreden fazla yaklaşılmasıyla yayılabildiğini söyledi. Virüs parçacıklarının vücut dışında birkaç saat yaşayabildiğine değinen Azap, “Virüsün dışarıda canlı kaldığı yüzeylere, örneğin kapı kolu, elektrik düğmesi, merdiven tırabzanı gibi, hasta kişilerin dokundukları yerleri sağlıklı kişiler elledikleri zaman, oradaki canlı virüsleri ellerine alıp kendilerini enfekte edebiliyorlar. O yüzden evet maske koruyucudur ama tek başına değil, mutlaka beraberinde el temizliğine dikkat etmek gerekir. Bu, tüm solunum virüsleri için böyledir.” diye konuştu.
“Cerrahi maske yeterli”
Vatandaşların, özel havalandırmalı maske kullanmasına da gerek olmadığını vurgulayan Azap, “Bizim standart cerrahi maske dediğimiz, doktorların hastanelerde, ameliyathanelerde kullandıkları standart maskeler korumak için yeterlidir ama tabii ki kalitesi önemli. Bazıları kumaştan, bazıları kağıttan imal ediliyor. Kumaş içerikli olanları öneriyoruz. Hastanelerde de cerrahi amaçlı olarak onlar kullanılır. Onlar koruyucu.” dedi.
Azap, ileri yaşlardakiler, altta yatan hastalığı olanlar, bağışıklık yetmezliği olanlar, akciğer hastalıkları bulunanların kapalı ve kalabalık ortamlara girerken mutlaka maske takması gerektiğine işaret etti.
Koronavirüse temas etme olasılığının şu anda Türkiye’de olmadığını, ancak Çin’den gelen yolcular nedeniyle havalimanlarının uluslararası kısmını kullananlar için ihtiyaç olabileceğini belirten Azap, “Sırf ‘Kalabalık ortama gireceğiz’ diye AVM’ye gidecek birisinin maske takmasına da gerek yok.” ifadesini kullandı.
“Virüs uçabilen bir böcek değil”
Yıpranmadığı, ıslanmadığı veya gözle görülür şekilde kirlenmediği sürece aynı maskenin birden fazla kez kullanılabileceğini aktaran Azap, şöyle konuştu:
“Yalnız mutlaka ağız ve burunun birlikte kapalı olması gerekir. Bazı kişileri görüyoruz, sadece ağzını kapatıyor burnu açıkta kalıyor. Ağız ve burunun birlikte kapatılması lazım. Koronavirüs son günlerde medyada rastladığımız şekilde kulaktan da girmez. Çünkü virüs kendi başına uçmaz, koşmaz, hoplamaz, zıplamaz ancak ellerle taşınabilir ya da hasta kişilerin solunum salgılarına bir metreden fazla yaklaştığınızda göz, burun ve ağız mukozalarından girebilir o da sadece hasta kişiye bir metreden fazla yaklaşırsanız. Dolayısıyla virüsün uçabilen bir böcekmiş gibi kulaktan girmesi söz konusu değil.”