Adalet Bakanı Sadullah Ergin, hükümlünün açık cezaevinde infaz edilecek cezasının son 1 yılının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle toplum içerisinde infaz edileceği yeni bir infaz yöntemi getirildiğini kaydetti.
TBMM Adalet Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplandı. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Malzemeleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı komisyona sunan Bakan Ergin, 2006-2011 yılları arasında mahkemeler tarafından toplam 436 bin 150 şüpheli, sanık ve hükümlü hakkında toplum içerisinde denetim ve takiplerine dönük verilen kararların, denetimli serbestlik müdürlüklerine gönderildiğini söyledi. Ergin, 108 bin 957 şüpheli, sanık ve hükümlü hakkındaki denetimli serbestlik yöntemiyle verilen mahkeme kararlarının infazının devam ettiğini kaydetti.
Ergin, tasarıyla, açık ceza infaz kurumu aşamasından sonra gelmek üzere, açık ceza infaz kurumunda infaz edilecek cezanın son 1 yılının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle toplum içerisinde infaz edileceği yeni bir infaz yöntemi öngörüldüğünü ifade etti.
Hükümlülerin, yasaya göre belirlenen koşullu salıverilmeleri beklenilmeden ve koşullu salıverilmelerine hazırlanmaları bakımından, denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinin denetim ve yükümlülüğünde belirlenen yükümlülüklere tabi olarak, kontrollü bir şekilde topluma bırakılmalarının amaçlandığını ifade eden Ergin, şöyle konuştu:
”Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının toplum içerisinde infazına karar verilen hükümlüler hakkında tedbir olarak, kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılma bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulma, belirlenen yer veya bölgelere gitmeme, belirlenen programlara katılma yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına karar verilebilecektir.
Açık ceza infaz kurumunda 6 ayını kesintisiz olarak iyi halli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine 1 yıl ve daha az süre kalan hükümlüler bu düzenlemeden yararlanacak olup, karar infaz hakimi tarafından verilecektir. Yapılan düzenleme, hükümlünün mahkum olduğu ceza süresinde bir değişikliğe neden olmayacak, koşullu salıverme tarihini değiştirmeyecektir. Bu düzenleme bir af değildir. Düzenleme mahkemelere yeni bir iş yüklemeyecek dosyaların yeniden ele alınması gerekmeyecektir.
Tasarıdaki geçici maddeyle, kapalı ceza infaz kurumunda bulunan, açığa ayrılma hakkı olmasına rağmen kapasite yetersizliği, sağlık durumu ya da talep etmeme gibi nedenlerle açığa ayrılamayan hükümlüler ile açık ceza infaz kurumunda bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl ve daha az kalan iyi halli hükümlüler, bu düzenlemeden bir defaya mahsus olarak yararlanabilecektir.”
-”Tasarı gizli af”-
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, tasarının gizli bir af niteliğinde olduğunu iddia etti.
Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyması gerektiğini ifade eden Öztürk, ”Biz AİHM’in yargı yetkisini kabul etmişiz. Savcı ve hakimler, uluslararası hukuk ve AİHM kararlarını uygulamakla mecburdur. Yargılamalar adeta hakim ve savcıların keyfi uygulamaları ile devam ediyor. Hakimler ‘ali kıran baş kesen’ değildir. Yaraya pansuman olmayan bu çözümlerle uğraşmak yerine esasa girilmelidir. Sorunun etrafında dolaşmaktan vazgeçilmeli ve sorunun esası ile ilgilenmelidir” dedi.
Öztürk, 8 milletvekilinin halen tutuklu olduğunu anımsatarak, ”Sayın Bakan, onların tutuklu olmalarından rahatsızdır. Başbakan ‘bizim gönlümüz tutuksuz yargılanmalarındandır’, Arınç da ‘lamı cimi yok bırakılmalıdır’ dedi ama lamı cimi yok, hala tutuklular” diye konuştu. ”Bu konuda yeni bir düzenleme yapmaya gerek yok, mevcut duruma göre salıverilmeleri gerekir” diyen Öztürk, ”Bu konuda düzenleme getirilsin” denilmesi üzerine, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmasını öngören bir kanun teklifi verdiklerini söyledi. Öztürk, ”Teklifimizde, ‘kişi salıverilsin ancak hakkındaki soruşturma devam etsin’ dedik. Bu konuda hala bir gelişme kaydedilmedi. Bu konuda düzenleme yapılmamasının nedeni nedir- Bunu merak ediyorum. Ya çözüm ortaya koymak istemiyorsunuz ya da bunu engelleyenler var. Atanmış MİT mensupları için çözüm üreten Parlamento, kendi üyeleri için de çözüm üretmelidir” ifadelerini kullandı.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, son günlerde artan terör olaylarına değinerek, ”Bu sorunu Hükümet tek başına üstlenmesin, üstlenirse altında kalır. Parlamento ile birlikte bu sorunu çözmelidir, muhalefeti yanına almalıdır” dedi.
-”Amaç cezaevlerini boşaltmak”-
CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, tasarının, ”cezaevlerini boşaltmak ve kadro tahsisi” olmak üzere iki amacı olduğunu söyledi. 16 bin dolayında hükümlünün bu düzenlemeden yararlanacağını belirten Aldan, kadro tahsisinin gençlerin iş bulması açısından önemli olduğunu vurguladı.
Aldan, ”(Cezaevleri boşaldı, tez elden dolduralım) anlayışı umarım olmaz, yeni operasyon dalgalarıyla umarım karşı karşıya kalmayız” dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Anayasa’da ücretsiz çalıştırmadan bahsedilmediğini, ancak tasarıyla, hükümlülerin bu düzenleme kapsamında ücretsiz çalıştırılmasının öngörüldüğünü söyledi.
AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, bu düzenlemenin af olmadığını ifade ederek, ”Çünkü hüküm devam ediyor, kişi şartla salıverilmiyor henüz. Tasarı, hükümlünün cezaevinde kalan süresinin şartlı salıverilmeden önceki bir kısmını, topluma daha faydalı olabilmek için ve kendisinin de dış dünyaya intibakı açısından dışarıda geçirmesine imkan tanıyor” dedi.
Açık cezaevinde kalanların bir kısmının dışarıda çalıştığını belirten Köylü, ”Kişi ‘ben çalışmam’ diyorsa ona yapacak bir şey yok, diğer şartları kabul edebilir. Ancak şartlardan birisini kabul etmezse dışarı çıkamaz” diye konuştu. Köylü, terör hükümlüleri ve örgütlü suçlardan yatanların, açık cezavelerine çıkamadığını, sadece etkin pişmanlıktan yararlananların ve diğer şartları taşıyanların açık cezaevine çıkabildiğini belirtti.
Köylü, uzun süre tutuklu kalanların da bu düzenleme kapsamına dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.
-”İnsanları zorla çalıştırma durumunda değiliz”-
Bakan Sadullah Ergin, denetimli serbestlik kapsamında zorunlu çalıştırma uygulamasının hükümlünün isteğine bağlı olduğunu kaydetti. Çalıştırmanın günlük en az 2 saat, en fazla da 4 saat olacağını belirten Ergin, ”Bu bir alternatif ceza infaz yöntemi. Biz insanları zorla çalıştırma durumunda değiliz, bu ilgilinin rızasına bağlıdır” diye konuştu.
Tasarının Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasının doğru olmadığını belirten Ergin, ”Denetimli serbestlik şube müdürlüklerinde yapılan görevlerde, geçmiş yıllarda 50 bin civarında tutuklu ve hükümlü takip ediliyordu, şimdi bu rakam 100 binin üzerine çıktı. Personel sayısı sadece 60 artmış. Biz bu yasayı getirmesek bile, bizim denetimli serbest şube müdürlüklerini güçlendirmemez lazım” dedi.
Ergin, düzenlemenin alternatif bir infaz yöntemi olduğunu, af içermediğini ifade ederek, ”Sonuçlar ortadan kalkmıyor ve geriye dönülemiyor. Burada kişi belli alternatiflerle salıveriliyor. Kurallara uymadığı zaman ise geriye döner. Afta ise geri dönüş yoktur” diye konuştu. Tutuklama kararının, tamamen hakimin takdirinde olan bir şey olduğunu ifade eden Ergin, ”Bu düzenleme ise hükümlüler için önerilmiş bir yöntemdir. Tutukluları, sistem olarak buraya oturtamıyoruz ama bir çıkış bulursak değerlendirelim” dedi.
Komisyon Başkanı İyimaya, tasarıda Anayasa’ya aykırılık görülmediğini ve af içermediğini söyledi.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, maddelerine geçildi.
Bu tasarının görüşmelerinden önce, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı, alt komisyona havale edildi.
-”15 bin hükümlü yararlanacak”-
Adalet Bakanı Ergin, görüşmelerden sonra gazetecilerin sorusu üzerine, yaklaşık 15 bin hükümlünün bu düzenlemeden yararlanacağını söyledi.
Bir gazetede çıkan ”Kürt sorununda yeni strateji” başlıklı haberle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Ergin, ”Şu aşamada bir değerlendirme yapamam. Çünkü haberin sadece başlığını gördüm detaylarına vakıf değilim. Doğrusu böyle bir strateji belirlendiğinden de gazete haberinden haberim var. Ayak üstü değerlendirme yapmak istemiyorum” dedi.