Sadullah Ergin yeni yargı paketinin detaylarını açıkladı… Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargı hizmetlerinin daha etkin, süratli ve verimli sürdürülebilmesi için yürütülen çalışmalarla ilgili Hakimevi’nde basın toplantısı düzenledi.
Sadullah Ergin’in açıkladığı paket çok önemli değişiklikler içeriyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’nin 6. maddesinde herkesin, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının ‘makul süre içinde’ görülmesini isteme hakkına sahip olduğunun yer aldığına dikkat çeken Ergin, 1982 Anayasası’nın 141’inci maddesinin son fıkrasında ise davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevi olarak belirtildiğini hatırlattı.
Makul sürede yargılama ilkesinin ihlâli sebebiyle AİHM’de ülkemiz aleyhine kararlar çıktığının bilinen bir gerçek olduğunu belirten Ergin, “31 Mart 2011 tarihli ve 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 26 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 650 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle adaletin hızlandırılmasını, süratli, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlamak, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve Yargılama faaliyetinde zaman ve emek kaybını önlemek amacıyla çeşitli kanunlarda değişiklikler yapılmıştı. Yargı hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla bugüne kadar yapılan düzenlemelerin devamı niteliğinde olan bu üçüncü tasarı, ceza, icra-iflas, idarî yargı, mevzuatında değişiklik yapılarak yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla hazırlanmıştır.” dedi.
EHLİYETSİZ ARAÇ KULLANANLAR ADLİYEYE SEVK EDİLMEYECEK
Bakan Ergin tarafından açıklanan üçüncü yargı paketinin detayları ise şöyle:
Ehliyetsiz veya alkollü araç kullananlara Cumhuriyet savcılarınca idari para cezası verme uygulamasına son veriliyor. Bu yetki kaymakamlık ve valiliklerce kullanılacak. Böylece, savcıların iş yükü azalacağından asıl görevleri olan soruşturmalara daha fazla vakit ayırabilecek.
Bazı fiiller suç olmaktan çıkarılarak kabahate dönüştürülüyor. Bu bağlamda; “Yurda kaçak girip yakalananlar, Sınır dışı edildiği halde tekrar yurda girmek isteyen yabancılar, belge almadan seyahat acenteliği yapanlar, Belge almadan turist rehberliği yapanlar, Hakkında hapis cezası yerine mülki amir tarafından idari para cezası” verilecek.
Önödemenin kapsamı genişletiliyor. Kamu görevlisinin ticaretle uğraşması (TCK 259/1), Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi,(TCK. 176/1), Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret (TCK 341/1), Yedieminlik görevini kötüye kullanma (TCK 289/4), Usulsüz cenaze defni (TCK 196/1 ve benzeri suçlar önödeme kapsamına alınıyor. Sabıkalı olanlar ile mağduru gerçek kişi olanlara bu hüküm uygulanmayacak. (Yaralama, hakaret suçları gibi) Para cezası miktarı 100 TL ile 3600 TL arasında olabilecek.
KAÇAK ELEKTRİK KULLANIMI KARŞILIKSIZ YARARLANMA SUÇUNA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Kaçak elektrik kullanımında hapis cezasının miktarı değiştiriliyor ve 2 yıldan 5 yıla kadar hapis uygulanacak. Borcun faiziyle birlikte ödenmesi durumunda hapis cezası verilmeyecek. Ancak bu cezasızlık hali suçu ilk kez işleyenler hakkında uygulanacak. Beş yıl içinde aynı suçun işlenmesi durumunda kişi bu hükümden yararlanamayacak ve hapis cezası alacak.
MOLOTOFKOKTEYLİ KULLANANLAR PATLAYICI MADDE KULLANMA SUÇUNDAN CEZALANDIRILACAK
Molotofkokteyli silah ve patlayıcı madde kapsamına alınarak uygulama birliği sağlanıyor.
Mevcut uygulamada adli sicil arşiv kayıtları kişinin ölümü veya 80 yıl geçmesi üzerine siliniyordu. Adli sicil arşiv kayıtları; kural olarak 5 yıl, Yüz kızartıcı veya devlete karşı işlenen suçlarda 15 yıl, her halükarda 30 yıl geçmesiyle silinecek.
TUTUKLAMA YERİNE UYGULANABİLECEK ALTERNATİF TEDBİRLER GENİŞLETİLİYOR
Adlî kontrol tedbiri, üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlar yönünden uygulanıyor. 3 yıl olarak uygulanan adli kontrol sınırı 5 yıla çıkarılıyor. Tutuklamanın alternatifi olarak adli kontrol tedbirinin kapsamı genişletiliyor. Tutuklama kararı verilmesi de zorlaşacak. Tutuklamaya, tutuklamanın devamına, tahliye isteminin reddine, ilişkin kararlarda hukukî ve fiilî nedenler ile gerekçelerinin gösterileceği düzenlendi.
Düzenlemeyle, verilen kararlarda; Kuvvetli suç şüphesi, tutuklama nedenlerinin varlığı, tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu, Somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılacak.
YOLSUZLUKLA DAHA ETKİN MÜCADELE SAĞLANACAK
OECD bünyesinde görev yapan Yolsuzluğa Karşı Devletler Gurubu (GRECO)’nun ülkemiz hakkındaki tavsiyeleri ve Başbakanlığın Yolsuzlukla Mücadele Eylem Planı’na uyum sağlamak amacıyla rüşvet suçu yeniden tanımlandı. Kamu görevlilerinin, yapmak zorunda oldukları işler için vatandaştan para almaları, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturuyor. Yapılan düzenlemeyle rüşvet suç haline geliyor.
Buna göre halen görevi kötüye kullanma suçu olarak kabul edilen; İcra memurunun görevini yapması, doktorun ameliyat etmesi, tapu memurunun işlemleri hızlandırması, için para alma eylemleri ‘rüşvet suçu’nu oluşturacak. Görevi kötüye kullanma suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis iken rüşvet suçunun cezası 4 yıldan 12 yıla kadar hapis.
Kişinin haklı bir işini gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle kendini mecbur hissederek kamu görevlisine menfaat temin etmek zorunda olması halinde bu menfaati temin etmiş olan kişi hakkında ceza verilmeyecek. “Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” suçu yeniden tanımlanmış ve suçun failinin kamu görevlisi olması zorunluluğu kaldırıldı.
ÖRGÜTE ÜYE OLMAMAKLA BİRLİKTE ÖRGÜT ADINA SUÇ İŞLEYENLER (TCK 220/6)
Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiler, işledikleri esas suç dışında, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı da cezalandırılıyor. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek cezaların yarı oranında indirilmesi öngörülüyor.
Örgüte bilerek ve isteyerek yardım edenler ise (TCK 220/7); örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, Örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, Örgüt üyesi olarak cezalandırılıyor. Örgüte üye olmak suçundan dolayı, verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre, üçte ikisine kadar indirilebilecek.
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERDE SAVUNMA HAKKININ KULLANIMI GENİŞLETİLİYOR
Özel yetkili savcılarca yürütülen soruşturmalarda; Şüphelinin ifade tutanağına, Bilirkişi raporuna, Diğer bir kısım adli işlemlerle elde edilen delillere, İlişkin olarak en fazla 3 ay süreyle gizlilik kararı verilebilecek. CMK ve TMK’da yer alan bazı özel soruşturma ve kovuşturma usullerinde şüpheli ve sanık lehine iyileştirmeler yapılıyor. Kovuşturma aşamasında; esas hakkındaki savunmasını yapmak üzere sanık ve müdafisine hâkim tarafından verilen süre sınırlaması kaldırılıyor.
Basit terör suçlarında da ceza ertelenebilecek, paraya çevrilebilecek. Terör suçları bakımından; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
Seçenek yaptırımlara çevirme, erteleme, yasağı yürürlükten kaldırılarak bu müesseselerin terör suçluları bakımından da uygulanabilmesi mümkün hale getiriliyor.
PETROL BORU HATLARINA DOKUNAN YANACAK
Petrol boru hattından hırsızlık; 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası, örgütlü ise 3 yıldan 15 yıla hapis cezası veriliyor. Tasarıyla; 5 yıldan 12 yıla, örgütlü ise 7,5 yıldan 18 yıla çıkarılıyor. Petrol boru hattına zarar verilmesi; Mevcut düzenlemede 1 yıldan 6 yıl, tasarıyla; 4 yıldan 12 yıla kadar çıkarılıyor.
Karşılıksız çek keşide edenlere hapis veya para cezası verilmeyecek. Sadece çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı uygulanacak. Bu sayede, borcunu ödeyemediğinden dolayı kimse hapse girmeyecek ve yargının iş yükü azalacak. Türkiye’de yılda ortalama 6 milyon 500 bin icra takibi başlatılıyor. 2012 yılı itibarıyla icra dairelerinde yaklaşık 12 milyon 700 bin dosya bulunuyor. Yılda açılan ortalama 6 milyon ilamsız takip dosyasının yaklaşık 2 milyon 500 bin kadarını (yüzde 42’si) 800 TL’nin altındaki takipler oluşturuyor. Bu takiplerin 1 milyon 500 binden fazlasını (yüzde 60-yüzde 65) aboneliğe dayalı takipler oluşturuyor.
İCRAYA BAŞVURMADAN ÖNCE BORÇLUYA DAVET YAZISI GÖNDERİLECEK
İlamsız takiplerde alacağın miktarı aylık asgari ücret tutarının (886.50 TL) altındaysa, doğrudan icra takibine başlanamayacak. İcra takibine başlayabilmek için borçluya “ödemeye davet yazısı” gönderilecek. Borçlunun borcunu ödemesi halinde borçlu yukarıda belirtilen masraflardan kurtulacak, ayrıca icra dairelerine önemli bir iş yükünün gelmesi önlenebilecek. Her türlü nakdi tahsilat ve ödemeler banka aracılığıyla yapılacak. Tahsilatlar, icra daireleri adına bankalarda açılan hesaba yatırılacak. Ödemeler, ilgilinin banka hesabına icra dairesi tarafından yatırılacak. İcra dairelerinin para ile ilişiği (zorunlu haller dışında) tamamen ortadan kaldırılacak.
VATANDAŞIN EVİNDE KULLANDIĞI LÜZUMLU EŞYALAR HACZEDİLEMEYECEK
Borçlu ile aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için gerekli olan her türlü ev eşyası haczedilemeyecek. Para, banknot, altın ve gümüş gibi değerli şeyler haczedilecek. Haczedilen taşınır malların toplam değeri aylık asgari ücretin beş katının (5 x 886.50 = 4.432.50 TL) altında kalıyorsa eşya götürülemeyecek; borçluya yediemin olarak bırakılacak. Hacizli mal satış prosedürü yeniden düzenlenerek hacizli malların satış ilanının elektronik ortamda da yapılması öngörülmekte. Böylece ilanın herkes tarafından kolayca görülmesi imkânı getirilmekte. Açık artırmaya, artırmanın yapılacağı yere gitmeye gerek kalmadan elektronik ortamda da teklif verme imkânı getirilmekte. Bunun sonucunda bireylerin herhangi bir zorlukla karşılaşmadan ihaleye katılmaları sağlanmakta. Ayrıca, malın gerçek değerinde satılmasına imkân tanınmakta.
YARGILAMA SÜRESİ KISALACAK
İdare mahkemelerinde her türlü dilekçeler, hakimi beklemeden, evrak bürolarına teslim edilecek. Vatandaşa, dilekçenin evrak ve tarihini gösteren ücretsiz belge verilecek. Danıştay’a gelmesine gerek bulunmayan davalar ile konusu 50 bin TL’nin altındaki davalar bölge idare mahkemesinde kesinleşecek. Bölge idare mahkemeleri ikiden fazla kurul halinde çalışabilecek. Davalar daha kısa sürede karara bağlanacak. Bakanlıkların ülke genelinde uygulanmayan imar planları gibi yerel nitelikli işlemleri yerel mahkemelerde görülecek. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Rekabet Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun da içinde yer aldığı bazı üst kurullar tarafından tesis edilen işlemlere karşı açılan davalar idare mahkemelerinde görülecek.
İDARİ DAVA DAİRELERİNDE BEKLEYEN DOSYALAR İKİ YILDA BİTİRİLECEK
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, üç yıllık geçici bir süre için sürekli çalışabilecek şekilde yeniden düzenlenmekte. Düzenleme ile İdari Dava Dairelerinde bekleyen 6 bin temyiz dosyası iki yıl içinde tamamen karara bağlanacak. Bu düzenleme yapılmadığı taktirde bu süre 10 yıldan aşağı olmayacak.
İLERİYE DÖNÜK YAYIN DURDURMA OLMAYACAK
Terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde; suç işlemeye alenen teşvik, işlenmiş olan suçları ve suçlularını övme, terör örgütünün propagandasını içeren süreli yayınlar, ileriye dönük olarak onbeş günden bir aya kadar durdurulabilmekte. Yayınların durdurulmasına ilişkin bu hüküm yürürlükten kaldırılmakta.
Yapılacak değişiklikle; hakkında yasaklama ve toplatma kararı verilmiş olan yayınlarla ilgili olarak, belli bir sürede bu yayınlar hakkında mahkemelerce yeni bir yasaklama veya toplatma kararı verilmemiş olması durumunda, daha önceden verilmiş olan tüm toplatma kararları hükümsüz hale gelecek.
DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ
Basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; soruşturma evresinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesine, kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükümlerinin infazının ertelenmesine karar verilecek.
Hakkında kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde aynı suçu işlememesi hâlinde, hakkındaki dosya işlemden kaldırılacak. Aksi takdirde soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına karar verilecek.
bu örgüt suçlarına gelecek olan ceza indiriminden normal hükümlülere de gelecek mi?
adli tıp kurumu imza incelemesi raporları gerçeğe aykırı ve taraflı olarak verilmekte ve bu yüzden insanlar mağdur olmaktadırlar.