Adalet Bakanı Sadullah Ergin, NTV’de Nilgün Balkaç’ın sorularını yanıtladı.
Anayasa taslağındaki yargıya yönelik öngörülen değişikliklere getiren eleştirileri, “duygusal ve tepkisel eleştiriler” olarak yorumlayan Ergin, “Yargının, duygusal ve siyasi içeriğe kaçan eleştirileri var. Kendi içinde tutarlı olmayan eleştiriler var. Sabahtan akşama bu kadar çok konuşulmaz. Böyle bir durum demokrasilerde olmaz” dedi.
Yüksek yargının, HSYK’nın mevcut yapısının değişmesini istemediğini savunan Ergin şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı’nın yetkisini azaltıp, Yüksek yargıdan geleceklerini kendilerinin seçmesini sağlıyoruz. Çok ciddi manüplasyon yapılıyor. Türkiye kendine özgü şartları olan bir ülke olmamalı, çağdaş ve evrensel dünyayla buluşmalı. Yargının eleştirileri duygusal ve siyasi içeriğe kaçan eleştiriler var. Kendi içinde tutarlı olmayan eleştiriler var. Sabahtan akşama bu kadar çok konuşulmaz. Böyle bir durum demokrasilerde olmaz. Referandum konusundaki madde geçmişteki örneklerden yola çıkarak yazıldı. Referandum konusundaki eleştirileri de inceliyoruz. Paketteki madde sayısı 30’a çıkabilir.”
“Türkiye’nin kendi özgü koşulları devam ettiği sürece batı tarzı bir demokrasiye kavuşamaz” diyen Ergin, şöyle devam etti:
“Fire verme düşüncemiz olsaydı, bu yola çıkmazdık. Farklı düşüncelerin ortaya konulması son derece doğaldır. Ortak akılla çıkan karara hepimiz uyarız. HSYK’da katılmadığımız son iki toplantıya hariç tüm toplantılar yapıldı. Kurulu çalıştırmak için gayret gösterdik.
Taslağı kamuoyuna sunduktan sonra HSYK’da duygusal ve siyasi eleştiriler başladı. HSYK ile bakanlık arasında çatışma görüntüsü oldu. Kurulda 191 dosya bekliyor. 27 Şubat 2009’da imzaya kalan dosyalar var ama imzalanmıyor. Keyfekeder uygalamaya hakkı var mı? ‘Ben ne zaman imzalayacağımı bilirim’ deniyor. Önce imza bekleyen dosyaları bitirin.
Herkes konumunu bilecek. Keyfi uygulamalara izin vermeyeceğiz.”
