Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, hakem hatalarına tepki göstererek “Bu hatalarla değil 9 puan, 19 puanlık fark da kapanır” dedi.  Trabzonspor Haberleri…

Sadri Şener, bordo mavili kulüpten gelen “Aziz Yıldırım Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı’ndan istifa etsin” içerikli bildirinin yayınlajnmasından az önce Ntvspor Radyo’nun yayınına katıldı ve ilginç tespitlerini kamuoyuyla paylaştı. Bülent Yüksel ile Sportif Görüş programına konuk olan Şener “Şenol Hoca’nın kulübeye inip inmeyeceğini konuşmayalım, o işi biz çözeriz. Ama bu hakem hataları formsuzluktan değil” ifadelerini kullandı

İşte Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener’in Ntvspor Radyo’ya yaptığı açıklamaların tam metni:

Ofsayt gollerle 19 puanlık fark da kapanır!

Şenol Hoca’nın bir daha kulübeye inip inmemesinden daha önemli konu var; Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında ilk ofsayt gol! İkinci devre 9 puanlık fark kapanır! Böyle giderse 19 puanlık fark da kapanır! Şenol Hoca sinirlilik haliyle bunları söylemiş olabilir ama kendisi Türki’ye’nin en beyefendi hocalarından biridir, her insan gibi o da etten, kemikten, sinirden yapılmıştır. On kişiyle oynadığı bir maçta, hakem penaltıyı vermiyor… Devre arası büyük bir kulübün başkanı “Trabzonspor’a verilen penaltılar” diye bir açıklama yapıyor, ondan sonra penaltı verme yoluna gitmedi hiçbir hakem. Benim hep ısrar ettiğim konudur, yan hakem de uyarmadı Beşiktaş maçında. Ben hep MHK’ye “benim yan hakemim UEFA yan hakemi olsun” diye rica etmişimdir. Ama yapmıyorlar. Ondan sonra bu 9 puan kapanıyor, kafa kafayayız! On maçımız kalmış, bundan sonra bakacağız atamalara! Kimleri atayacak, Diyarbakırlı hakemleri mi atayacak?

Hanımefendi ayakkabısını attı! Magazin haberi herhalde!

Şenol Hoca ile az önce konuştuk, morali iyi, yolumuza devam ediyoruz.Kuralda Hoca’nın atılması gerektiği yazıyorsa, bu tepkiyi de işittiyse tribüne gönderebilir, O da gitti zaten. Ama orada da olaylar devam etti, bir hanımefendi ayakkabısını attı, gazetelerde var, magazin haberi herhalde…Ve olay bu noktaya geliyor, çok uzatmamak gerekiyor. Hoca kulübeye iner, niye inmesin? Hoca demiştir, üç maç inmez sonra iner. Tribünde bizim yanımızda ne yapacak? Kim inecek? Ben mi ineceğim kulübeye? Düzelir, hallolur o iş, kimsenin kuşkusu olmasın.İşin anafikri o değil, işin anafikri; iki büyük kulüp kafa kafaya gidiyor, biri farklı bir şekilde öndeyken hakem hatalarıyla bu fark kapanıyor!

Konuşmalarım çok kibarmış

Hakemler hakkında hep memnuniyetimi dile getiriyorum, sadece sorun olunca “formsuzlar” diyorum. Ama atamalara bakıyorum, sadece düz söylüyorum; Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçındaki yan hakem “ofsayt” diyebilirdi, hata! Veya “penaltı değil” diye uyarırdı, hata! Veya benim maçımda yan hakem bayrağını çeker, Tolga Özkalfaya’ya ısrarla “penaltı” diyebilirdi, hata! Bunlar formsuzluktan da çıkıyor gibi geliyor bana! Ispat edebilir misin? Edemezsin ama söylemek durumunda kalıyoruz. Mesala bugün yerel basın “Trabzonspor’u doğruyorlar” diye manşet atmış, benim konuşmalarımın çok kibar olduğunu yazmış. Haydi çık işin içinden! Bizim de doğratmamamız lazım. E tarzım o değil! Vurgulamadan olmuyor, olmuyormuş! Benim çok mu hoşuma gidiyor bunları söylemek?

Fenerbahçe’nin maçına Diyarbakırlı hakem verilmesi doğru mu?

Dün Nihat Mızrak’ın yaptığı doğru mu? Benim maçıma ne Barış Şimşek atanıyor, ne Abdullah atanıyor, doğrudur ama Fenerbahçe İkinci Başkanı Nihat Özdemir arkadaşımdır, Diyarbakırlı’dır, Aziz Yıldırım da Diyarbakırlı’dır; maçın hakemi Diyarbakırlı! Doru mu? Hakem kıtlığı mı var? Ben normalde maçların hakemi nerelidir, takip etmem ama takip edenler söyleyince buluyorum!