İlk kez Türkiye’ye gelen ve sanatseverleri büyüleyen Rus Devlet Balesi Türkiye’de bale okulu açmayı planlıyor.
RS FM’e konuşan topluluğun sanat yönetmeni Viaçeslav Gordeyev, “Türkiye’de bir Rus bale okulu açmanın vakti geldi” dedi.
Olga Haldız’ın Viaçeslav Gordeyev’le yaptığı röportaj şöyle;
– Sayın Gordeyev, Rus Devlet Balesinin İstanbul’daki gösterisinin programı hakkında bilgi verebilir misiniz?
– Öncelikle gerçek bir Rus balesininTürkiye’ye ilk kez geldiğini söylemem gerekiyor. Bu sebeple Türk seyircisine şu ana kadar sahnelediğimiz gösterilerin mümkün olduğunca en fazlasını sunmak istedik. Rus balesinin en ünlü eseri “Kuğu Gölü” ile başlamaya karar verdik. Programımıza repertuarımızdaki diğer klasik eserlerden de küçük bölümler ekledik. Seyircilerle temas bizim için çok önemli.
– Türkiye’de bale elit sanatı olarak kabul ediliyor ve bale okullarına genelde varlıklı ailelerin çocukları gidiyor. Sizce balede yetenekli kişilerin yetişmesi için bu koşullar yeterli mi?
– Kesinlikle yeterli değil. Baleyle sadece zengin değil yetenekli kişilerin uğraşması gerektiğine inanıyorum. Yetenekleri yetiştirmek ise devletin görevidir. Bale, koreografi okullarında 8-9 yıllık bir eğitim süreci gerektiren bir sanat ve sadece temel eğitim veren bir bale stüdyosu, yetenekler yetiştirme konusunda yetersiz kalır. Bu sanatın detayları ancak ve ancak bir koreografi okulunda öğrenilebiliyor. Bale eğitimi görmek isteyen herkese bu imkanın tanınması gerektiğini düşünüyorum. Beyrut’taki gösterilerimizden sonra bizden orada Rus bale sanat okulu kurmamızı istediler. Türkiye’de de baleye ilgi iyice artmışken böyle bir proje hayata geçirilebilir. Bence Türkiye’de; Rus balesinin dünyada en iyi bale olmasını sağlayan gelenekleri aktarabilecek, Rus bale hocalarının çalışacağı bale okulu kurmanın tam zamanı. Rusya olarak birçok alanda dünya birincisiyiz ve bale de buna dahil. Son zamanlarda bazı bale yeteneklerimiz yurtdışına gidip orada çalışmaya başladı. Nereye giderseniz gidin Avrupa’da ya da Amerika’daki ünlü tiyatrolarda Rus balet ya da balerinlerin yer aldığını görürsünüz. Bu çok önemli ve bence, Türk halkının da ilgi göstermesi durumunda Rus balesi eğitimini verecek bir okul kurmalıyız. Bunun Türkiye’nin kültürüne ciddi bir katkı sunacağını düşünüyorum.
– Türk kültür ve sanat geleneğinde ilginizi çeken şeyler var mı?
– Tatilimi sıklıkla Türkiye’de geçiriyorum ve her defasında Anadolu Ateşi’nin gösterilerini izliyorum. Anadolu Ateşi, dünyanın her yerinde şovlarıyla öne çıkan bir grup, çok güzel gösterileri var, sanatçıları da iyi. Ama yaptıklarına klasik bale diyemeyiz, daha çok modern halk dansları yapıyorlar. Gösterileri, yalnızca Türk folklörünü değil; İskandinav halk oyunlarının hareketlerini de içeriyor. Ama ben yine de daha çok Türk geleneklerinin ön plana çıkarıldığı gösterilerin yapılmasından yanayım. Bale geleneği olmayan Türkiye’nin halk oyunları gördüğüm kadarıyla çok zengin. Ancak tüm bunlar henüz birleştirilmemiş. Türkiye’de aynı Rusya’da olduğu gibi yerel sanat, coğrafyaya göre farklılıklar gösteriyor ve bence tüm bunlar, düzenli bir koreografi sistemi içinde birleştirilmeli. Antalya’daki Aspendos Antik Tiyatrosu’nda anlattıklarıma yakın bir gösteri izlemiştim. Gösteride hem klasik bale hem de Türk halk dansları biraraya getirilmişti ve çok iyi bir gösteriydi.