17 Aralık operasyonunun sanıklarından Rıza Sarraf, Beykoz Kanlıca’da satın aldığı tarihi yalılarda, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı tadilat yaptırdığı gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında ifade verdi.

Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun suç duyurusu üzerine Rıza Sarraf hakkında başlattığı soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında dün Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatı Şeyda Yıldırım ile giden Sarraf, ifade verdi.

Sarraf savcılık ifadesinde, Beykoz Kanlıca Mahallesi’ndeki 23 pafta 116 ada 4-5 parseller üzerinde yalı mahiyetindeki gayrimenkulleri yaklaşık 5 yıl önce satın aldığını, birini kendi, diğerini eşi Ebru Gündeş Sarraf üzerine kaydettirdiğini belirtti.

Satın aldıktan sonra her iki yalıda da tadilat yapma gereği duyduğunu aktaran Sarraf, şunları kaydetti:

“Tadilat işi için Suha Gökdemir ve Mimar Dara Kırmızıtoprak ile anlaştım. Projeleri Dara Kırmızıtoprak çizecek, diğer bütün işlemleri Suha Gökdemir takip edecek, gerekli mercilerden izin alacak, izin aldıktan sonra projeye uygun olarak yapacaktı. Bu işlemleri Suha Gökdemir, ben bu inşaatları aldıktan sonra yapmaya başladı. Bütün tadilatları izin çerçevesinde yaptığını düşünmekteydim. Bu inşaattaki tadilat işlemleri yaklaşık 1,5 yıl içinde bitti. Yani 2011 yılının ortalarında bana bitmiş olarak teslim edildi. O tarihten beri, burada ailemle ikamet etmekteyim.

Bu tutanaklar tamamıyla dış görünüşe ve basının yönlendirmesiyle yapılmıştır. Bu aldığım yalılardaki yükselti, eski haliyle aynı mahiyettedir. Kesinlikle aslında herhangi bir değişiklik yoktur. Bu yalıların eski ve yeni fotoğraflarına bakıldığında, yükseltide herhangi bir değişiklik olmadığı görülecektir. Sadece her iki yalı bana ait olması sebebiyle araya asansör konulmuştur. Bu asansörü yasaklayan herhangi bir kanun olduğunu düşünmüyorum.”

Yalı arasındaki asansörün her iki yalının birbirleriyle bağlantısını sağladığına dikkati çeken Sarraf, “Kültür varlığı ve tarihi dokuya herhangi bir zarar vermemiştir. Burası hiç bir zaman mühürlenmedi. Mühürleri de bozmadım. Kesinlikle bana isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum” ifadesini kullandı.

– Avukat Yıldırım keşif talebinde bulundu

Avukat Şeyda Yıldırım da yapı tadil tutanağının, binanın içine girilmeden ve sadece basında yer alan spekülatif bazı haberler esas alınarak düzenlendiğini öne sürerek, “Söz konusu taşınmazların 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’na aykırı herhangi bir durumu yoktur. Konu ile ilgili tarafımızca Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na müracaatlar yapılacak, makamınıza sunulacaktır” bilgisini verdi.

Savcılıkça mahallinde keşif yapılarak durumun tespitinin ortaya çıkarılmasını isteyen Yıldırım, soruşturma sonucunda müvekkili Sarraf hakkında takipsizlik kararı verilmesini de talep etti.

– Mehmet Arif Bey yalıları

İş adamı Rıza Sarraf, Kanlıca sahilinde toplam üç yalıdan oluşan Mehmet Arif Bey Yalıları’ndan ikisini 2011’de satın almış, 4 parselini kendi, 5 parselini ise eşi Ebru Gündeş Sarraf üzerine kaydettirmişti. Sarraf, Osmanlı döneminde inşa edilen ve 1970’de ikinci derece tarihi eser olarak tescili yapılan yalılarda tadilat çalışması başlatmış ve bu proje, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nce onaylanmıştı.

Tadilatın 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’na aykırı gerçekleştiği iddialarının bazı basın yayın kuruluşlarınca gündeme getirilmesi üzerine yalılarda inceleme başlatan Boğaziçi İmar Müdürlüğü, 2960 sayılı yasaya aykırılıklar tespit etmiş ve dosyayı, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na göndermişti.

Kurul tarafından yaptırılan incelemede, yalılarda onaylı projede olmayan fazlalıklar bulunduğu, iki yalıyı birbirine birleştiren tünel ve asansörlerin onaylı projede yer almadığı tespit edilmişti. Kurul, her iki yalının onaylı projede görünen eski haline geri getirilmesine ve mülk sahipleri hakkında Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca suç duyurusu yapılmasını kararlaştırmıştı.