Milletvekili Ramazan Başak’tan devlet dairesine baskın!

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ramazan Başak ve 5 arkadaşı, önceki gün 10.35 sıralarında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bağlı Toprak Reformu Genel Müdürlüğü Kamulaştırma Toplulaştırma ve Dağıtım Daire Başkanı Gürsel Küsek’in odasını bastı.

Ramazan Başak, 10.00 sıralarında Küsek’i telefonla arayıp Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ndeki toplulaştırma işlemleri nedeniyle hizmet sözleşmesi yapılacak kişilerle ilgili talebini iletti. Küsek, “Bunun belli prosedürü var sayın vekilim” deyince ikili arasında tartışma çıktı. Başak, telefonu, “Sen zaten telefonuma da çıkmıyorsun. Bekle ulan oraya geliyorum” deyip kapattı. Küsek, bu sözleri önemsemeyip üstlerine haber vermedi. Ancak 35 dakika sonra Başak ve 5 arkadaşı daire başkanlığını bastı, sekreteryayı geçerek şiddetle kapıyı açıp içeri girdi.

Belinde silah
Belinde silah olduğu ileri sürülen Milletvekili Başak, “Sen kimsin ulan, biz kendi işimizi kendimiz de çözmesini biliriz” dedi. Başkan Küsek’in yanıt vermesi üzerine arbede yaşandı. Bu sırada sekreteryada bulunanlar durumu arkadaşlarına iletti. Biri kadın iki kamu görevlisi ile taşeron firmada çalışan çaycı odaya geldi. Arbedeye tanık olan bu görevliler araya girmek istedi ancak Başak’ın arkadaşlarının şiddetiyle karşılaştı.

Kamu görevlileri, şiddete yumrukla karşılık verdi. Başak’ın arkadaşları, odadaki demir askılığı görevlilerin üzerine fırlattı. Askılık, kadın görevlinin göğsüne, erkek görevlinin ayağına gelip yaraladı. Aynı arbedede çaycı da ayağından iz bırakacak darbe aldı. Bütün bu süreçte arbedenin içinde olan Başak da yumruğa maruz kaldı.

Arbedenin büyümesi üzerine Genel Müdür Hacı Duluklu olay yerine geldi. Duluklu devreye girerek Başak’ı odasına götürdü, çay ikram etti ve şunları söyledi: “Sayın milletvekilimiz, bizim burayı bilen birisiniz. Daha önce de sizinle Suruç’taki toplulaştırma üzerine çok kez konuştuk. Benim telefonum her zaman size açık. Neden daire başkanına geldiniz, keşke bana gelseydiniz. Devlette işlerin nasıl yürüdüğünü siz de biliyorsunuz, sisteme bağlıyız. İstediğimizi yapamayız.”