FutbolManşetSpor

Problem Kafamda!

Bali

ersin-afacanSportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın, ‘Problem Kafamda!’ başlıklı yazısı;

27-Mayıs-2013 tarihinde, http://skorer.milliyet.com.tr/-problem-kafamda-/fenerbahce/detay/1714488/default.htm linkinde gazeteci Senad Ok’un Fenerbahçe’nin futbolcusu Krasiç ile yaptığı ve başlığı “Problem Kafamda” olan röportajı okudum. Aykut Kocaman’ın teknik direktörlük koltuğuna oturduğu ilk yıldan bu yana istediği Sırp yıldız, iki sezon gecikmeli olarak sarı-lacivertli formayı giymesine rağmen FB’nin 64 maçla rekor kırdığı sezonda kadroya girmekte bile zorlandı ve şans bulduğu maçlarda varlık gösteremedi.

Krasic

Sırp futbolcu, “Bulduğum şansları iyi kullanamama endişesi yüzünden strese girdim. Potansiyelimi, geçmişte neler yaptığımı biliyorum. Futbolu unutmadım. O yüzden takıma, taraftara ve herkese gerçek Milos Krasiç’i göstermek istiyorum. Türkiye’de baskı çok fazla. FB gibi büyük bir kulüpte bunu gerçekten hissediyorsunuz. Juventus’ta oynarken bile böyle büyük bir baskı yoktu üzerimde. Türkiye’de her maç final gibi oynanıyor. Sert bir futbol var. Şans bulduğum zamanlarda en iyi şekilde değerlendirmem gerekiyor. ‘30 dakika oynuyorum. Şans buldum’ diyorum. ‘Bir şeyler yapmam gerekiyor’ diye düşünüyorum. Olmayınca daha da geri gidiyorum, strese giriyorum. ‘Şimdi 2 hafta daha kadroya giremeyeceğim’ diyorum. Esas olarak bu konu benim kafamda en büyük sorun. Kafamdaki bu sorunu aşmam gerekiyor. Arka arkaya 4-5 maç oynarsam kendimi bulurum. Maç ritmimi tutturmam lazım. ‘Hata yaptım mı? Acaba bu hafta kadroya girebilecek miyim? gibi sorular benim psikolojimi de etkiledi. Kötü oynayınca ya da hata yapıca ‘Haftaya nasıl olsa yine yokum’ diye strese giriyorum. Hayatımda bu kadar uzun süre futboldan uzak kalmadım. Takımımın maçlarını televizyondan izlemek beni gerçekten çok üzüyor.” demiş.

Değerli okuyucularım, öncelikle şunu bilmeliyiz ki futbola çok fazla yatırım yapılan ülkemizde bu kadar çok para harcanırsa her şey olur ve tabii ki baskı da olur. Krasiç’in yaşadığı kronik stres, zaten gözlerinden ve bakışlarından belli oluyordu. Kronik stresin davranışsal göstergeleri olan maç içindeki hareketlerinde yaşadığı telaşı, paniği ve kontrolsüz oyununu sizler de fark etmişsinizdir. Krasiç’in beklentilere cevap verememesinden kaynaklanan, başarısızlık ve utanmakla ilgili şahsi endişelerine dayanan performans düşüklüğü, kendi futbolculuğuna olan saygısını ve özgüvenini de olumsuz etkilemiş.

Mesela ben Krasiç ile çalışsaydım öncelikle kendisinin maça taşıdığı düşünceleri incelerdim. Daha sonra kendisiyle bu sezonu içeren performans hedeflerini (olumlu ve gerçekçi olacak şekilde) belirlerdim. Akabinde Krasiç’in bu performans hedeflerine ulaşmasını sağlayacak özgüvenini arttırmasına, tükenmişliğin gelişimini önlemesine, kendisini duygusal-düşünsel-davranışsal olarak kontrol etmesine ve etkili mental (zihinsel) taktikleri uygulamasına yönelik formel mental antrenmanlara başlardım.

Fakat bizim spor kültürümüzde “mental antrenman” şuuru yok. Türk sporunun en büyük eksikliği budur. Bu kültürün yerleşmesi zaman ister. Çünkü alışılmışa göre türkü çağırmak kolaydır; “değişim”lere göre yeni melodilere yönelmek ise zor mu zor. Evrensel bir değişimin çarklarına uyum sağlanmadığında; çarkların dişlileri, değişmek istemeyenlere, büyük bedeller ödetiyor. Harcanan emeklere, paralara ve zamanlara yazık oluyor ki hem de ne yazık! Krasiç’den önce Kezman ve Guiza’da aynı sorunları yaşamıştı.

Son olarak da “Ağzına sağlık Krasiç” diyorum. Mental (zihinsel) antrenmanın önemini 2 kelimeyle ne güzel anlatmışsın “Problem kafamda”

NationalTurk World Son Dakika

Ersin Afacan / NationalTurk

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Maçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu