Pınar Selek’e müebbet talebi

Pınar Selek

Mısır Çarşısı’nda 7 kişinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili davada sosyolog Pınar Selek için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Mısır Çarşısı’nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin 16 yıldır devam eden davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Yılmaz Kıstı, lehe olan 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre sanıklar sosyolog Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk’ün, “Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmaya yönelik eylem” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yeni yasal düzenleme kapsamında kapatılmasının ardından İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredilen davanın ikinci duruşmasında, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Yılmaz Kıstı esas hakkındaki mütalaasını sundu.

Mütalaanın, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama aşamasında verilen 28 Aralık 2005, aynı mahkemede Yargıtay bozmalarından sonraki yargılamalarda sunulan 1 Mart 2008 ve 7 Mart 2012 tarihli mütalaalar, dava aşamasında sunulan 6 Temmuz 2006 ve 1 Temmuz 2008 tarihli temyiz dilekçeleri, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 9 Şubat 2010 tarihli içtihadı ve İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24 Ocak 2013 tarihli kararında anlatılan olaylar ve gerekçeler doğrultusunda hazırlandığı belirtildi.

Sanıklar Selek ve Öztürk’ün, “terör örgütü üyesi” oldukları, terör örgütünün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda 9 Temmuz 1998’de Mısır Çarşısı’ndaki Ünlüoğlu Büfe’ye bomba yerleştirmek ve bu bombayı patlatmak suretiyle 7 kişinin ölümüne, 127 kişinin de yaralanmasına neden oldukları savunulan mütalaada, sanıkların bu şekilde “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemde bulunmak” suçunu işledikleri kaydedildi.

Mütalaada, sanıkların suç tarihinde yürürlükte olan ve daha lehe kabul edilen eski 765 sayılı TCK’nın 125. maddesi hükmü gereği “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası”na çarptırılmasına karar verilmesi talep edildi.

– Duruşma ertelendi

Sanık Pınar Selek’in avukatlarından Bahri Belen, savcının görüşüne katılmadığını belirterek, “Bundan önce 3 kez beraat yönünde karar verildi. Heyet değişikliğinden sonra başkanın muhalefetine rağmen sanıkların cezalandırılmasına gidildi” dedi.

Yargılama sürecini göz önüne alarak savcılık mütalaasına karşı yeni bir savunma hazırlayacaklarını aktaran Belen, mahkeme heyetinden süre istedi. Söz alan diğer avukat Ayhan Erdoğan da mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre istedi.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık avukatlarına süre vererek, duruşmayı 19 Aralık’a erteledi.

– Adliye önünde açıklama

Duruşma öncesi, Pınar Selek’e destek vermek amacıyla Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir grup toplandı.

Grup adına açıklamayı yapan oyuncu Füsun Demirel, 16 yıldır mahkeme kapılarında olduklarını belirterek, “16 yıldır süründürülen Pınar Selek davasında bugün yeni bir duraktayız. Çalınmaya yeltenilen yılların, esirgenen hakkın, adaletin çetelesini tutarak, inatla bu hukuk cinayetinin nihai beraatle son bulmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Bir çok kurum ve kişilerin Pınar Selek’e destek çıktığını vurgulayan Demirel, şunları söyledi:

“Bizleri ortak davamız ve Pınar’ın ördüğü güzelim ağlar buluşturdu. Aslında burada yaptığımız şey, birbirimize verdiğimiz ortak mücadele sözünü bir kez daha var gücümüzle yinelemek. 16 yılda çocuklar büyüdü, evler ve işler değişti. Yeni aşklar, eski ayrılıklar yaşandı. 16 yılda hükümetler değişti. O nedenle 28 Şubat karanlığının ürünü bu davanın adaletle nihayetlendirilmesi, yüzleşme ve demokrasi mücadelesi adına da sınav niteliğinde. Mücadelemiz tek bir insan için değil, adalet ve özgürlük hakkımız için. Bu ülkeye inanabilmek, onu memleket sayabilmek için. Nihai beraate kadar bu davanın takipçisiyiz.”

– Davanın geçmişi

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Eminönü’ndeki Mısır Çarşısı’nda 1998’de 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davada, “patlamaya bombanın mı yoksa LPG’nin mi neden olduğunun kesin tespitinin yapılamadığı” gerekçesiyle Pınar Selek hakkında beraat kararı vermişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Selek’in ”sosyolojik araştırma yapma” adı altında silahlı terör örgütü üyeleri ile irtibata geçtiği, örgütün amacı doğrultusunda bombayı yerleştirdiğinin anlaşıldığını belirterek, beraat kararını bozmuştu. Daire, eylemin, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğü ve toplumdaki etkinliği de nazara alındığında suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 125. maddesinde tanımlanan devlet güvenliğine karşı suçu oluşturduğuna hükmederek, Selek’in 125. madde kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dairenin bu kararına itiraz etmesi üzerine dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gelmişti. Başsavcılık itiraz başvurusunda, patlamanın nedeninin tam olarak tespit edilemediği öne sürülerek, bu nedenle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararının yerinde olduğu savunulmuştu. Başsavcılığın itirazını reddeden Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2010 yılında 9. Daire’nin bozma kararının yerinde olduğuna hükmetmişti.

Bunun üzerine dosyayı tekrar görüşen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Şubat 2011 tarihli duruşmada, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin, sosyolog Pınar Selek ile Abdulmecit Öztürk hakkında verilen beraat kararının bozulması yönündeki kararına karşı direnme kararı almış, diğer sanıklar Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan açısından ise bozma ilamına uyulmasını kararlaştırmıştı. Mahkeme, 22 Kasım 2012’deki duruşmada ise Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk hakkındaki beraat kararında direnmekten vazgeçmişti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Ocak 2013’te görülen son duruşmada, tutuksuz yargılanan sosyolog Pınar Selek’in ”Devletin hakimiyeti altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemde bulunmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.

Heyet, Selek hakkında yakalama kararı da çıkarmıştı. Selek hakkında beraat kararı verilmesi yönünde oy kullanan Mahkeme Heyeti Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, karara muhalif kalmıştı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 2 Ocak 2014’te hazırladığı tebliğnamede, Selek hakkındaki hapis cezasının onanmasını istemişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 11 Haziran 2014’te dosyayı usul yönünden bozarak, yerel mahkemeye göndermişti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yeni yasayla kapatılması üzerine dava dosyası, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelmiş ve bu mahkemenin ilk duruşmasında, Selek ile ilgili verilen yakama emri kararının kaldırılmasına hükmedilmişti.

Exit mobile version