NationalTurk yorumcularımızdan Ekonomi ve Borsa uzmanı Ömer Demir ‘in, bu haftaki “Paranın Yükselişi” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.
Sinema dünyası reel hayatın hep önüne geçmiş ,yeni icatların önünü açmıştır. Gerçi ortada ne uçan araba, ne de uzay mekiği var ama umutluyuz. 2012 filmini izleyenler hemen anımsayacaklardır , Maya takvimine göre dünyanın sonunun yaklaştığı günlerde tüm ülke başkanları aynı gemide olma kararı almış ve yeni dünyayı kurabilmek adına aynı gemide demir alarak ortak kadere başlangıç yapmışlardı. Bugün yaşanan durum da 2008 batışının ardından artık ekonomi çarklarının durma noktasına geldiği,kapitalizmin amiral gemisi olan tüketim harcamalarının taban yaptığı, işsizliğin tüketim toplumlarında kalıcı tahribat yarattığı gerçeğiyle yüzleşen, aralarında FED, ECB, Kanada,İngiltere, İsviçre ve Japonya Merkez Bankalarının,tüketim ekonomisinin çarklarının tekrar hareket edebilmesi adına finansal sisteme likidite pompalamak suretiyle ortak hareket etme kararı, meçhule gidip güvertesi su alan gemideki mürettebatın,suyu dışarı atabilmek amacıyla,oluşturdukları koordineli çalışmaya benziyor.
Dünyanın önde gelen 6 Merkez Bankası’nın aldığı karara göre 5 Aralık 2011 Pazartesi gününden itibaren Şubat 2013 ‘e kadar Avrupa bankalarına, Swap işlemleri aracılığıyla likidite aktarılacak. IMF’in SDR değerleri üzerindeki yüzdelik dilimlerinin Yuan’ı dahil etme kararının Yuan lehine tartışıldığı şu ortamda pompalanacak likidite sadece USD değil, Japon Yeni ve İsviçre Frangı alternatiflerinin bile düşünülmesi AB’nin 2012 beklentilerinin gittikçe kötüleşmesinin bir göstergesi. Kulislerde bu kararın alınmasının gerekçesi olarak S&P’nin, 37 büyük bankanın kredi notunun düşürülmesi ile AB’de ki büyük bir bankanın iflas ile karşı karşıya kaldığı haberlerinin etkili olduğu söyleniyor. 2012 beklentileri ülke MB’larını umutsuz yapmış olmalı ki tüketimin destek kaynağı, Çin Merkez Bankası ‘da SWAP anlaşmasına zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan düşürerek destek verdi. Çin aslında üretim noktasında, ihracatınınn önemli bir pazarı olan Avrupa’ya yaptığı satışları düşürmeme amacında. Çünkü Çin’de ihracatın düşmesi ,dolayısıyla büyüme üzerinde negative etki yaratacak ve düşük büyüme rakamları Çin ekonomisi üzerinde baskı yapacaktır. Swap anlaşmasının haberi ,yükselme trendi için bahane arayan borsalara umut kaynağı olmaya yetti.
İlk etki olarak Avrupa ve ABD borsa endekslerinde %4’ü geçen yükseliş hareketi,Mart 2009’dan bu yana en iyi yükseliş ivmesi idi. Borsaların yükselmesinin sebeplerinden biri de şüphesiz ,Dolar bazlı Carry- Trade işlemlerinin doğal etkisi gereği Dolar değer kaybedince borsalarda ki alımlar olsa da, etkisi sadece bir gün sürdü ve ardından ABD’den gelen gayet umut dolu ISM imalat sanayi verisine rağmen yükselişine devam edemedi. Çünkü piyasalar için ,Avrupa ,hala endişe kaynağı. SWAP anlaşmasının yarattığı bayram havasının bile 24 saat sürmesi piyasanın beklentisinin Merkez Bankalarının koordineli adımlarının olmadığının göstergesi.Kanımca piyasa sadece EFSF ve sorunlu ülkeler konusunda somut bir adım atılmaığı sürecede hep diken üstünde kalmaya devam edecek ve yükselişler trend havasına girilmeden kaybolacak.Hatta haftalardır beklenen 9 Aralık’taki liderler zirvesinde de EFSF ile ilgili somut adım atılmaz ise yaklaşan Noel sebebi ile pozisyon kapama dalgasını piyasalar yine satış fırsatı olarak kullanacak.
Sürdürülebilirliği artık tartışmalı bir boyut kazanan AB’nin tek problemin Yunanistan ve İtalya hatta PIIGS ‘lerden ibaret olmadığının farkına varılmasının ardından gözler şimdi İspanya, Belçika ,Fransa’da.Piyasalar sıradaki en zayıf halka için son kumarını oynarken,siyasi ve hızlı karar mekanizmasının işlemeyişi nedeniyle tedavisi geciken
Avrupa, bakalım kangren olmuş ekonomisinini sağlıklı hale getirebilmek için yeni önlemler alabilecekmi.
İç piyasadaki alımlarda Türkiye’nin kredi notunun Moody’starafından yükseltileceğine dair haber spekülasyonununda
etkisi vardı ama Moody’s Türkiye’nin iç ve daha önemlisi dış dengesizliklerdeki büyümeyi tersine çevirecek mali ve parasal
politikalar izlemesi halinde Türkiye’nin notunda muhtemel bir artırımın olabileceği ,Türkiye’nin ödemeler dengesi şoklarına
karşı direncini iyileştirecek döviz rezervleri gibi tamponlarını konsolide etmesi halinde de kredi notu için pozitif baskıların
oluşabileceği haberi de bu umudu yersiz bıraktı . Sonuç olarak, tarih tekerrürden ibaret ise ,piyasalar önümüzdeki hafta
başından itibaren artık sene sonu pozisyon kapamalarının etkisi ile satış dalgasına girebilir,alım yaparken dikkatli olmak gerekir diye düşünüyorum .
Ömer Demir
Kaos döneminde yatırımcıların büyük çoğunluğu (riskten uzak durmayı tercih edenler) kendilerine güvenli liman arar. Günümüz kaynar kazanı ortadoğu ve sallanan AB belirgin büyük bir kaos habercisi, Türkiye tarafsızlığını bozmadan istikrarlı dış politikasını devam ettirmeliydi, Bütün dünyada; mesafeli duruşuyla en güvenli liman portresine sahip olmuş olurdu kanatindeyim.
ab nin çöküşü artık engellenemez artık yolun sonuna geldi ab yunanistan sayesinde