Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın ‘Özdeşlik Kuramı ve Mental Antrenman’ başlıklı yazısı;
Zihnin özdeşlik kuramı, zihnin fiziksel bir şey olduğunu öne sürer. Bu durumda zihin, bedene özdeş veya daha muhtemel olarak beyin veya merkezi sinir sistemi gibi bedenin bir parçasına özdeş olmak zorundadır. Eğer öyleyse zihin halleri, olayları ve süreçleri fiziksel hallere (örneğin bir zihin hücresinin uyarılmasına), fiziksel olaylara (örneğin bir sinir hücresinin elektrik boşaltmasına) ve fiziksel süreçlere (örneğin bir sinir hücreleri dizisinin birbirlerini izleyen uyarılmalarına ve elektrik boşatmalarına) özdeş olmak zorundadır.
Özdeşlik kuramcısı, “zihin” ve “beyin”in aynı fiziksel şeye verilen iki ayrı isimden ibaret olduğunu ileri sürer. Bir insanın belli bir deneyime sahip olduğunda, onun beyninde de özel bir tür elektrik faaliyetinin ortaya çıkmasının zorunlu olduğunu söyler. Bunun tersini yani beyninde özel bir tür elektrik faaliyeti ortaya çıktığında, onun belli bir deneyime sahip olması gerektiğini kabul etmek zorunda olduğumuzu anlatır. Çünkü özdeşlik kuramcısına göre fiziksel ve zihinsel tasvirler aynı olayı betimlemektedir. Ancak tam da bu noktada özdeşlik kuramı, problemlerle karşılaşmaya başlar.
Örneğin, acı deneyimim ile beynin belli bir bölgesindeki (buna acı bölgesi diyelim) elektrik faaliyetinin özdeş olduğunu tesis ettim. Elimde bir insanın acı bölgesinde bir elektrik faaliyeti olup olmadığını bana söyleyecek bir tarayıcı var. Şimdi aşağıdaki durumları göz önüne alalım:
1. Birisi koltukta rahat bir şekilde oturmuş televizyon seyredip çay içmektedir. Ona acı duyup duymadığını sorduğumda şaşırmış görünmekte ve bana şüphesiz bir acı duymadığını söylemektedir. Bununla birlikte, tarayıcım onun acı bölgesinde yoğun bir elektrik faaliyeti olduğunu göstermektedir.
2. Birisi kötü bir şekilde yaralanmıştır. Acı içinde kıvranmaktadır. Yüksek sesle ne kadar çok acı çektiğini haykırmaktadır. Bununla birlikte, tarayıcım onun acı bölgesinde herhangi bir elektrik göstermemektedir.
3. Siz kötü bir şekilde yaralanmış durumdasınız. Birisi size acı bölgenizde herhangi bir elektrik faaliyeti olmadığını söylemektedir.
Özdeşlik kuramına göre, birinci örnekteki kişinin acı çektiğini ama ikinci örnektekinin acı çekmediğini söylemek zorundayız. Üçüncü örnekte siz kendiniz her şeye rağmen acı çekmediğinizi kabul etmek zorundasınız. Bu sonuçlardan hiçbiri kabul edilebilir görünmemektedir. Her bir örnekteki senaryo akıl tarafından tasarlanabilir bir senaryodur. Yanlış olan nedir?
Bir insanın içinde bulunduğu zihin halini ortaya koymanın iki temel yolu vardır. Söz konusu kişi kendim isem zihin durumumu içe bakışla bilirim. Eğer bu kişi başkası ise onun (kendi zihin halleri hakkındaki raporları da içinde olmak üzere) davranışına dayanarak yargıda bulunurum. Yukarıda açıkladığımız üçüncü yöntem ise tarayıcı yöntemidir. Bu yöntemle ilgili yukarıda verdiğimiz örneklerin ispatladığı şey, tarayıcının bir insanın hangi zihin hali içinde bulunduğu konusunu belirlemede tamamen işe yaramaz bir şey olduğudur. Bu nedenle ilk iki örnekte tarayıcının söylediği şeyden bağımsız olarak insanların davranışlarından hareketle yargıda bulunmaya devam etmekteyiz. Üçüncü örnekte ise tarayıcının okumasını, zihin halimiz hakkında kendi yargılarımızın üzerine yerleştirmemiz açıkça saçma olacaktır. (1)
Bu açıklamayı neden yazdım? Sporda mental antrenman, içe bakış ve davranış yöntemleri üzerine kurulan bir çalışma ve danışmanlık olgusudur. Bir tarayıcı cihazını işin içine katarak sporculara mental destek vermeye çalışmak faydasız bir girişimdir. Çünkü zihinsel hal türleriyle fiziksel hal türleri arasında bir özdeşlik olmadığı için her sporcu, çok sayıda farklı özel örneklere sahip insandır. Bu fark kabul edildiğinde tarayıcı, bir sporcunun beyin halini keşfetmenin bir aracı olarak kalmaya devam etmekle birlikte onun hangi zihin hali içinde bulunduğunu keşfetmenin bir aracı olmaktan çıkar. Örneğin mavi bir üçgen görme her zaman özel bir tür elektrik faaliyetine özdeştir ki buna örnek özdeşlik denir. Tarayıcı senaryolarında ortaya koyulan ise türsel özdeşliktir ki bunun da sporda mental antrenmanda yeri yoktur.
Ersin Afacan / NationalTurk
instagram.com/mental_destek
twitter.com/mentaldestek
KAYNAK
(1) Horner, Chris – Westacott, Emrys; Felsefe Aracılığıyla Düşünme, Çev.; Ahmet Arslan, Phoenix Yayınevi, Ankara-2011