‘200 bin öğretmen başka iş bulsun’ diyen Ömer Dinçer’e tepkiler büyüyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in sözleri atanamayan öğretmenler arasında büyük bir tepkiye yol açtı.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Taraf gazetesine verdiği röportajda öğretmen açığının sadece 60 bin olduğunu iddia ederek  atama bekleyen 200 bin öğretmen adayının başka iş bulmasını istedi! Ömer Dinçer, “Atama bekleyen öğretmen sayısı 264 bin, bizim ihtiyacımız ise 60 bin. Öğretmenler başka işlere yönelmeli’ derken daha bir hafta önce öğretmen açığının 150 bin olduğunu söylemişti. Bakanlık bünyesinde, Planlama ve Öğretmen Kaynaklarını Geliştirme Grup Başkanlığı adlı bir birim oluşturduklarını ve bu birimin her yıl hangi alanlarda ne kadar öğretmene ihtiyaç olduğuna dair araştırma yapacağını kendilerinin ise sonuçları YÖK’e bildireceğini ifade eden Ömer Dinçer bu sayede sadece ihtiyaç olan kadar öğretmen yetiştireceklerini ileri sürdü.

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) kurucularından Osman Şahin, Ömer Dinçer’in mecliste ve yaptığı açıklamalarda daha önce öğretmen açığının 150 bin olduğunu söylediğini hatırlatarak “150 bin açığın üzerine bir de 80 bin ücretli öğretmen eklenince sayı 230 bine çıkıyor. Biz derhal verilmesi gereken kadronun 230 bin olduğunu sürekli açıklıyoruz. Bakan’ın bu çarkı ona verilen misyonla alakalıdır. Bu açıklamayı kabul edilebilir bulmuyoruz. AYÖP olarak cevabımız sokaklarda olacaktır” dedi.

Samanyolu Haber sitesine açıklamalarda bulunan Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan ise “Bu, sorumluluk makamında bulunan kişilerin söylememesi gereken bir sözdür. Çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alması için gerekli gayretler gösterilmeyerek top taca atılıyor. Gençler ve aileleri bunalıma sürükleniyor” diye konuştu.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise Bakan Ömer Dinçer ‘e sert tepki göstererek “Bugüne kadar ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili olur olmaz yorumda bulunan ya da az sayıda atama yaptığı için eleştiri bombardımanına tutulan birçok Milli Eğitim Bakanı gördük, ancak ataması yapılmayan öğretmenlere öğretmenlik mesleği dışında başka meslekleri işaret eden bir Milli Eğitim Bakanına ilk kez tanık oluyoruz. Türkiye’de bu bir ilktir ve tarihe not olarak düşmelidir. Bakan kolay yolu seçmiştir.  Sayın Bakanın, Milli Eğitim Bakanlarının asli görevi temsil ettiği kitlenin dertleriyle dertlenmek, yaralarını sarmak, sıkıntılarına çözüm üretmektir. Bir Milli Eğitim Bakanının sarf etmemesi gereken sözleri böylesine rahat dile getirmesi, ataması yapılmayan öğretmenlerin sahipsiz olduğunu ortaya koymuştur. Sadece öğretmen olmak için okuyan, mesleğini yapmak için yıllarca atanmayı bekleyen, öğrencilerine ders vereceği günün hayallerini kuran öğretmenlere başka iş bulun demek, onların yüreklerini yangın yerine çevirmektir” ifadelerini kullandı.