“Öğrenci Andı, ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin metnidir”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yine “Andımız”ı eleştirdi!
Türkiye Gençlik Zirvesi’nde konuşan Erdoğan şunları söyledi:
* Politika kurullarından birisinin bünyesinde, gençlerle ilgili bir alt çalışma grubu oluşturulmasını gündemimize alabiliriz.
* Gençlerin gerisinde kalan değil, onların önünü açan, onlara rota çizen bir anlayışla çalışmalarımızı yürütmeliyiz.
* Biz gençlerin hayal dünyasını yasaklarla çevrelemeyi değil alabildiğine genişletmeyi hedefliyoruz.
* Iğdır, Hakkari’deki bir gencin üniversite okuma şansı olmadığı dönemden biz üniversiteyi onların ayağına götürdük. Hani bir dostumun bir ifadesi var; ‘Oxford’u getirdiniz de gitmedik mi?’ demişti. Biz bunu yaptık.
* Şu anda 81 vilayetimizin tamamında hamdolsun üniversitelerimiz var. Şimdi niteliği arttırmamız lazım, buna gayret etmemiz lazım.
* Dar gelirli ailelere mensup öğrencilerimizin en sıkıntılı sorunu, harçlardı. Bunu kim kaldırdı, biz kaldırdık. Bu meselenin marjinal örgütler tarafından kullanılmasının önüne geçtik. Ne yaparsan yap bunlar unutuluyor.
* Hepimizin ortak sorumluluğu, gençlerimizin terör, şiddet, uyuşturucu ve nihilizm bataklığına düşmeyecekleri bir zemini hazırlamaktır.
* Rami Kışlası’nı Türkiye’nin en büyük kütüphanelerinden biri haline getiriyoruz.
*Ocak ayından itibaren lisans öğrencilerine 500 TL verilecek. Yüksek lisans öğrencilerine 1000 lira verilecek. Doktora öğrencilerine 1500 lira ödenmeye başlanacak. Bunlar bizim iktidarımızı ülkemizde sağladığı gelişmelerdir.
* Burslu öğrenci sayısı bu yıl 150 bine ulaştı. Gençlerimizde şöyle bir anlayış var. Gerçeği söylemem lazım. İlla burs… Niye burs? Bursun geri ödemesi yok. Be evladım, kredi aldığın zaman faizsiz iş bulmadan da değil. İş bulduktan sonra çok basit taksitlerle ödüyorsun. Bu seni bedavacılığa da alıştırmıyor. Bu milletin gençlerine bu yakışır.
* Kılık kıyafet meselesini çözerek üniversite kapılarındaki utanç sahnelerine Allah’a hamdolsun biz son verdik. Kamuda başörtüsü sorununu ortadan kaldırarak gençlerimizin iş hayatında engellerle karşılaşmanının önüne geçtik. Şu anda TSK hariç emniyet dahil başı açık, kapalı ayrımı var mı, yok. Siyasette bürokraside gençlere daha fazla görev vererek size güvenimizin sözde kalmadığını gösterdik. Seçme ve seçilme yaşını 18’e indirdik. Bu, gencime güveniyorum, inanıyorum demektir. Türkiye’nin siyasi, ekonomik, kültürel hayatında gençlerin varlığı her zamankinden fazla hissediliyor.
* (Yargının okullara geri dönmesi kararı aldığı ‘Andımız’ metni için) Bu metin, ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin metnidir.
* Bir daha hiç kimsenin, siyasi hırsları uğruna bu ülkenin gençlerini kardeş kavgasına sürüklemesine fırsat vermeyeceğiz. Danıştay kararı sonrasında şahit olduğumuz manzaralar, bu konudaki kararlılığımızı daha da arttırmıştır. İyi niyet eseri olmadığına inandığım bu kararı kimi çevreler baskıcı antidemokratik ideolojilerine yakılmış bir ışık gibi algıladı.
* Bizim andımız İstiklal Marşımızdır ve İstiklal Marşımızla beraber yolumuza devam ediyoruz. Ondan daha güçlü bir ant olabilir mi?
* Kimse Türklüğünü inkar etmiyor ki? Ama Türkçülük yapmıyor. Ben Türküm ama Türkçü değilim. Böyle yaparsak dinimiz İslam ile çatışırız. İslam ırkçılığı reddediyor, ırkı reddetmiyor. Bu kararı kimi çevreler baskıcı ideolojilerine yakılmış bir yeşil ışık gibi algıladılar. Milletimize tepeden bakan, milletimizi kömürcü makarnacı diye aşağılayanlar uzun zaman sonra yeniden piyasaya çıktılar.
* Gazeteci kılıklı provokatörler ekranlarda, yıllardır biriktirdikleri kin ve nefreti kusmaya başladı. Hatta cübbelerini kiraya veren sözde hukukçuların Türkçe ezan zulmünü tekrar dillendirdiklerini şahit oldum. Ana muhalefet partisi de iyice şirazeden çıktı. Çıkmış televizyon kanallarından bir tanesinde diyor ki “O diyor İstiklal Marşını bile bilmez” diyor. Bunu meydanlarda sürekli okudum. Şimdi tekrar okumaya gidersek, der ki “bak okuttum” Çok zavallı bunlar. Hatta kendisi bir keresinde öyle bir yanlışa düştü ki, rezil etti. Şimdi biz değerlerimiz noktasında ne Akif’i bunlarla paylaşırız, ne İstiklal Marşımızı.
* Ülkemizde zamana değişime, hayata ve dünyanın gerçeklerine karşı direnmeyi çağdaşlık zanneden fosilleşmiş bir zihniyet vardır. Bugün de var.
* Atatürk’ün mirasını yağmalayanlar da bu çevrelerdir. Atatürk’ün resmini kaldıranlar, Atatürk’ün İş Bankası hisselerini gasp edenler de bunlardır. Posta pullarının üzerinden Atatürk’ün resmini, okullardan Atatürk’ün resmini kaldıranlar yine bunlar. Bay Kemal sen bunları bilmiyor musun? Bize unutmak istediklerimizi yeniden hatırlatmaya çalışma. Gençliğimiz bunları bilmiyor, bilmesi lazım. Hele hele Kemalistim diye geçinen gençler var ya onların bunu bilmesi lazım. Neden bu işe sahip çıkmıyorsun?
* Biz ülkesinde ağaç kesenlerden değil ağaç dikenlerden olduk. Ümraniye’de çöplük CHP zihniyetinde patladı, 38 vatan evladı orada öldü. Gençlerin omuz vermediği, sahip çıkmadığı bir davanın başarı şansı yoktur.