Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen Ntv Spor Radyo’da Bülent Yüksel’in konuğu oldu. Tüzmen, “Başbakan Erdoğan, TFF başkanlığı yapmamam için dolaylı yollardan mesaj gönderdi” dedi.
İşte Kürşad Tüzmen’in Ntv Spor Radyo’da yaptığı konuşma;
Türk sporuna, Türk futboluna elimden geldiğince hizmet etmeye çalıştım. Ben futbolcu değilim, futboldan da anlamam. Türk futboluna hizmet edecek, engin tecrübeli o kadar insan var ki onların arasında esamem bile okunmaz. Ben bir şeyi çok iyi bilirim. Dış ticareti iyi bilirim, toplamayı çıkarmayı iyi bilirim, bir de Mersin İdman Yurdu gibi bir takımı 3. Ligden aldım 2. Lige getirdim oradan da 1. Lige getirdim. Bunu da herkes biliyor. O yuzden futbol ilgi alanıma girdi.
İçindeyim diyenlerde bir uzman körlüğü oluyor. Senelerce bu işin içinde oldukları için dışarıdan bakan göz her zaman daha farklı şeyler görür. Ben Türk futbolunun ve Türk sporunun ileriye gitmesi için formülü söyledim ama kabul görmedi. Anladılar benim operatör doktor olduğumu, kesip biçecektim. Üç tane birinci ligden, beş tane ikinci ligden takım gidecekti. 1. Ligden gidecek takımların arasında Mersin İdman Yurdu bile vardı. Fenerbahçe vardı. Biliyorsunuz şeraitin kestiği parmak acımaz diyen bir insanım, söylediğini yapan bir insanım.
Kürşad Tüzmen; Başbakan Erdoğan, TFF başkanlığı yapmamam için dolaylı yollardan mesaj gönderdi
Bunda da kararlı olduğumu görünce zaten en üst makamlardan aman yapma diye sayın başbakan dolaylı yollardan mesaj gönderdi. Sonra akşam saatlerinde genel başkan yardımcımız aradı. Genel başkan yardımcımız bana ‘sayın başbakan seni istemiyor’ dedi. Biraz kızmış, üzülmüş, neden böyle yapıyorsunuz dedi. Bizi de haşladı dedi. Bende kendisine haşlanacak bir şey yok. Ben kendisini aradım ulaşamadım. Eskiden telefonlarıma pat diye çıkardı. Ben bugün 3-4 kez aradım çıkmadı. Dolayısıyla ben tam anlamıyla karar da veremedim. Beni arkadan ittiler, Ali Şen bir taraftan, Beşiktaşlılar bir taraftan, Fenerbahçeliler bir taraftan, Turgay Şeren ağbimiz bir taraftan.
Ben Galatasaraylıyım, neden Galatasaraylıyım babam Galatasaray Lisesi mezunu. Eskiden burası Türkiye’nin en önemli okullarından biriydi. Ekol olarak bilinen bir yer. Bende doğuştan Galatasaraylıyım ama fanatik Galatasaraylı hiçbir zaman olmadım. Şimdiki başkandan, Beşiktaşlılardan haber geldi, ‘Aman ağbi bizi kurtar bu adamdan. Sen girersen seni destekleriz. Yüzde 85 garantiyle, zaten ben kaybedeceğim bir şeye girmem. Bir yarışa ya girerim ya da hiç girmem. Girersemde birinci olurum. Benim bir huyum vardır. Laf olsun torba dolsun işlerle hiç uğraşmam. Yarışa girdim mi ya çok iddialı girerim, ya da hiç girmem.
Biz federasyonu alacaktık. Sayın başbakanımız herhalde Fenerbahçe’yi 2. Lige düşüreceğimizi hissetmiş olmalı ki bize öyle bir mesaj gönderdi. O gece Haluk İpek’e gittim, benim yanımda başbakanla bir konuş dedim. Bileyim bakayım başbakanla ne konuşuyorsunuz. Ben bir türlü kendisine ulaşamıyorum. O bende ulaşamıyorum dedi. O zaman ben bekleyeyim dedim. İçeride beklermisin dedi. Ben kendisiyle bir konuşayım dedi. Benim yanımda konuş dedim. Yok ağbi ne olursun dedi. Bende kırmadım gittik. Sonra konuştun mu dedim. Konuştum dedi. Ne diyor peki dedim. Aynı şeyleri söylüyor dedi.
Neye göre üç takım küme düşürülecekti
3 takım birinci ligden, 5 takım 2. Ligden düşecek. Bu takımların düşeceği daha o zamandan belliydi. Çünkü Disiplin Kurulu’nun verdiği kararlar var. Niye açıklamıyorsunuz ki… Ben anlamıyorumki siz futbolda neyi tartışıyorsunuz. Geceleri devamlı geyik yapıyorsunuz. Ben izlemiyorum sizin programlarınızı. Birileri çıkıyor oraya hepsi futbol virtiözü. Çıkıyorlar oraya sabahlara kadar tartışıyorlar, neyi hallediyorsunuz, memleket mi kurtarıyorsunuz. Sabahlara kadar dır, dır, vır, vır.. Bizde dedikoducular gibi, kahve kültürüyle bu işler olmaz.
Adam gibi Türk sporuna hizmet edecekseniz, Türk futboluna hizmet edecekseniz adam gibi davranacaksınız. Nedir bunun yolu; Kurallara uymak. Nedir kurallar, 58. Madde var. 58. Maddeyi şimdi tartışıyorsunuz, bunu o zaman tartışacaktınız. Yasa mecliste değişmedi, yontularak yenilendi. Ne şiş yansın ne kabap usülü… Böyle politakasızlıkla olmaz. Türkiye’de insanları. Her kesimi mutlu ederek hiçbir şey yapamazsınız. Başbakanımız icraat yaparken herkes mutlu oluyor mu? Hayır. Ama mutlu olanların sayısı fazlaysa başbakana oy veriyorlar. Aynı şey futbolda da geçerlidir. Benim dediğim gibi olsaydı Türk futbolu adına herkes mutlu olacaktı. Ancak üzülen bazı taraftarlar olurdu ama onlarda ileride anlardı.
Ben akıllı bir adamım neden Fenerbahçe ve Mersin İdman Yurdu camiasını karşıma alayım. Ama şu var ben baktım başka çare yoktu. Düşürecektik onları. Tabi o zaman ortalık ayağa kalkacaktı. Başbakanımız da Fenerbahçeli tabii… ister mi beni orada. Sayın başbakan futbolun içinden gelen bir insan, futbolcu bir kere… Adam kaç yaşında hala ne kadar güzel goller atıyor. Şimdi böyle bir insanın görüşü alınmadan Futbol Federasyonu Başkanlığı’na aday olunur mu? Olunmaz tabii… Bende en doğrusu onun görüşünü almak için telefonla aradım. Çünkü Ankara’dayım ben saat 16.55. Sabahın 10’undan beri aradım ulaşamayınca Bakanımız Suat beyi aradım.
Tüzmen; Yıldırım Demirören’in adaylığı şartların getirdiği mecburiyet
Bana verilmiş bir sözümüz yok kimseye falan filan diyince baktım yol açık. Suat Bakana tekrar sordum. Eğer birine angaje olduysanız yanlış olmasın. Biz çıktık ortaya akşam saat 21.30 gibi haber geliyor ‘Haydi Çekil’. O da bizim için hoş olmadı ama Allah’tan yıpratmadan erken çekildim. Ben diretseydim ortalık kan gövdeyi götürürdü. Yazık günah bu ülkeye… Ne olacaktı bir federasyoncular, bir karşıt grup baktım herkese başarılar dedim çekildim. Yıldırım Demirören’in adaylığı konusunda şunu biliyorum. Şartların getirdiği mecburiyet.
Beşiktaş başkanıydı oradan sonra gideceği neresi var. O da Futbol Federasyonu. İsteniyordu da böyle bir şey. Onu da doldurdular, gaza getirdiler, arkadan ittiler o da başkan oldu bence. Ben adaylıktan çekildikten sonra kimse kalmadı. Eğer ben adaylıkta ısrar etseydim bana yazardı. Ben başbakanımı, spor bakanımı karşıma almış kendi başına bir kahramanlık yapmaya çalışan bir adam görünümüne girerdi. Ben “Medya Maymunu” olmadım ki hiçbir zaman. Bugün de benim her şeyim rahat rahat demeç olur, istersem çıkarım gazetelere, televizyonlara.
İstersem de hiç kimseyle görüşmem. Bu benim bileceğim bir şeydir. Herkes bu görevlere atlıyor ama Kürşat Tüzmen eliyle bakanlığı bırakmıştır, kendi isteğiyle genel başkan yardımcılığını bırakmıştır. Biz her şeyi kendi isteğimizle yapmışızdır. Spor centilmenliktir, spor güzelliktir, spor beyefendiliktir, spor akıldır, zekadır, ahlaktır, etik değerlerdir. Bu erdeme sahip olmayan tutuyor, futbolda ahkam kesiyor.
Kürşad Tüzmen; Gaddarlık yapacağımı bildikleri için TFF başkanı olmama izin vermediler
Şimdi konuya gelirsek Türk futbolu için gaddarlık yapmak gerekiyordu, yapardım o gaddarlığı. Yapacağımı bildikleri içinde izin vermediler olay bu. Ben ne kaybettim hiçbir şey. Ama şunu yaptık 15 dakika içinde Türkiye gündemini salladık. Benim ciddi bir ekibim oluşmuştu. Ekibimle birlikte Platini ile görüşmemizde Türkiye’deki beklentilerle UEFA’nın beklentileri çok farklı olduğunu gördüm ve bana burada artık iş kalmadığını düşündüm. Kürşat Tüzmen ne yapar, ya yapar, ya yıkar.
Yıkmama müsaade edilmiyor, yapmama müsaade edilmiyor. Kürşat Tüzmen niye olsun o federasyonun içinde. Buyursunlar yapsınlar. Türk sporu adına üzülüyorum, şimdi her şey çarşaf oldu. Bizim olmamamız ne demek biliyor musunuz? Türkiye’den yabancı futbolcuların hemen gitmesi demek, Türkiye’nin 600 – 650 milyon doları gitmesi demek. Artı Galatasaray gibi bazı kulüplerin de 300 – 350 milyon dolar gibi parasının yok edilmesi demek. Bu Türk sporuna da bir ihanet olur. Şimdi bu sorumluluğu alanlar bunu paylaşacak. Kendilerine başarılar diliyorum.
Akşamları rahat uyuyorum ama Türk sporu adına rahatsız oluyorum. Çünkü ben görevimi yaptım. Görevini yapamayanları ise uyku tutmayacak. Doğru olanı yaptım, bugün olsa yine aynısını yaparım. 1. Ligden 3, 2. Ligden 5 takım düşürülmediği takdirde UEFA artık bizim için yolunu kapatmıştır. Artık biz Avrupa’da futbol oynayamayız. Diplomatik temaslar sonucu biz hala bu şartlarda hala Avrupa’da oynayabilirsek ben bu söylediklerimi geri alırım ve bu işi yapanların hepsini tebrik ederim.