NLP ve antrenörlük

Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı olan Ersin Afacan ‘ın bu haftaki “ NLP ve antrenörlük ” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.

Geçenlerde Beden Eğitimi Bölümü mezunu olan bir antrenör arkadaşım, bir NLP uzmanının yazdığı ve sporda antrenörlüğün nasıl yapılacağını anlatan bir kitap okuyordu. Kitabı alıp yazarın özgeçmişine baktığımda kendisinin iktisat ile işletme okuduğunu ve kaynakçada spor bilimlerine ait tek bir kitabın olmadığını gördüm.

Bırakın felsefe grubunda ( felsefe, psikoloji, sosyoloji, mantık, sosyal psikoloji, eğitim bilimleri) öğrenim görmeyi sporda psiko-sosyal alanlarla uzaktan yakından ilgisi olmayan birisinin kalkıp da sporda antrenörlüğün nasıl yapılacağını öğretmeye kalkması ve işin ilginç yanı BESYO’da 4 yıl okumuş ve spor psikolojisi-sosyolojisi ve felsefesi dersleri görmüş bir antrenörün bu kitabı alıp okuması üzerine ben de bu makaleyi yazmak istedim.

Ülkemizde bir NLP özentisi var ve ben bu konuda çok rahatsız olanlardanım. NLP’yi her şeye bulaştırdılar. Bunun sebebi de NLP denilince ön planda paranın gelmesi. NLP uygulayıcı ve eğitimcilerinin pek çoğu para kazanmak için bu işe girişiyor. Birçoğu da kendisini ön plana çıkartmak için NLP’yi kullanıyor. Birçok NLP uygulayıcısı çok düşük fiyatlara verilen Trainer eğitimleriyle hak etmedikleri sertifikaları alıyor. NLP’ci birçok kişinin, insanlara ve sporculara zarar verebileceğinden kaygı duymaktayım. Çünkü bunların çoğu, felsefe grubunun dışında olan, yetersiz ve bilimsel eğitimi olmayan kişilerdir.

NLP, her şeyden önce bir düşünce sistemidir. Bilimsel temeli olan bir sistem değildir. Üniversitelerde ders olarak okutulmaz. NLP’ye önem verilecekse psikoloji ve sosyoloji bölümlerini kapatalım. BESYO’larda da spor felsefesi, spor psikolojisi ve spor sosyolojisi okutmayalım. NLP’cileri sadece ben onaylamıyorum. Mesela psikoloji profesörü Acar Baltaş da NLP’yi kullanarak çalışmalarını temellendirenler için http://www.acarbaltas.com/dergiler_detay.php?id=49 adlı linkte şunları yazmış: “Hayallerinizin değil gerçeklerin peşinden koşun. Psikoloji bilmeyen ve psikoloji üzerinden para ve ün kazanmaya çalışanların, kullanıma soktukları sahte mesajlardan biri ‘hayallerin peşinden gitmek’tir. Bu kişilere göre, başarılı insanların hepsi işe önce hayal ederek başlamışlardır.”

Dolayısıyla sevgili okurlarım bir kulüpte veya bir sporcu ile birebir çalışacak bir zihinsel performans antrenörü:

a) Üniversitelerin sosyoloji, psikoloji, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, beden eğitimi bölümlerinden lisans veya yüksek lisans seviyesinde mezun olmalı.

b) Amatör veya profesyonel olarak lisanslı spor yapmış olmalı.

c) Beden Eğitimleri Bölümleri’nde spor sosyolojisi ve spor psikolojisi dersi ve semineri verebilecek bilgi birikimi ve dökümanına sahip olmalıdır.

Dolayısıyla felsefe ile birlikte davranış bilimleri diye adlandırdığımız psikoloji, sosyoloji, sosyal psikoloji, eğitim bilimleri okumamış, okuduğu 3-5 kitapla kendisini psikolog-davranış bilimci-yaşam koçu gibi tabirlerle lanse eden insanlara değil az önce saydığım bilimsel alanlarda çalışan uzmanlara itibar etmenizi tavsiye ederim.

Ersin AFACAN