Arşivler, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı ayaklarından vurması için Türkiye Değişim Hareketi (TDH) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül tarafından tutulduğu iddia edilen Mithat Yılmaz ile Sarıgül’ün yıllar öncesine dayanan ilişkilerini gözler önüne seriyor.
Onurkan Avcı / Birgün
CHP Genel Sekreteri Önder Sav tarafından ortaya atılan suikast iddiasına, Mustafa Sarıgül; Mithat Yılmaz’ı tanımadığını söyleyerek cevap vermiş, tetikçi olduğu iddia edilen Mithat Yılmaz da “Sarıgül’ü tanımam” demişti. Dün CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in “birbirilerini tanımadıkları yalan” açıklamasını arşivlerdeki bilgilerin doğruladığı görüldü.
16 Aralık 2003’te gazetelerde yer alan “Sarıgül’e suikast planlayanlar yakalandı” haberlerinin ardından Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne sevk edilen 6 zanlı o gün saatlerce sorgulandı ve ardından serbest bırakıldı. Yerel seçimlere 3.5 ay kala yaşanan bu olay nedense büyük yankı bulmadı. Mustafa Sarıgül, “İsim benzerliği olmuş, hedef ben değilim” diyerek tansiyonu düşürmeye çalışmıştı. Oysa, aynı günlerde Organize Şuçlar Şube Müdürlüğü’nün “teknik takip” odasında iki aydır Şişli’deki suç örgütlerinin attığı her adımı saniye saniye izleyen ekiplerin yaptığı telefon dinlemelerinin dökümleri, konunun ‘isim benzerliği’ olmadığını ortaya koyuyordu.
YILMAZ: SARIGÜL ARTIK DOSTUM DEĞİL’
Aynı yıl, Nokta Dergisi’nde yayımlanan telefon dinleme dökümleriyse, Mithat Yılmaz’ın belediye ve Sarıgül ile ‘samimiyetini gösteriyordu. 17 Ekim 2003’de Mithat Yılmaz ve Belediye Başkan Yardımcısı Bayram Özata arasındaki görüşmede, Yılmaz şunları söylüyor:
“Sevgili Sarıgül bu saatten sonra benim hasmım. Bu saatten sonra kan davam var onunla, bu saatten sonra, burda belediye başkanı olamayacak. Gerekirse vururum, ama gerek yok, elimdekiler de yeter anlatabiliyor muyum. Bu saatten sonra benim dostum değil bu saatten sonra benim hasmım o. Ben ve arkadaşlarım olduğu sürece burada belediye başkanlığı yapamayacak. Ben de arkadaşlarım da belediyeden kimseye gelmiyorum kimseyle görüşmüyorum kimse de bu saatten sonra beni aramayacak… Gerekirse karıştırırım her yeri medya ile siyaset ile yapamazsam en son şey ortalığı karıştırıp buralarda mermi atıp bütün Türkiye kamuoyuna duyuracam, bu kadar basit.”
“MİTHAT YILMAZ’DA SARIGÜL’ÜN KASETLERİ VAR”
10 Mart 2004’te belediye meclis üyesi Mehmet Öker ile konuşan Mithat yılmaz’ın ifadeleriyse, Mithat Yılmaz ve Sarıgül’ün tanışık olmaktan da öte olduğunu hatta Yılmaz’ın iddiasına göre Sarıgül ile ilgili elinde kasetler olduğunu öne çıkarıyordu. İşte o görüşme:
M.Y: – Başkan Osman Aslan’la bağlarımı kopardım . Beni hep işlerden uzak tutuyor. Kendisine söyledim. ‘Trilyon dolarları siz indirin, biz de gece trafiğine çıkalım’ dedim.
M.Ö: – İskanı 1 NUMARA ( Mustafa Sarıgül-Noktanın notu) imzalamadı.
M.Y: – Ya 1 NUMARA önemli değil. Ben bunların hepsini varya fena yaparım.
(Mithat Yılmaz 12 Mart günü bir yerel gazete sahibiyle konuşurken şu ifadeyi kullandı:
– 1 NUMARA ile ilgili kasetleri isteyene satabilirim.
MİTHAT YILMAZ’IN GİZLENEN TELEFON KAYITLARI
Telefonları dinlenen, 21.Yüzyılda Şişli gazetesinin sahibi ve emniyete göre “suç örgütü lideri” olan Mithat Yılmaz, arkadaşı Habib Akgün’e şöyle diyordu:
“Beni iki yıl önce Organize’ye şikayet eden oymuş. Kesinleşti. Bayramda içerdeydik. O bize bayramı göstermedi. Şimdi hesap zamanı. Biz de ona bayramı göstermeyelim. Ama adam ortada yok. Abi sen onun yerini yurdunu evini bir öğren.”
Hedef alınan kişinin Belediye Başkan yardımcısı Haluk Tamgaç olduğu, soruşturma derinleştiğinde öğrenildi. Ama polis Sarıgül ihtimalini de dikkate alıp hemen harekete geçmişti. Suikast bertaraf edildi, ancak soruşturmada bir flu nokta olduğu daha sonra ortaya çıkacaktı. Dosya tam değildi. Belediyedeki rüşvet iddiaları, örneğin, tetikçilerin yakalanmasından bir ay önce kaydedilen ve suç örgütü lideri Mithat Yılmaz’a ait şu sözler dosyaya girememişti:
“Ya düşünsene adam bir imzayla bir milyon dolar alıyor yaa! Bir belediye başkanı bir imzayla bir milyon dolar alabiliyorsa…”
İddiadan öteye gidemeyen bu sözler, “buzluğa” kaldırılmıştı. Belki de Türkiye şeçim sath-ı mailine girdiğinden sürpriz bir hamlenin ortalığı karıştıracağı hesaplanıyordu. Ya da başka “hesap” vardı.
MİTHAT YILMAZ BELEDİYEYLE ‘ÇALIŞMIŞ’
Organize Şube ekipleri, 28 Mart seçimlerinden 3 hafta sonra düğmeye bastı ve organize şuç örgütü lideri Mithat Yılmaz ile birlikte 13 adamını gözaltına aldı. DGM’ye çıkarılan Mithat Yılmaz, Recep Katılmış, Fatih Yurttaş, Habip Akgün, Cevdet Karamahmutoğlu ve Ahmet Akgün tutuklandı, 7 kişi serbest kaldı. Sarıgül’ün ‘tanımadığı’ bu isimlerin, Sarıgül’ün belediyesinde ne işler çevirdiğiniyse Adli Büro’nun A.2004/suç no:123 sayılı yazısındaki ifade, aynen ortaya koyuyordu:
“… binanın 7 katının kaçak olarak yapıldığı, bu nedenle iskan alınamadığı, bunun üzerine Ersin Eren’in Şişli Belediyesindeki üst düzey yöneticinin yanına götürüp bu konuda görüştüğü. Şişli Belediyesindeki üst düzey yöneticinin de kendilerini bu konulardan sorumlu olan Belediye Başkan Yardımcısı Osman Aslan’ın yanına gönderdiği, Osman Aslan’la yapılan görüşme neticesinde 300 bin dolar rüşvet karşılığında anlaştıkları,…..parayı Nurettin Tarkan Baykara’ya vererek Şişli Belediyesi’ndeki üst düzey yöneticiye vermesini söylediğini…”