1881 yılında Selanik’te doğan Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olan Türk mareşal ve devlet adamıdır.
Mustafa Kemal Atatürk Kimdir?
Atatürk’ün Hayatı:
Mustafa Kemal Atatürk; Ali Rıza Bey ve Zübeyde Hanım’ın Fatma, Ahmet, Ömer, Makbule (Boysan, Atadan) ve Naciye adlı çocuklarından birtanesidir.
Fatma dört, Ahmet dokuz, Ömer sekiz yaşlarında iken, o senelerde salgın olan difteri o zamanki adıyla kuşpalazı hastalığından öldüler. En küçük kardeş Naciye de, Mustafa Kemal’in Harp Okulu’nu bitirdiği sene, oniki yaşındayken verem hastalığına yakalanıp hayatını kaybetti. Makbule Hanım 1956 yılına kadar yaşadı.
Öğrenim çağına gelen Mustafa, annesinin isteğiyle Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle mektebinde öğrenim görmeye başladı, daha sonra da babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi’nde öğrenimine devam etti. 1888 yılında babasını kaybeden Mustafa, dayısının çiftliğine yerleşerek okul hayatını yarıda bıraktı. Öğrenim hayatına devam etmek istediğini anlayan Mustafa çiftlikten ayrılıp Selanik’e döndü. O dönemde Zübeyde Hanım, Selanik’te gümrük memuru olan Ragıp Bey ile ikinci evliliğini yaptı.
Mustafa, Selanik Mülkiye Rüştiyesi’ne kaydoldu ve 1893 yılında Selânik Askeri Rüştiyesi’ne girdi. Bu okulda Matematik Öğretmeni Yüzbaşı Üsküplü Mustafa Sabri Bey, “Senin de adın Mustafa benim de.Bu böyle olmayacak. Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun” dedi ve Mustafa’ya anlamı mükemmellik, olgunluk olan “Kemal” adını verdi.
Mustafa Kemal daha sonra Manastır Askerî İdadisi’ne kaydoldu. O önemde Mustafa Kemal 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı’na gönüllü olarak katılmak istedi ancak hem İdadi öğrencisi olduğu için, hem de 16 yaşında olduğundan dolayı cepheye gidemedi. Mustafa Kemal Manastır Askeri İdadisi’ni ikincilikle bitirdi. 13 Mart 1899’da İstanbul’da Mekteb-i Harbiye-i Şahane’ye girdi. Birinci sınıfı 27., ikinci sınıfı 11., üçüncü sınıfı 1902’de Mülazım bu günki ismiyle Teğmen rütbesiyle 549 kişi arasından piyade sınıf sekizincisi olarak bitirdi.Daha sonra Harp Akademisi’ne devam ederek 11 Ocak 1905’te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu.
Mezuniyetinin ardından Mustafa Kemal, Şam’da Lütfi Müfit Bey ile birlikte 5.Ordu emrinde görev yaptı. 1906 Ekim ayında Binbaşı Lütfi Bey, Dr. Mahmut Bey, Lüfti Müfit Bey ve askerî tabip Mustafa Bey (Cantekin) ile birlikte ‘Vatan ve Hürriyet’ adlı bir cemiyeti kurduktan sonra ordudan izinsiz Selanik’e gitti.
Selanik Merkez Komutan Muavini Yüzbaşı Cemil Bey (Uybadın)’in yardımıyla karaya çıktı ve orda cemiyetinin şubesini açtı. Bir süre sonra arandığını öğrendi ve ona ağabeylik yapan Albay Hasan Bey, Yafa’ya dönüp oranın komutanı Ahmet Bey’e Mısır sınırında Bîrüssebi’ye gönderildiğini bildirmesini önerdi. Ahmet Bey de Mustafa Kemal’i Bîrüssebi’ye tayin etti ve bir süre sonra topçu staj için tekrar Şam’a gönderildi.
20 Haziran 1907’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu ve 13 Ekim 1907’de 3.Ordu’ya atandı.
Ancak Selânik’e vardığında ‘Vatan ve Hürriyet’in şubesinin İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne ilhak edildiğini öğrendi. Bu yüzden kendisi de 1908 Şubat ayında İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye oldu. 22 Haziran 1908’de Rumeli Doğu Bölgesi Demiryolları Müfettişliğine atandı. İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından, toplumsal ve siyasal sorunları ve güvenlik problemlerini incelemek üzere, bugünkü Libya’nın bir parçası olan Trablusgarp’a gönderildi.
13 Ocak 1909’da 3.Ordu’ya bağlı Selânik Redif Fırkası’nın Kurmay Başkanı oldu ve 13 Nisan 1909’da Meşrutiyete karşı başlayan 31 Mart Hadisesi’ni bastırmak üzere Selânik ve Edirne’den yola çıkarak Mirliva Mahmut Şevket Paşa komutasında 19 Nisan 1909’da İstanbul’a girecek olan Hareket Ordusu’na bağlı birinci kademe birliklerinin kurmay başkanı oldu. Daha sonra 3.Ordu Kurmaylık, 3.Ordu Subay Talimgâhı Komutanlık, 5.Kolordu Kurmaylık, 38.Piyade Alay Komutanlık görevlerinde bulundu.
Mustafa Kemal 27 Eylül 1911’de İstanbul’da Genelkurmay Karargâhında görev aldı. ardından İtalyanların Trablusgarp’a saldırısıyla 29 Eylül 1911’de başlayan Trablusgarp Savaşı’nda, 27 Kasım 1911’de Binbaşı[6] olan Mustafa Kemal Bey, Binbaşı Enver Bey, Fuat (Bulca), Nuri (Conker) ve Binbaşı Fethi (Okyar) gibi diğer İttihatçı subaylarla birlikte 18 Aralık 1911’de hareket etti. 22 Aralık’ta Tobruk yakınında zafer kazandı. Derne’deki 16 – 17 Ocak 1912 taarruzunda gözünden yaralanıp bir ay hastanede tedavi gördü ve 6 Mart’ta Derne Komutanlığı’na getirildi. Karadağ’ın 8 Ekim’de Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmesi ve Balkan Savaşlarının başlaması nedeniyle barışa razı olunmasıyla Mustafa Kemal ve diğer subaylar İstanbul’a geri döndüler.
28 Temmuz 1914’de I. Dünya Savaşı başladı, Osmanlı Devleti de 29 Ekim 1914’te savaşa girdi. 20 Ocak 1915’de Mustafa Kemal Bey 3.Kolordu emrinde Tekfurdağ’da kurulacak olan 19. Fırka Komutanlığına atandı.
19. Fırka, 23 Mart 1915’te Müstahkem Mevki Komutanlığı emriyle Eceabat bölgesinde ihtiyata alındı. 25 Nisan 1915’te Gelibolu Yarımadası’na İtilaf Devletleri’nin yaptığı çıkartmalarıyla Çanakkale Savaşı başladı. 3.Kolordu komutanı Mehmet Esat Paşa’nın emrinde savaşan Kaymakam (Yarbay) Mustafa Kemal Bey Arıburnu’na çıkan ANZAC birliklerinin yarımada içine ilerlemesini Conkbayırı’nda durdurdu.
“Anafartalar Kahramanı”
Bu başarı üzerine 1 Haziran 1915’te Miralay yani albaylığa yükseldi. 9-10 Ağustos’ta Anafartalar Zaferi’ni kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos’ta Kireçtepe ve 21 Ağustos’ta II. Anafartalar Zaferi takip etti. Miralay (Albay) Mustafa Kemal Bey, Ruşen Eşref Bey (Ünaydın) başta olmak üzere İstanbul basını tarafından “Anafartalar Kahramanı” olarak kamuoyuna tanıtıldı.
Doğu Cephesinde Rus birlikleri Osmanlı 3. Ordusunu püskürtmüş 16 Şubatta Erzurumu, 3 Mart’ta Bitlis, Muş, Van ve Hakkari’yi işgal etmişti. Mustafa Kemal 15 Mart tarihinde 3. Ordu’yu desteklemesi için emrindeki 16. Kolordu ile birlikte Diyarbakır’a gönderildi. Rütbesine göre kendisine ağır bir sorumluluk verilen 16. Kolordu Komutanı Mustafa Kemal 1 Nisan 1916’da Diyarbakır’da iken Tuğgeneralliğe (Mirliva) yükseltildi ve Paşa unvanını aldı.
Kafkas Cephesindeki bu başarısından dolayı Altın Kılç madalyası ile ödüllendirildi.
15 Aralık 1917 ile 5 Ocak 1918 tarihleri arasında Veliaht Vahdettin Efendi’nin maiyetinde Almanya’ya giderek Keiser II.Wilhelm, Genel Karargâhı ve Elsass bölgesini ziyaret etti.
1918 Haziran ayında Viyana ve Karlovy Vary’a giderek tedavi gördü ve 2 Ağustos’ta İstanbul’a döndü. 15 Ağustos’ta 7.Ordu Komutanı olarak Filistin Cephesi’ne atandı ve ardından Fahri Yaver Hazreti Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri) unvanı verildi. Mustafa Kemal Paşa, 20 Eylül 1918 tarihinde VI.Mehmet (Vahdettin)’in başyaveri Naci (Eldeniz) Bey’e bir telgraf çekerek Yıldırım Orduları Grubu’nun savaş gücünün kalmadığını bildirerek mütareke istemesini önerdi. 6 Ekim’de 7. Ordu komutanlığından istifa etti.
Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’da milisler (Kuvayı Milliye) şeklinde örgütlenen direniş hareketleri başladı. Mustafa Kemal; 22 Haziran 1919’da Rauf Bey (Orbay), Kâzım Karabekir Paşa, Refet Bey (Bele) ve Ali Fuat Paşa (Cebesoy) ile birlikte Amasya’da yayımladığı genelgeyle “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını” ilan etti.
Erzurum ve Sivas Kongreleri ile siyasi yapılaşmayı kurdu. Mustafa Kemal 1919 yılında başlattığı Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nin önderliğini yaptı; daha sonra, modern Türkiye’yi oluşturan devrim ve reformları gerçekleştirdi.
27 Aralık 1919’da Ankara’da heyecanla karşılandı. Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın Mart 1920’de işgal güçlerince basılması ve önde gelen vatanperverane mebusların tutuklanması üzerine 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasını sağladı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu ve ilk genel başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı ve Türk Ordusu’nda subay olarak görev yapmış; 1921 yılında “Gazi” unvanını almış ve mareşalliğe yükselmiştir.
Sakarya Zaferi’nden bir yıl sonra, 26 Ağustos 1922 sabaha karşı saat 5:30’da Afyon’un güneyinden başlayan topçu ateşiyle Büyük Millet Meclisi Orduları,Yunan kuvvetlerine karşı Büyük Taarruz’u başlattı. Yunan Cephesi bu taarruz ile yarıldı ve Dumlupınar Ovası’na atılan düşman kuvvetleri 30 Ağustos 1922 günü Dumlupınar Meydan Muharebesi sonucunda imha edildi. Bu muharebede Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa ordunun başında bizzat savaşa katıldığı için Dumlupınar Meydan Muharebesi, Başkumandanlık Meydan Savaşı olarak da anılmaktadır. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşu ve Yunan Ordusu’nun imha edilmesiyle “Büyük Zafer” kazanılmış oldu.
Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lausanne (Lozan) kentinde imzalanan Lozan Antlaşması’yla sonuçlandı. Bu antlaşma ile Sevr Antlaşması yürürlükten kalkmış, Türkiye Cumhuriyeti Lozan Antlaşması temelleri üzerine kurulmuştur.
Gazi Mustafa Kemal 28 Ekim 1923 gecesi Çankaya’da İsmet Paşa ve bazı kimseleri toplantıya çağırdı ve “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.” diyerek kararını açıkladı.
29 Ekim 1923 Pazartesi akşamı saat 20.30’da milletvekillerinin alkışları ve “Yaşasın Cumhuriyet” sadâları ile Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi.
Cumhuriyet İlanı ardından geçilen cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya katılan 158 milletvekilinin tamamının oyları ile Balâ, Ankara milletvekili Gazi Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
Atatürk Özel Hayatı ve İlgi Alanları:
29 Ocak 1923’te İzmir’in sayılı zenginlerinden Uşakizade Muammer Bey’in kızı Latife Hanım’la evlendi. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Öz çocuğu olmayan Atatürk, savaş yıllarından başlayarak birçok çocuğun hamiliğini üstlenmiş, birçoğunu da evlat edinmişti.
Mustafa Kemal Atatürk; kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi, uçuş seyretmeyi ve yüzmeyi severdi. Atatürk’ün özellikle Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan keyif alırdı.
Sakarya adlı atına ve köpeği Fox’a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplığı vardı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Atatürk tam bir doğa tutkunuydu. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği’ne gider, modern tarıma geçiş yolunda yürütülen çalışmalara bizzat katılırdı. İleri derecede Fransızca ve az derecede Almanca biliyordu.
Atatürk’ün Ölümü
Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlık durumu 1937 yılından itibaren bozuldu. 1938 yılı başlarında siroz teşhisi konulan Atatürk için Avrupa’dan doktorlar getirildi. Ancak Türk ve yabancı doktorların tedavileri sonuç vermedi.Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk,10 Kasım 1938 Perşembe sabahı saat 09:05’te İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda hayatını kaybetti. Mustafa Kemal’in ölümü tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Bundan onbeş yıl sonra da 10 Kasım 1953’te kendisi için yaptırılan Anıtkabir’deki ebedi istirahatgahında toprağa verildi.
Atatürk’ün Vasiyeti:
Vasiyetinde varlığını Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Türk Tarih Kurumu’na ve Türk Dil Kurumu’na bıraktı, Makbule Atadan’ın Çankaya’da oturmasını istedi, Sabiha Gökçen için ev ve para verilmesini istedi, ayrıca İsmet inönü’nün çocuklarına yurt dışı eğitim yardımı verdi.
[media id=835 width=610 height=340] Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 53) Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 51)