Fenerbahçe’nin UEFA ve TFF ile ilgili CAS’da açmış olduğu davayı geri çekmesinin yankıları sürüyor. NTV Spor Radyo’da Bülent Yüksel’in konuğu olan NationalTurk yorumcusu Murat Azakoğlu, konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte Murat Azakoğlu’nun NTV Spor Radyo’da Fenerbahçe’nin CAS’daki davasını çekmesiyle ilgili açıklaması;
Fenerbahce camiası da, taraftarı da takımı da 3 Temmuz’dan beri bir direniş gösteriyor. Hatta bazıları bunu kurtuluş savaşına benzetiyor, bazıları direniş olarak görüyor ama herkes tek vücut direniş sergiliyor. Bu direnişi Fenerbahçe’ye karşı güçlere karşı, ele geçirme, geçirmeme detaylarına girmeyelim onlara gerek yok. Fenerbahçe’ye karşı haksızlık yapan güçlere karşı bir direniş olarak görüyor. Ve bu direnişin Fenerbahçeliler’e göre en önemli ayaklarından biri, hatta direnişi körükleyen ayaklardan birisi CAS davasıydı.
Bu dava hem Fenerbahçeliler’in direnişinin simgesidir
Çünkü benim gibi düşünen birçok Fenerbahçeli’ye göre geçen sene Fenerbahçe bileğinin hakkıyla şampiyon oldu Şampiyonlar Ligi’ne gidecekken son dakikada hakkı elinden alındı hatta gasp edildi, Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’ne gidemedi. Buna karşılık Fenerbahçe UEFA ve TFF ile ilgili CAS’a dava açtı. Bu dava hem Fenerbahçeliler’in direnişinin simgesidir, hem de gururumuzdu. Son bir hafta öncesine kadar bu davayla ilgili olaylar şu şekildeydi. Fenerbahçe’ye karşı olanlar, desteklemeyenler, Fenerbahçe’nin bu davayı boşuna açtığını ve kazanamayacağını söylüyorlardı.
“Fenerbahçeliler söylentilere inanmayın bu dava bizim namusumuzdur.” dendi
Fenerbahçeliler ve Fenerbahçe Kulübü’nün avukatları bile bazı programlara katılıp ‘Hayır biz bu davada haklıyız, göreceksiniz kazanacağız’ diyorlardı. Yani bi son bir hafta öncesine kadar böyle geldi. Sonra bu davanın çekileceği, çekilmeyeceği dedikoduları çıktı. Bu dedikodulara karşılık kulüpten yetkili ağızlar, yetkili yöneticiler ve hatta sevgili başkanımız Aziz Yıldırım bile dedi ki, “Bu davayı geri çekme gibi bir durum söz konusu değildir. Bu söylentilere inanmayın bu dava bizim namusumuzdur.” Başkanımızın bu açıklamasından sonra taraftar da rahatladı.
Şimdi bir hafta sonra gelen durum bu açıklamalardan sonra Fenerbahçe’nin davayı geri çektiği. Bu olay şimdi transfer haberine benzedi. Bir transfer haberi yayınlandıktan sonra kulüp bu haberi yalanlardı, bir hafta geçtikten sonra transfer gerçekleşirdi. Şimdi bu ona benzedi. Yönetim, davanın geri çekilmesiyle ilgili olarak ‘yok böyle bir şey, söylenti’ diyorlar bir hafta sonra davayı geri çekiyorlar. Bu dava bir direnişin simgesidir. Kazanıp kazanmamak da önemli değil. Madem açtın davayı sonuna kadar götürmen gerekir.
Şu ana kadar savunduğun bir çok şeyi inkar etmiş oluyorsun!
Bu davanın geri çekilmesiyle taraftar çok büyük yaralandı. Ben bu davanın çekilmesinden bir çok kişinin üzüldüğünü ve rahatsız olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe açtığı bu davayı kaybetseydi kimse üzülmezdi. Ama davayı geri çektiğin zaman sen bu direnişten vazgeçmiş gibi oluyorsun. Şu ana kadar savunduğun bir çok şeyi inkar etmiş oluyorsun. Bu çok yanlış bir durum bunu yapmamaları gerekiyordu. Fenerbahçe bu davayı geri çekerken mutlaka UEFA ile konuşmuştur, anlaşmıştır. Zaten zafer diyenlerin de düşüncesi de odur.
Diyelim ki Fenerbahçe’nin CAS’tan davayı geri çekmesi gerekiyor,o halde şimdi zamanı mı?
Fenerbahçe belki de kazanacaklarından daha fazlasını almıştır UEFA’dan, duyanlar olabilir. Öyle diyenleri, katılmasamda, fayda getirecek bu anlaşma, o yüzden anlaştı Fenerbahçe. Bende orada diyorum ki Fenerbahçe’nin CAS duruşması 19 Haziran’da. Daha iki ay var. Şimdi sen UEFA ile anlaşmış bile olsan futbol takımın şu anda şampiyonluğa gidiyor. Son dört maçını kazanırsa şampiyon olacak. Kupada da iki maçını kazanırsa kupayı alacak. Bu durumda taraftar takım ile birleşmiş birlik ve bunların hepsi 15 Mayıs’ta bitecek. Diyelim ki UEFA ile her konuda anlaştın.
CAS davasına da daha iki ay var!
Niye o zaman şimdi açıklıyorsun. CAS davasına daha iki ay var. Lig ve kupa biter açıklarsın. Dersin ki o zaman Fenerbahçe’nin menfaatleri vardı o yüzden bu kararı aldık. Şu an bunu yapman zamanlama olarak ta yanlış. Fenerbahçe Yönetimi’nin 3 Temmuz’dan beri iyi veya kötü yapmış olduğu şeyler var. Benim eleştirdiğim bir sürü yanı oldu. Bazıları çok beğendi, bazıları hiç beğenmedi. Herkesin görüşü kendinedir. Bence Fenerbahçe Yönetimi’nin aldığı en kötü, en yanlış karardır. Bütün Fenerbahçeliler’in, “Biz Fenerbahçe’yiz, UEFA’ya bile direniz” dedikleri olayı geri plana atmış oldular. Şimdi bundan çıkacak şey çok basit.
Pazarlıklar ortaya çıkacak
Pazarlıklar ortaya çıkmış oluyor. Fenerbahçe’nin kendisinin haklı olduğunu gördüğü, düşündüğü emin olduğu bir konuda haksızmış gibi kararı bizim lehimize çıkartın bizde davadan vazgeçelim gibi pazarlık olgusu anlaşılıyor. Bu olgunun anlaşılmasını hiç bir Fenerbahçe yöneticisi inkar edemez. Şimdi bütün Fenerbahçeliler’de “Kendinizi anlaşmayla kurtarıyorsunuz” algısı oluşuyor.
Bu davanın geri çekilme zamanı çok yanlış. Çünkü Etik Kurulu da karar aşamasında. Ben şahsen UEFA ile bu konularda pazarlıklar dönüyordur. Yıldırım Demirören federasyonu ne kadar beceriklidir, ne kadar başarılı olur bilemem. Ancak biraz daha üst düzeylerden destek alarak çözebilirler. Yıldırım Demirören’in şahsi olarakta, federasyon olarakta bir yaptırımı yok. Zaten göreve yeni gelmiş birisi. Tekrar söylüyorum, bu davanın geri çekilmesi beni üzmüş ve yaralamıştır.