Muharrem İnce: Apolet tartışmasını fazla uzattım, hata yaptım
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce, “Hatalarımı biliyorum. Apolet tartışmasını fazla uzattım, hata yaptım orada.” dedi.
CHP’nin 24 Haziran’daki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “Hatalarımı biliyorum. Apolet tartışmasını fazla uzattım, hata yaptım orada. Erdoğan 32 civarında, ben 107 miting yaptım. Yetmez, keşke geceleri de devam etseydim, daha fazla yapsaydım.” dedi.
İnce, Habertürk Televizyonu’nun canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi sürecine ilişkin bir soruya cevap veren İnce, Kılıçdaroğlu’nun kendisini evine davet ederek, anketlerden kendisinin isminin çıktığını söylediğini ve böylece aday gösterildiğini anlattı.
Kampanya sürecinde gereken desteği görüp görmediği yönündeki soru üzerine Muharrem İnce, “Sayın Genel Başkan ile ilgili en ufak bir şikayetim yok. Gereken desteği her zaman verdi. Hiçbir şekilde kendisine haksızlık etmem, ne gerekiyorsa yaptı, sürekli aradı sordu. Hatta bazı şeyler vardı ki onlar ileride belki açıklanabilir. Hiçbir şekilde kendisine haksızlık etmem ama bazı illerde çok can sıkıcı şeyler oldu. Örgüte çok teşekkür ederim. Ufak bir iki can sıkıcı şey oldu o kadar.” dedi.
Kampanya döneminde 6 alyans, bir ilkokul öğrencisinin şiir yarışmasında kazandığı çeyrek altın, zarfıyla sakladığı 5 lira gibi özel destekler aldığını anlatan İnce, açılan yardım hesabına ise 150 bin kişinin para yatırdığını bildirdi.
Miting meydanlarındaki kalabalıkların sandıklara yansıyıp yansımadığı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan İnce, şöyle konuştu:
“Bir şeyi kırdık. 41 yıl sonra 30 barajını aştık. Ben şunu söylemiyorum; ‘Başarılı mıydınız?’ Başarılı olmak seçimi kazanmaktır. Ben öyle anlarım. Ben 22’ye, ben 31’e başarı demem. 50+1’dir başarı. Ben bunu alırım. Ama ben bitti demeden bu iş bitmez. Onu da söyleyeyim. Bu iş bitmedi. Umutları tazeledik, meydanları doldurduk, 30 barajını aştık. Takip edeceğiz. Zafer, hazırlıktır. Hazırlığınız yoksa zafer olmaz. Denedik olmadı. Zafer hazırlıktır derken şunu demek istiyorum; Mustafa Kemal Paşa Gediz’de, Kütahya’da, Eskişehir’de yenildi ve orduyu Sakarya’nın doğusuna çekti, bütün hazırlıkları yaptı. Her şeyini hazırladı ve Büyük Taarruzu başlattı. Ne yapmalıyız şimdi? 188 bin sandık var, hemen şimdiden 188 bin sandık görevlisine bir statü vermeliyiz. 9 Eylül’de bir kampanya başlatacağım dedim. 1 milyon genç, 18-35 yaş arasında, bütün hazırlıkları yapıp önümüzdeki seçime bu hazırlıklarla girmek. Hatalarımız neler, bunu sorgulamalıyız. Hatalarımı biliyorum. Apolet tartışmasını fazla uzattım, hata yaptım orada. Erdoğan 32 civarında, ben 107 miting yaptım. Yetmez, keşke geceleri de devam etseydim, daha fazla yapsaydım. Gücümün son damlasına kadar kullanmamışım, kullansaydım. 14 gün önce açıklansaydı, orada partinin hatası var. 13 ile gidemedim, zaman yetmedi. 20 gün daha zamanım olsaydı, çok farklı olacaktı. 50 günde 41 yıllık sınırı aştık.”
“Seçim gecesi neler yaşandığı” yönündeki soru üzerine İnce, seçim günü Yalova’da oyunu kullandıktan sonra kara yoluyla Ankara’ya geldiğini belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile Meclis Başkanvekili Yaşar Tüzün’ün kampanya sürecinde yanında olduğunu belirten İnce, seçim gecesi parti rozetini çıkardığı için parti genel merkezine gitmediğini, kiraladıkları bir otel katından seçim sonuçlarını takip ettiklerini bildirdi.
Saat 16.50’de mesafeyi ölçmek için YSK’ya gittiğini ve orada bir açıklama yaptığını aktaran İnce, açıklama yaparken arkasında duran ve konuştuğu kişinin ise CHP’nin YSK temsilcisi avukat Mehmet Hadimi Yakupoğlu olduğunu bildirdi.
Yakupoğlu’nun kendisine YSK’nın aldığı kararlarda kendilerini rahatsız eden bir durum olmadığını ilettiğini aktaran İnce, “Böyle bir durum yoksa insanları niye çağırayım, çağırmadım.” ifadesini kullandı.
“Sizi kimse arayıp tehdit etti mi?” sorusunu da yanıtlayan Muharrem İnce, asla öyle bir şey olmadığını vurguladı.
İnce, şunları söyledi:
“Yanımda 40 kişi vardı benim. Eşim, oğlum, gelinim, kız kardeşim, erkek kardeşim orada, bütün aile orada, dört koruma polisi var, iki yetkili milletvekili var, iki belediye başkanı, başka arkadaşlar var… Biz telefon elimizde sonuçları takip ediyorduk, benim sosyal medyada yazılanlardan haberim yoktu. Emin olun, haberim yoktu. Yaşar Tüzün geldi, ‘sosyal medyada bir sürü abuk sabuk şeyler yazıyorlar, çıkıp açıklama mı yapsanız’ dedi. Engin Altay ise ‘işi kesinleştirip öyle konuşalım.’ dedi. O arada Engin Altay’ın görüşünü dinledim, böyle bir sıkıntı olacağını, dedikoduları bilsem çıkar açıklama yapardım. Bir hatam oldu, bir gazeteci arkadaşa mesaj gönderdim.”
“O gece siz açık ve net sorayım, o iddialar olduğu için, o gece toplumun önüne çıkamayacak bir vaziyette miydiniz?” sorusu yöneltilen İnce, “Olur mu öyle şey. 54 yaşında cumhurbaşkanı adayı, eşinin, daha 8 aylık gelininin yanında, kardeşlerinin yanında…. Böyle bir şey olabilir mi? Bunları söyleyenler ahlaksızdır.” dedi.
Gece 02.00’ye kadar otelde kaldıklarını ve milletvekilleriyle bir değerlendirme yaptıklarını anlatan İnce, sosyal medyadaki o durumu bilmediğini ve Yaşar Tüzün’ü dinlemediğini tekrarladı.
Bir yarışa girdiklerini ancak bu yarışın adil bir yarış olmadığını belirten İnce, “Biz bu seçimi boykot etmedik. Biz bu seçime girdik. Girdiysek sonucu kabulleneceksin. Sonucu kabullenmezsen, yeniden kaybedersin. Ben durumu gördüm orada. Durumu görmüşsen ne yapacaksın? Zafer hazırlanmaktır, yeniden hazırlanmak lazım. Ben o heyecanı kendimde görüyorum, o heyacanı yaşıyorum. Bunu başarabiliriz. Beni en çok heyecanlandıran ne, biliyor musunuz? 41 yılda yapamadığımızı 50 günde yaptık. Demek ki bu yapılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı arayıp kutladığını belirten Muharrem İnce, şöyle konuştu:
“Sayın Erdoğan’ı seçimden sonra aradım kutladım. ‘Niye kutladın’ diyenler oldu bizim mahalleden. Bakın, 26 milyon kişi Erdoğan’a oy vermiş. Bu insanların hiç hakkı yok mu? Öyle bir şey olmaz. Ben bunu doğru bulmuyorum. Ben o 26 milyon insanı ikna etmek istiyorum, onlar benim ülkemin insanları. Bir dahaki seçimde onlardan oy isteyeceğim. Onlar tercihini Erdoğan’dan yana kullanmış, o insanların hatırı yok mu? O insanlar birini seçmişse, o insanların seçtiği kişiyi ben kutlarım.”
Görüşmeye ilişkin açıklamalarda da bulunan İnce, “Kutluyorum, Allah mahçup etmesin, dedim. Sağolun, dedi. Kampanyada birbirimize çok şey söyledik, ‘bana bak Muharrem’ dedin, ben de ‘sana baktım Recep’ dedim. Bunların hepsi hikaye ama bir şeye çok üzüldüm dedim. O üzüldüğüm şeyi söyledim. Bunu söylememeliydiniz meydanlarda, doğru bulmuyorum dedim. Onu söylemeyeyim şimdi onun izni olmadan olmaz. O da ‘farkında değilim’ dedi. Ben kazanacağıma inanıyordum ama siz kazandınız, hayırlı olsun dedim. O kadar… Bir nezaket telefonuydu.” şeklinde konuştu.
“Allah izin verirse ben yeniden cumhurbaşkanı adayı olacağım. Bu iş burada bitmez. Bitmedi bu. Ben bitti demeden bitmez. Bitmeyecek, bunu başaracağız. 107 olmuyorsa 307 miting, 50 gün olmuyorsa 500 gün.” diyen İnce, gitmediği il değil, köy bile kalmayacağını söyledi.
Kendisine oy veren 15 milyon insana borcu olduğunu belirten İnce, “Bu, partiyi aşan bir şey, partinin ötesinde bir şey. Parti, 11 milyon oy almış, bize 15 milyon oy vermiş. Benim bu insanlara, başka partiden olup da bana oy verenlere borcum var. Ben 50+1’i almak isterdim ama olmadı.” diye konuştu.
Batı bölgelerinden Selahattin Demirtaş’ı ziyaretiyle ilgili eleştiriler aldığını aktaran Muharrem İnce, “Kaybetsem de kazansam da yaptığım ziyaretin arkasındayım. Yaptığım işin doğru olduğunu düşünüyorum. Türkiye için gerekli olduğunu düşünüyorum. Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım. Oy kaybı, kazancı anlamında bakmam ben siyasete. İlke anlamında bakarım. İlkeler neyi gerektiyorsa onu yaparım. Bir düzgün siyaset stratejisi kurduğumuzu düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce, “Benim ağzımdan duyduğunuz şeyleri esas alın. Biri yeni parti kurduruyor, öbürü İstanbul Büyükşehir’e aday yapıyor, bunları geçeceksiniz. (Yeni parti) Hayır, yok öyle bir şey. Benim ağzımdan siz hiç yeni parti duydunuz mu? Benim böyle derdim yok. Ben devam ediyorum burada.” dedi.
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’ın seçim akşamı “seçim ikinci tura kaldı” açıklamalarının sorulması üzerine İnce, şöyle konuştu:
“O açıklama doğru bir açıklama değildi. Öyle olmadığını Sayın Tezcan kendisi de biliyor zaten. Sandıklarda bana bilgi akışı sağlayan bir mekanizma yoktu. Ben cumhurbaşkanı adayıyım. Bilgi akışı, veri nereye gelir? CHP Genel Merkezine gelir. Meral Akşener’e, Sayın Temel Bey’e giden bilgi var mıydı, yoktu. Partiye gelen bilgi vardı. Erdoğan’ınki de partiye geliyordu. Sandık başlarında partilerin temsilcileri vardı. Dolayısıyla veriler CHP Genel Merkezine geliyordu. Eğer ikinci tura kaldıysa onu bize de aktarması lazımdı. Bize öyle bir bilgi aktarmadı. Burada o hesabına kamuoyuna, parti örgütüne parti yönetimi açıklar. 188 bin sandıktan kaç tanesinin ıslak imzalı tutanağı partinin elinde? Cumhurbaşkanı adayının böyle görevi de sorumluluğu da yok.”
İnce, seçim akşamı CHP Genel Merkezine veri akışıyla ilgili başarısızlığın olduğunu belirterek, bunun sorumluğunun parti yönetimine ait olduğunu söyledi.
CHP’nin, yenilenmeye tüzüğünden başlaması gerektiğini vurgulayan İnce, “CHP’nin anayasasıdır tüzüğü. Türkiye’nin anayasasıyla CHP’nin tüzüğü aynıdır. İkisi de yetkileri tek elde toplamıştır. Yapmanız gereken iş şu; CHP yenilenmelidir, tüzüğünü yenilemelidir, demokratikleştirmelidir, programını yenilemelidir.” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı açıklaması
İnce, CHP yönetiminin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı teklifinde bulunması halinde yanıtının ne olacağının sorulması üzerine, “Hayır. Benim böyle bir düşüncem yok.” yanıtını verdi.
İnce, CHP Genel Başkanlığına aday olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:
“Adayım demiyorum. Ben burada duruyorum. ‘Yürü önümüzden’ derlerse ben hazırım ama ortaya çıkıp da imza toplamayacağım. Örgüt bence toplayacak, ben onu görüyorum. Toplumda, tabanda böyle bir talep var. Milletle inatlaşırsan millet de seninle inatlaşır. Ben görüyorum. Öncülüğünü yapmayacağım ama insanlar çıkar ortaya, o kurultayı toplarlar ve ‘Gel önümüzden yürü, geç bu partinin başına’ derlerse ben buradayım. Ben istemeyeceğim, davet gelirse en iyisini yaparım.”
“Milletle inatlaşan kim?” sorusu üzerine İnce, bunu kişileri kastederek söylemediğini, milletin talebine uymak gerektiğini düşündüğünü aktardı.
Delegelerin olağanüstü kurultay için imza toplayıp toplamadığına ilişkin İnce, “Öyle bir şeye başlanmadı ama arkadaşlar başlayacaklar. Onu görüyorum. Yakında başlarlar. Tabanda bir kaynama olduğunu, bu imzanın toplanacağını biliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.