CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Türkiye’yi şikayet etmediklerini belirterek ‘Siz ülkenizi şikayet eden birisi arıyorsanız Sayın Cumhurbaşkanı’nın eşiyle bir sohbet edin. O size ülkesi nasıl şikayet edilir size anlatsın’ dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda, AKP ve CHP arasında İstanbul Barosu, “darbe” ve şikayet tartışması yaşandı. AKP İstanbul Milletvekili Bülent Turan, “Kocasakal’ın siyasi hesaplarından başka bir şey değildir. Avukatlık mesleğini ayaklar altına alan darbeci baro yaftasını hak eden bir baronun mensubu olmak utanç vesilesi. Bu ülkenin en büyük barosu şimdiye kadar darbecilikle anıldı ama sayenizde işgalcilikle anılacak. İstanbul Barosu düşmüştür” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de, “Beyefendi sayın konuşmacı hukuk fakültesi mezunu ama Anayasanın 80. maddesini okumamış. Bu kadar hukuk cahili hukuk fakültesinden çıkamaz diye düşünüyorum” diyerek tepki gösterdi.
Söz isteyen Ali Rıza Öztürk de, “Senin yaşın kadar ben darbelerle mücadele etmiş bir insanım” dedi.
İki vekilin tartışması yerlerine oturduktan sonra da devam etti. Tartışmaya diğer vekiller de katıldı.
CHP’nin, Avrupa Birliği ülkesinde yaşayan yurttaşların sorunlarının araştırılmasına ilişkin verdiği grup önerisi üzerinde konuşan AKP Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara, “Yurt dışında yaptığınız bütün eleştirileri yakından takip ediyoruz. Son derece üzülüyorum. Ağlama duvarı değil orası. Kendi sıkıntılarımızı Avrupa Konseyi’nde dile getirip Avrupa’nın karşısında kalkıp da çok olumsuz bir tablo sergilemenin hiçbir anlamı yok. Sizler Avrupa’da Türkiye’yi şikayet etmeyin, bu size yarar sağlamayacaktır” dedi.
AKP’li Kara’nın konuşması üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Hayrünnisa Gül’ün Türkiye’yi türban yasağı konusunda AİHM’e şikayet etmesini hatırlatınca AKP sıralarından tepkiler yükseldi.
Muharrem İnce şunları söyledi:
“Sayın Milletvekili Türkiye’yi Avrupa’da şikâyet ettiğimizi söyledi. Partimizin tüzel kişiliğine hakarette bulundu, cevap vermek istiyorum. Biz ülkemizi şikâyet etmedik ama siz ülkenizi şikâyet eden birisi arıyorsanız, Sayın Cumhurbaşkanının eşiyle bir sohbet edin, o size ülkesi nasıl şikâyet edilir anlatsın, önce bu bir, birincisi bu. İkincisi, ben sizi anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Şeker fabrikalarını satış kararı, kapatma kararı alıyorsunuz, sonra bu karardan vazgeçiyorsunuz, kararı alan Başbakan, karardan vazgeçen Başbakan, çarşaf çarşaf teşekkür edilen kişi yine Başbakan.
Sonra bakıyor, bakanın birisi çıkıyor “Özürlüden öğretmen olmaz.” diyor, özürlüleri incitiyor, sonra “Olur.” diyen bir hükûmet başkanı çıkıyor, sonra ona teşekkür ediliyor. Çocuklara 3 SBS’yi getiren siz, size teşekkür ettiler. 3 SBS’den vazgeçip 1 SBS’yi getiren yine siz, yine teşekkür edilen siz. Suriye’ye “Kardeşim Esad” diyen siz, teşekkür ediliyor; “Kanlım Esed” diyen siz, yine teşekkür ediliyor. Elinde iple dolaşan siz, idamı tartışan siz, sonra İmralı’ya televizyon gönderen yine siz.”
