Michel Platini’ye 10 kritik soru… Hürriyet gazetesi yazarı Altan Tanrıkulu bugünkü yazısında UEFA Yönetim Kurulu toplantısı için İstanbul’a gelen UEFA Başkanı Michel Platini’ye şok sorular yöneltti.

Altan Tanrıkulu’nun “Platini’ye 10 soru” başlıklı yazısı;

UEFA Başkanı, Türkiye üzerinden “Şikeye karşı dik duruş” sergileme çabasında…
Sizi Juventus ve Milli Takım’daki harika futbolunuz yüzünden çok severdim. Şimdilerde Lyon’a başka Fenerbahçe’ye başka, Fransa’ya başka Türkiye’ye başka davranan bir Platini var.

UEFA Kongresi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Michel Platini’nin konuşmaları… Süren görüşmeler… TFF’nin yeni yeni başkanı Yıldırım Demirören’in alınacak kararlarla ilgili çalışmaları… Şike davasında yaklaşan yeni duruşma günü…

Gündem yoğun.

Özellikle şike süreciyle ilgili 8 kulübü yakından, bir o kadar kulübü de yakın tarihindeki gelişmeler nedeniyle uzaktan ilgilendiren bir süreç devam ediyor. Başbakanımız da dahil herkesin merak ettiği konu; çözüm nasıl olmalı? Aslında çözüm bulundu. Ama uygulama noktasında UEFA Başkanı Türkiye üzerinden “Şike’ye karşı dik duruş” sergileme çabasında. Daha önce birçok ülkeye yapamadığı bir dik duruş. Bu noktada Michel Platini’ye şike ile ilgili 10 soru yöneltmek istedim.

Zagreb’e 9 atan Lyon nasıl elendi?

1-Sıfır toleransın (!) hakim olduğu Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon iki ilginç maç oynandı. İlki Zagreb-Lyon arasındaydı. Lyon gruplarda oynadığı 6 karşılaşmada 9 gol atmış. 9’u da aynı takıma. Üstelik 7 golü kendisine averaj gerektiği maçta, deplasmanda ve 6’sını ikinci yarıda kaydetmiş. Hırvat savunma oyuncusunun Lyon’lu forvetlere göz kırpma hareketi malum. Aynı Lyon, Apoel’e elendi. Lyon Fransız. Biraz işin içinde siyasi futbol var gibi. Sevgili Simon Kuper’in kitaplarına yeni birini ekleme vakti geliyor sanırım.

Emenike’ye var Shaqiri’ye yok

2-Yine ‘Sıfır tolerans’ın hakim olduğu Şampiyonlar Ligi’yle ilgili. B.Münih ile Basel eşleşti 2. turda. Maçlar oynamadan Basel’in en önemli oyuncusu Shaqiri’nin transferi konusunda anlaştılar. İlk maçı Basel kazandı. İkinci maçta 7’lik oldu. Neden eşleşmeden önce ya da maçlardan sonra değil de tam öncesi? Ama Türkiye’deki benzer Emenike olayı ortalığı ayağa kaldırdı. Üstelik bu oyuncu kalan maçların hiçbirinde oynamadı. Kulübü, iki kritik zirve maçını da kaybetti. F.Bahçe’ye karşı olanında inanılmaz bir direnç gösterdi.

Bilbao’nun ırkçı politikası

3- İspanya La Ligi sizin gözdelerinizden. Barcelona ve Real Madrid olmasa Şampiyonlar Ligi’nin cazibesi çok ama çok azalır. Peki bu takımlar arasındaki İspanyol-Katalan çekişmesinin, saha dışındaki birçok politik faktör de eklendiğinde, sahaya yansıyabileceği hiç aklınıza geliyor mu? Athletic Bilbao gibi UEFA Avrupa Ligi’nde şampiyonluğa gidebilecek bir takımın açık açık “ırkçı futbol kulübü” politikası uygulaması sizi etkilemiyor mu?

Arjantin-Peru şikesi unutulmadı

4-İki ay önce Peru’nun eski üst düzey bürokratlarından biri 1978 Dünya Kupası’nda Arjantin ve Peru Devlet Başkanları’nın “Şike konusunda” anlaştıklarını itiraf etti. Brezilya’nın maçından hemen sonra oynanan maçta Arjantin, Peru’yu 6-0 yenmiş ve averajla finale çıkmıştı. Bu itiraf sonrası FIFA Başkanı Blatter’in tavrını merak ettiniz mi?

Utanç maçıyla ilgili uyarı…

5-1982 Dünya Kupası’nda Almanya ile Avusturya arasındaki ünlü maçta 10. dakikada gelen golden sonra 80 dakika iki takım birbirinin kalesine gitmeden top çevirmiş ve birlikte tur atlamışlardı..
Bu utanç maçıyla ilgili üyeniz olan iki ülke UEFA veya FIFA’dan tarihleri boyunca herhangi bir uyarı aldılar mı?

Escobar’ın ölümünü araştırın

6-1994 Dünya Kupası’nda ABD maçında kendi kalesine gol atan Kolombiyalı Escobar ‘bahis mafyası’ tarafından öldürüldü. Bu olayın arkası ne kadar araştırıldı. Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası gibi turnuvalarda mafyanın oyuncularla bireysel anlaşmalar yapıp yapmadığı konusunda hiç mi duyum almadınız?

Declan Hilli “Şike” kitabında yazdı

7-2006 Dünya Kupası’nda Brezilya-Gana maçında iki takımdan çok sayıda oyuncunun maçta Brezilya’nın farklı kazanmasıyla ilgili anlaşma yaptığı ortaya çıktı. Bu maçla ilgili Kanadalı yazar Declan Hilli bütün ayrıntıları “Şike” kitabında açık açık yazdı. FIFA bu konuyla ilgili herhangi bir araştırma yaptı mı?

Marsilya’nın kupası alınmadı

8- Münih’te oynanan 1992-93 Şampiyonlar Ligi finali öncesi Marsilya’nın ligdeki Valenciennesli oyunculara ‘kendilerini sıkmamaları’ için şike teklif ettikleri ortaya çıktı. Marsilya küme düşürüldü. Lig şampiyonluğu iptal oldu. Neden hala UEFA nezdinde 1992-93 Devler Ligi şampiyonu olarak kabul ediliyor?

Milan ve Porto’ya ne oldu?

9- İtalya’daki şike olayları sonucu Milan, Portekiz’deki benzer olaylar sonrası Porto çeşitli cezalar aldılar. Ancak bu cezaları veren ülke federasyonlarının kararlarına UEFA hiçbir şekilde müdahil olmadı. Tarihte ilk kez şikeden dolayı puanı silinen Milan, o yıl Şampiyonlar Ligi Şampiyonu oldu.

Şike sadece maçlarda mı yapılır?

10- Örnekler çok çok daha artabilir. Ama son madde bizi çok üzen ve sizin bizzat içinde olduğunuz bir “Şike” olayıyla ilgili. Şike sadece maçlarda mı yapılır? İhaleler bu işin dışında mıdır? 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ev sahibini belirlemek için yapılan oylamaya etkiniz ne derecede olduğunun farkında mısınız?
Sonuçlar belirlenmeden Cumhurbaşkanınız Nicolas Sarkozy’yi salona davet edip, oy kullanan üyelerle tek tek tanıştırdınız. Aynı ortamdaki Türkiye Cumburbaşkanı Abdullah Gül’e büyük bir diplomatik nezaketsizlik örneği vererek aynı tanıştırmaya layık bulmadınız. Bu mu sizin “Tarafsız, adil” ve en önemlisi “Sıfır Tolerans” anlayışınız.
Sizi Juventus ve Fransa Milli Takımı’ndaki harika futbolunuz yüzünden çok severdim. Şimdilerde Lyon’a başka Fenerbahçe’ye başka, Fransa’ya başka Türkiye’ye başka davranan bir Michel Platini var.. Ölü Yaprak vuruşunuzla çok kaleciyi avlamıştınız. Artık ‘av peşinde’ koşmayın. Çünkü ‘av mevsimi’ sona ermek üzere.

Bir müzemiz olacak!

İSTANBUL 2012 Avrupa Spor Başkenti seçildi. Çok sayıda önemli organizasyon yapılıyor ve yapılacak. Bunların dışında benim de içinde bulunduğum bir proje var. Tamamen profesyonellik dışında içinde bulunduğum bir proje olduğunun altını çizeyim öncelikle. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’la geçen yılın şubat ayında bir görüşme yapmıştık. Kendisine, bir Spor Müzesi kurulması yönünde istekte bulunmuştum. Bu sadece benim bir projem ya da isteğim değil. Hem Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nde daha önce görev alan Yunus Akgül, hem de çok sayıda koleksiyoner arkadaşım aynı düşüncedeydi. Hakan Şükür’den Naim Süleymaoğlu’na, Hidayet Türkoğlu’ndan İbrahim Kutluay’a, Neslihan’dan Nevin’e, Hagi’den Alex’e, Oğuz’dan Rıdvan’a, Metin-Ali-Feyyaz’dan Baba Hakkı’lara ve adını sayamadığım birçok sporcumuzun, spor adamımızın formalarını, ayakkabılarını sergilemeyi düşündük. Benim bilet koleksiyonumu, rozet, kaşkol, forma koleksiyonlarıyla desteklemeyi planladık. Spor AŞ’nin dinamik başkanı Alparslan Ertekin’le bir araya geldik. İnşallah mayıs’ın ikinci haftasındaki Euroleague Final Four’una yetiştirilecek bu müze. Sinan Erdem Spor Salonu’nun içinde, herkesin beğenisini kazanacağını düşündüğümüz bu müze Türkiye’nin müzesi olacak. Katkıda bulunmak isteyen herkese kapı sonuna kadar açık.