MHP’nin olağanüstü kurultay sürecinde hem MHP Genel Merkez’i hem de muhalifler arasında hukuk savaşı, satranç oyununa döndü.

Muhalifler Genel Merkez’in açıkladığı 10 Temmuz’daki kurultayda, “bilerek bir yasal hata yapacağını” ve süreçte başa dönüleceğini iddia ediyor. Muhalifler bu nedenle Çağrı Heyeti’nin açıkladığı 19 Haziran tarihinde olağanüstü kurultayı mutlaka toplayarak tüzük değiştirmenin şart olduğu görüşünü savunuyor.

MHP’li muhaliflerin “değişim” isteğiyle başlattığı satrançta son hamleler, mahkeme tarafından yetkilendirilen Çağrı Heyeti’nin açıkladığı 19 Haziran ve Genel Merkez yönetiminin açıkladığı 10 Temmuz tarihiyle karşılıklı yapılmış oldu. Yeni süreçte, birkaç hafta içerisinde tüzük ve genel başkanlıkla ilgili soruların yanıtını bulması bekleniyor.

Çağrı Heyeti’nin olağanüstü kurultay ile ilgili çağrısının Yargıtayca onaylanmasından bir kaç saat sonra Genel Merkez, olağanüstü kurultayı10 Temmuz’da toplayacağını açıkladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından yapılan açıklamada, genel başkanlık seçimine izin vermeyen olağanüstü kurultayın gündemi, tüzük değişikliği ve genel başkanlık seçimi gibi konularda ise detay verilmedi.

Muhalifler, Genel Merkez’in “apar topar” kurultay tarihi açıklamasını bir “tuzak” olarak değerlendiriyor. Genel Merkez’in, 10 Temmuz’da olağanüstü kurultayı toplamayı, sabah oturumunda tüzük değişikliğini, öğleden sonra da genel başkanlık seçimini yaptırmayı planladığını öne süren muhalifler, sürecin bu şekilde “yasal hata” yapılarak işletilmesinin, Siyasi Partiler Kanunu’nun 21.maddesine aykırı olacağını, bunu bilen yönetimin kurultaydan hemen sonra görevlendirdiği bir ya da birkaç delege aracılığıyla süreci yeniden yargıya taşıyacağını iddia etti.

Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesinde “Seçim yapılacak büyük kongreyle il ve ilçe kongrelerinin toplantılarından en az on beş gün önce, kongreye katılacak parti üyelerini belirleyen listeler, büyük kongreyle il kongreleri için Yüksek Seçim Kurulunun önceden belirleyeceği seçim kurulu başkanına, ilçe kongreleri için o yer ilçe seçim kurulu başkanına ilçede birden fazla ilçe seçim kurulunun bulunması halinde birinci ilçe seçim kurulu başkanına iki nüsha olarak verilir” hükmü bulunuyor.

Genel Merkez ise tuzak iddialarını karşı çıkıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, bu iddiaların reddedildiği yazılı bir açıklama yaptı. Yalçın, “Bir türlü tatmin olmayan ve amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu anlaşılan malum ‘olağanüstü kurultaycılar kumpanyası’ tarafından ortaya atılan edep, haya ve terbiyeden yoksun bu iddia; MHP Genel Merkezinin meşruiyetini gölgelemeye yönelik bir manipülasyondur.” ifadesini kullandı.

– “Çağrı Heyeti kurultay toplamazsa suç işler”

Muhaliflerde, süreçte başa dönülmesi halinde Genel Merkez’in ekim ayında başlayacak yerel kongrelerde, muhaliflerle hareket eden delegelerin tek tek devre dışı bırakılacağı endişesi de hakim.

Herhangi bir “yasal hata” olmasını istemeyen muhalifler, 19 Haziran’da “mutlaka” olağanüstü kurultayı toplayarak tüzüğü değiştirmeyi amaçlıyor. Tüzük değiştiği andan itibaren, aradan 15 gün geçeceği için seçimli kurultayın 10 Temmuz’da toplanması mümkün.

Öte yandan Çağrı Heyeti’nin olağanüstü kurultay toplamasının, “mahkeme kararı ve Yargıtay onayı dolayısıyla şart olduğu, bu görevini yerine getirmezse suç işlemiş olacağı” belirtiliyor.

Muhalifler, olağanüstü kurultay divanını “strateji” olarak görüyor ve genel merkeze kaptırmak istemiyor. Genel merkez ise “divanın yine delegeler tarafından seçileceğine” işaret ederek bu ısrarı anlamsız buluyor.

– “26 il, 150’den fazla ilçe teşkilatı kapatıldı”

Muhaliflere göre genel merkez, son altı ayda “26 il, 150’den fazla” ilçedeki teşkilatları ya kapattı ya da feshetti. AA muhabirinin konuyla ilgili sorusunu ise MHP Genel Merkezi yönetimi yanıtsız bıraktı. Siyasi Partiler Yasası ve parti tüzüğüne göre, görevden alınan delegenin, partiden atılmadığı sürece kurultaylarda oy kullanma hakkı bulunuyor.

– Tüzük değişikliği için 60’dan biraz fazla üyenin imzası yeterli oluyor

Siyasi Partiler Kanunu’nun 14. maddesinde “Siyasi partinin en yüksek organı büyük kongredir” hükmü bulunuyor. Muhaliflere göre bu madde “ülkücülere istediği gibi karar verme hakkı tanıyor.” Muhaliflere göre Genel Merkez hem tarih açıklayıp hem de başka kurultay yapılmayacağını belirterek “delegelerin kafasını karıştırmaya ve algı operasyonu yapmaya” çalışıyor.

Çağrı Heyeti tarafından 19 Haziran’da yapılacağı belirtilen olağanüstü kurultayın açılması ve burada bir karar alınabilmesi için salt çoğunluğu sağlayan en az 607 delegenin hazirun listesini imzalaması gerekiyor. Eğer o gün bu sayıya ulaşılamazsa bir hafta sonra, salt çoğunluğa bakılmaksızın kurultay toplanabilecek.

Parti tüzük ve programında değişiklik yapılmasına ilişkin veya parti politikasını ilgilendiren konulara dair teklifleri karara bağlamak için, bunların genel başkan, merkez karar ve yönetim kurulu veya büyük kongre üyelerinin en az yirmide biri tarafından gündeme getirilmesi gerekiyor. Bu anlamda tüzük değişikliği için 60’dan fazla delegenin imza vermesi yeterli oluyor.

Yasaya göre delegeler, kurultaylarda partinin kapanmasına veya başka bir partiyle birleşmesine ve böylece hukuki varlığı sona erecek partinin mallarının tasfiye veya intikal şekline dair kararlar verebiliyor.

Siyasi Partiler Kanunu’nun 15. maddesine göre “genel başkanlığın herhangi bir sebeple boşalması halinde” büyük kongre toplanıncaya kadar, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, partiyi temsil yetkisini kendi içinden seçeceği bir üyeye tevdi etmek ve en geç kırk beş gün içerisinde büyük kongre toplantıya çağırmak zorunda.