Gezi Parkı direnişi sırasında Ümraniye’de araba çarpması sonucu hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş ile ilgili dava olaylı geçti. Kartal Adliyesi dışında polis destek için gelenlere müdahale etti, davada bir ilerleme sağlanamadı.
20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ın bir aracın çarpması sonucu ölümüyle ilgili görülen dava öncesi Kartal Adliyesi’nde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Duruşma salonunun küçüklüğü ve havasızlığı nedeniyle duruşma başlamadan gerginlik çıktı.
Anadolu Adalet Sarayı 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, geçtiğimiz celse ifade veren tutuksuz sanık Mehmet Görkem Demirbaş gelmezken Demirbaş’ı avukatı temsil etti. Hakkında duruşmaya zorla getirilmesi kararı verilen diğer tutuksuz sanık Cengiz Aktaş ise duruşmaya gelmedi.
100’e yakın avukat ile CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük , Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, sanatçılar Şebnem Sönmez ve Barış Atay da Ayvalıtaş ailesine destek olmak için duruşmayı izledi.
Duruşmada söz alan ailenin avukatlarından Ayla Öztabak ilk celseden sonra yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş’ın ölümü üzerine konuşma yaptı. İlk celse Fadime Ayvalıtaş’a polisler tarafından gaz sıkıldığını belirten avukat Öztabak, “Adaletsizlik bir insanı öldürüyormuş. Bir insanı öldürmek için silahla, taşla, sopayla yada arabayla çarpmaya gerek yokmuş. Hepimizin belleğinde Fadime ananın gözyaşları kaldı. Adalet, hava ve su gibi temel ihtiyaçtır. Mehmet Ayvalıtaş halk nezdinde Gezi Parkı şehididir. Siz ne yaparsanız yapın bu olay tarih sayfalarına bir trafik kazası olarak geçmeyecek” dedi.
Geçtiğimiz celse ifade veren kazada yaralanan müşteki Seyit Kartal, 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle psikolog huzurunda yeniden ifade verdi. İlk ifadesinde sol şeritte 15 kişi olduğu yönündeki beyanın eksik olduğunu kaydederek, “İlk anda 15 kişi ile birlikte sol şeride geçtik. Daha sonra bu sayı arttı. Kazanın olduğu şeridi net olarak hatırlamıyorum. Şikayetçiyim” diye konuştu.
Duruşma sürerken, adliye önündeki polis müdahalesi ailenin avukatlarından Can Atalay tarafından mahkemeye beyan edildi. Atalay, dışarıdaki müdahalenin durdurulması yönünde mahkemenin bir ara karar vermesini istedi. Mahkeme heyeti, duruşma salonu dışında meydana gelen olaylara müdahale etmenin, sükunetin sağlanmasının mahkemenin görevi olmadığını söyledi. Avukatlar taleplerinin olduğunu ve taleplerinin zapta geçmesi yönünde beyan verdikleri sırada Mahkeme Başkanı Mehmet Selçuk duruşmayı bitirdiğini bildirdi. Geçtiğimiz celse hakkında zorla getirilme kararı bulunan sanık Cengiz Aktaş’ın yeniden zorla getirilmesine karar veren mahkeme heyetine avukatlar, ısrarla taleplerinin olduğunu ve duruşmanın bitmemesi gerektiğini söyledi. Tepkiler artınca Mahkeme Başkanı Selçuk, duruşma zaptına “Bu arada mahkemeye hitaben protesto tabirinden alkışlar yapıldığı müdahalede bulunulduğu” şeklinde cümle yazdırdı. Kargaşa esnasında izleyici bölümünde bulunan bazı kişiler heyetin bulunduğu bölüme plastik şişe fırlattı. Mahkeme heyeti salonu terk etti. Duruşma 21 Mayıs 2014 tarihine ertelendi.
Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda görülen duruşma öncesi yüzlerce kişi adliye önünde toplandı. Polis ekipleri alanı bariyerlerle güvenlik çemberine alırken, grup ellerindeki flamalarla sloganlar attı. Adliye binasının giriş kapısı önünde bekleyen polislere gruptakilerden bazıları “Ne yüzle buraya geliyorsunuz?” diyerek tepki gösterdi.