Mayıs sıkıntısı ve acı reçete

NationalTürk yorumcularımızdan Ekonomi ve Borsa uzmanı Ömer Demir ‘in “sıkıntısı ve acı reçete” adlı yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

Mayıs Sıkıntısı ve Acı Reçete

Borsada yabancı yatırımcılar arasında çok kullanılan söylemlerden biridir”” yani “Mayıs ayında sat ve uza!” işte bu klişeleşmiş deyim bu yıl emtialar için söylenmiş sanki.

ABD’nin yeni bir parasal genişlemeye devam edip etmeyeceğine dair beklentiler devam ederken ,geçtiğimiz haftalarda gözlemlenmeye başlanan riskli varlıklardan kaçış eğilimi ile kar realizasyonu bu hafta da devam ediyor. Geçen haftaya damgasını vuran en önemli haber ,gelişmiş ülkelerin ardı ardına açıkladıkları ve beklentilerin üzerinde seyreden enflasyon oranları ve enflasyonu dizginleme politikası olarak parasal sıkılaştırma önlemleri alacaklarına yönelik beklentiler emtialar üzerinde baskıyı arttırdı ve gümüş başta olmak üzere tüm emtialara satış getirdi.

Yunanistan başta olmak üzere Avrupa’ya yayılan borç krizinin global toparlanmayı sekteye uğratabileceği beklentisi de zaten bıcak sırtında olan risk iştahında gerilemeye neden oldu denebilir. 
 AB ve IMF’in Yunanistan ile yürüttükleri görüşmede henüz bir sonuca ulaşılamamış olması, euro/dolar paritesini 1.41 seviyelerine getirsede, Yunanistan’dan gelen ‘’daha fazla tasarruf ‘’ yapılacağına dair açıklamalar piyasalarca olumlu sayılıyor. Yunanistan’ın kısa vadeli acil finansman ihtiyacı olan 13.7 milyar Euro’nun ,12 milyarlık bölümünün ,AB ve IMF senatörlerinin üzerinde geçen yıl uzlaştıkları yardım fonunun ilk bölümünü Haziran ayının başlarında serbest bırakacağına dair olumlu haberler şimdilik Euro’nun kan kaybını durdurmuş olabilir.

İrlanda’da borç faizinin düşürülmesi çerçevesinde kurumlar vergisinin birliğe daha uyumlu bir seviyeye çekilmesi, Finlandiya’da dış yardım miktarının ve koşullarının belirginleşmesi, İspanya’da bankaların sermaye arttırımı konuları da bu hafta Euro’nun kaderi için önemli olabilecek gelişmeler.

Japonya’da ki yıkıcı depremin ardından gelen tarihindeki en kötü verileri ve %8.5 düşen perakende satışlar verisi resesyon korkusu yaşatıyor,keza Japonya Merkez Bankası’nın bu haftaki söylemleri küresel ekonomik görünüm açısından da önemli olacak. Faiz toplantısında herhangi bir değişiklik beklenmiyor fakat deprem sonrası yaşanan durgunluk endişeleri takip edilecek.

Acı reçete?

İç piyasada ise en samimi itiraf , Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan geldi. Türkiye’nin şu an iyi bir noktada olduğunu, ancak önümüzdeki dönemle ilgili büyük risklerin bulunduğunu belirterek, “Çok çok dikkat etmek zorundayız ,bu riskleri de dikkate alarak gerektiğinde belki zor kararlar, tedbirler, bazen belki acı reçeteler de uygulayarak bu karışık ortamdan Türkiye’yi bir istikrar ortamına yükseltip sapasağlam geleceğe doğru yürümemiz gerekiyor” dedi. Acı reçete tabirini ilk kez Tansu Çiller kriz öncesi kullanmıştı ,bakalım bu defa acı reçete bizden neler götürecek.

İyi Haftalar

Ömer DEMİR