Hürriyet gazetesi yazarı Bilgin Gökberk Türkiye’nin gerçek derbisini yazdı: Devlet millet derbisi…

Derbi’yi yazalım.

Stadlarda diil sokaklarda oynanan derbi’yi…
Son 10 yılda markası her gün daha büyüyen dünya derbi’mizi.
Devlet millet derbi’sini…

***

Uluslararası bi derbimiz yok diyorduk.
Artık var.
Maşallah nur topu gibi hem de…

***

Dünyanın bütün tv’leri yayınlıyor.
Reyting rekorları kırıyor.
Tekrarı bile İvedik Recep kadar iş yapıyor.

***

Son derbi Soma’daydı.
Parçala Behçet, 5 vuruş (atış) 25 tadındaydı.
Kavga, döğüş, kol bacak, kan, gözyaşı, hırs intikam seks filan her şey vardı.
Devlet yine ezdi geçti.
Millet yine hem kaybetti hem dayak yedi.
Yayınlamayan ülke kalmadı.
Gurur duyduk ekmek kuran çarpsınki…

SON DERBİ SOMA’DA OYNANDI

Milletspor Soma’daki derbide 1 kişiydi.
1.
Bir.
Eins, one, uno..
Yek, tek.

***

Tek olunca…
El mecbur sahaya tek çıktı.
El mecbur 1’li sistemde oynadı.

***

Devletspor 3’lüyü tercih etti.
2-1 gibi şekil’lendiler.
İlerde 2…
Hemen arkalarında 1…

***

Önde basan, pres yapan, iten kakan, güçlü kuvvetli bi ikili…
Arkalarında iyi yer tutan, iyi vuran, ayağına top geldi mi affetmeyen 90’a takan biri…

***

Maç 3’e 1 oynandı.
Hakem de devlet’dendi.
4’e 1…
Başlar başlamaz da bitti.
Öndeki 2’li şipşak Milletspor’lu arkadaşı yere indirdi.
Arkalarındaki müşavir de Allah ne veriyorsa diyip tekme tokat bindirdi.

***

Uzatma 3 satır’la özet’le derseniz;.
Yere yatıran emniyet.
Yerde yatan millet.
Yerde yatan milleti tekmeleyen devlet.

***

Devletin maçını devlet yönetince…
Müşavir de yırtdı, ceza filan almadı.
Ve ilk maçta yine aslanlar gibi sahada olacak.

***

Bitmedi.
Maç bitti de…
Müşavirin maçı bitmedi.
Devletin müşaviri tekme attıktan sonra bi de devletin doktoruna gitti.
Rapor aldı.

***

Başbakanın müşavirine hem de bizim başbakanın müşavirine rapor vermeyecek doktor var mı bu ülkede?
Yok.
Var da…
Müşavir o doktora gider mi?
Gitmez.
Filan falan…

***

Devletspor yöneticileri müşavire koro halinde arka çıkınca, Bülent Arınç 1-2 şey söylemek zorunda kaldı.
Dedi ki;
Yerde birisi var, 2 emniyetçi zaten onu etkisiz hale getirmiş, isminden bahsedilen kişi de onu tekmeliyor, bu çok feci bi olay, yerde olan bi insana niye tekme atılır?

***

Bunları diyen kim?
Başbakan yardımcısı.
Tekmeyi atan kim?
Başbakan müşaviri.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde en güçlü aday kim?
Başbakan.
Ülkenin 2014 de çekilen son foto’su bu.
Foto diyor ki;
Bitmişiz okeye dönüyoruz.
Elalem 2015’e gidiyor…
Bizim nereye gittiğimizi bi Allah biliyor…

***

1-2 basit sıradan soru da biz soralım.
Yerde yatan kendisini savunamayan birine tekme atacak kadar kendini kaybeden bi müşavir niye hala görevde kalır?
Hır gür anında şipşak bu ruh durumuna gelen bi arkadaşa hala böyle hassas bir görevde nasıl güvenilir?
Niye bakanlar, milletvekilleri hala onu savunur?
Başbakan yardımcısı bu soruları da bi ara başbakan’a sorar mı?

***

Bu antisportif zihniyetin atadıkları federasyonlar eliyle yönettiği spordan, futboldan milli içki ayran bile olsa bi cacık olur mu?
Olmaz.

***

Olmuyor da zaten.

TFF UZAY’DA MI YAŞIYOR?

301 kişi ölmüş.
Millet her şeyini erteliyor, işini gücünü iptal ediyor.
Yas tutuyor.
Ülke ağlıyor.
Devletin başka bir memuru en tarihi kararları tam da bu arada alıyor.
Bütün yıl yatan federaston yas’ta arı gibi çalışıyor.

***

5+3.
Müş.
Ne demek
5 yabancı, 6 yerli sahada, 3 yabancı kulübede…

***

Başbakan müşavirinin yerde yatan adamı sopalayıp hala elini kolunu salayarak geziği ülkede, devletin atadığı bi federasyonun verdiği kararın sportif olma şansı var mı?
Yok.

***

Ülke dışında ligini seyreden kaale alan yok.
6 yerli diyorsun, yabancılar olmasa tüm ülkende sahaya seyirci çekecek 6 futbolcun yok…
Topa vurmamış yerli sübyana bile kapıyı 1-2 milyon euro’dan açtırıyorsun…
Yerli-yabancı ayrımına teşvik ediyorsun…
Nüfus kağıdına göre değer biçerek, evrensel insan haklarını hiçe sayıyorsun.
Futbolun cazip diil, cazibesi yok…
Devlet, ligi kupayı bankalarına, kankalarına postacılarına vermese…
Liginin ve kupanın sponsoru yok, yayıncısı yok.

***

Üstellik bu ülkede bugün en ihtiyacı duyulan şey çok seslilik…
Yabancı’nın ülke futboluna katkısı 0 bile olsa…
Ülkedeki hayat’a katkısı 1000.

***

Yabancı geldiğinde…
Farklı dil’ler, din’ler gelecek.
Siyah’ı sarı’sı gelecek.
Hristiyan’ı, Musevi’si, Budist’i, ateist’i, dinsiz’i gelecek…
Sosyalisti, koministi gelecek…

***

Faşist ve ırkçı söylemlerin giderek hakim olduğu buralara bu arkadaşlar ilaç gibi gelecek.
Ülkenin tek tip’liliğine, renksiz’liğine çeşit gelecek, renk gelecek.
Farkı dil’lere, din’lere, farklı renk’lere hoşgörü gelecek.

***

Yabancının futbola katkısı sıfır bile olsa, sırf hayatımıza olan katkısından yabancı sayısını serbest bırakman gerekirken, hala yasak koyuyorsun…
Nerde yaşıyorsun, uzayda mı?
Ülkenle bu kadar mı ilgin alakan yok?

AB KAPISINDA GEÇEN Bİ ÖMÜR

Üstelik…
Ab’nin kapısında sittin senedir bekliyorsun.
Almıyorlar.
28 ülke var içerde, sen yoksun.
Romanya, Bulgaristan, Güney Kıbrıs, Malta, Estonya içerde.
Sen dışardasın.
Adam senini futbolcunu, basketçini Ab’den sayıyor.
Sen onlarınkini hala yok sayıyorsun.
Ab bakanlığın bu konuda bile ağzını açamıyor.
Hem kel’sin, hem fodul’sun.
Ve hala utanmadan sıkılmadan Ab’ye girmek istiyorsun.

BİZİ DİREKT CENNET’E ALIRLAR

Terim’in katvizitine Türkiye Futbol Direktörü yazdırıyorsun.
Futbolla ilgili her kararı o verecek diyorsun.
Kim olduğu, neler başardığı ortada olan Terim, yabancı serbest olsun diyor, bu işlerle ilginin alakanın ne kadar olduğu kendi kulübünü yönetirken ortaya çıkan sen, hala 5+3 diyorsun.
Hocanı da dakka 1 taca çıkarıyorsun.

***

Bu işlere bile ‘Türkiye Genel Direktörü’ mü karışıyor yoksa?
Bu kadar işi gücü arasında, yabancı sayısını bile Usta’ya mı soruyorsun?
Bak aklımıza neler de sokuyorsun?

***

İyi bişey yok mu?
Var.
Bu ülkede son 10 yılı yaşayan herkesi direkt cennete alırlar, rahat olun.
Allah kimseye cehennem’i 2 kez yaşatmaz.
Biz’e bile…

***

Nokta.